MUHABBETULLAH:
ALLAH’I COSKUYLA SEVMEK
“Özlem, sevgi, hasret” ne ince ne dokunakli
yürek sözcükleridir. Sevmek,
zamani hiç bitmeyen ve hiç eskimeyen
eylemdir. Annemizi, babamizi,
yavrumuzu, esimizi, vatanimizi sevmelere
doyamayiz.
Sevgiyle bakan, gözleri parlayan,
candan, yürekten gülen insanlara her
daim gipta ile bakariz.
Bizlerin dilinde de gönlünde de
hep Allah vardir. Birisinden ricada,
niyazda, istekte bulunurken “Allah’ini
seversen” deriz. Zaten baska türlü
söylenemez. Baska türlü yasanamaz,
baska türlüsü olamaz.
Allah Teala bize en sevdigini, habibini
göndermis. Allah Teala bize cennetini
vaat ediyor. Allah Teala bize cemalini
vaat ediyor. Bütün bunlar sevgiden
degil midir? Rahmeti, bereketi, ihsani,
ikrami, affi, magfireti, tevvab olusu,
vedud olusu sevgiden degil midir?
Kisinin Allah’i ve Resulü’nü sevmesi;
onlara itaat etmesi ve emirlerine
boyun egmesi demektir. Allah Tealanin
kulunu sevmesi ise ona nimetler
ihsan etmesi ve onu bagislamasidir.
Sevmek, “itaat etme istek ve arzusu”
olarak tefsir edilmistir. Ayrica bu
sevgi Allah Tealaya ibadet ederken
Resulullah’a uymayi zorunlu kilar.
Sevgi bahsolmus ezelden bize; Naksilerde
bir türlü Kadirilerde bir türlü,
deriz.
Sen Allah’i seversen, Allah seni
sevmez mi, ilahisiyle yanan gönülleriz.
Sevgimiz, bizi dagitmaz toparlar. Sevgimiz
bizi gevsetmez baglar. Sevgimiz
isyan ettirmez itaat ettirir. Rab olarak
Allah’tan, din olarak Islam’dan, elçi
olarak Muhammed Mustafa’dan razi
ve memnun olarak yasariz.
Sahabe içinde, tabiin içinde, sadat
içinde, salih kullar içinde, kâmil
mürsidler içinde hangisini sevgisiz,
yüregimiz cosmadan hatirlayabiliriz.
Bilakis salihleri, sadiklari, mürsidleri,
resulleri, nebileri andikça bir
gül bahçesinde dolasir gibi gözümüz,
kulagimiz, aklimiz, ruhumuz hep
hikmet ve sevgi dolar.
Allah’i sevmekten ve Allah için sevmekten
daha yüce, daha güzel ne
olabilir ki!
Bu suurla, bu duayla, bu istekle, bu
kalple, bu akilla yasamayi, sevdigimizin
yoluna canimizi vermeyi,
sevdigimizin sözünden, emirlerinden
bir an bile disari çikmamayi ve
nihayetinde umdugumuza nail olmayi
nasip etsin bize Rabbimiz.
ALLAH SEVGISI HAYATIMIZA YANSIR
PROF. DR. M AHMUD ESAD ERKAYA
Muhabbet, begenilen
bir varliga karsi
duy ulan mey il ve
yönelmedir. Gönlün, zorlama
olmaksizin muhabbet
duydugu varliklar içerisinde
elbette ki en degerli ve sevgiye
layik olani Allah Tealadir.
Mutasavvifl ar bunu muhabbetullah “Allah sevgisi”
olarak ifade etmekte, bunun
kulda bulunmasi gereken en
yüce haslet oldugunu vurgulayarak
ona sahip olmayi
tesvik etmektedir. Tasavvufta
muhabbet ya da muhabbetullah
olarak adlandirilan
Ilahi sevgi, kulun masivayi
(Allah’tan baska her seyi)
zihninden çikararak Allah’a
yönelmesiyle olusan halin
adidir. Allah sevgisi; ibadetlerin,
kullugun ve manevi
ilerlemenin temelidir.
SEVGI ITAATTIR
PROF. DR. IBRAHIM BAZ
Kalp, sevmek için yaratilmistir.
Gel gör ki modern
insan sevginin yerine
kisisel menfaati ve insan dahil
her varligi kullanmayi tercih eder
hale geldi. Iste bu nedenle insanin
kayboldugu ve nesnelestigi bir
çag yasamaya basladik. Halbuki
sevmeyi unutmak; kisinin bizzat
kendisiyle, Allah’la ve Allah’in
tüm yarattiklari ile irtibatini bozmasi
demektir. “Düsünüyorum o
halde varim” demek nasil ki bir
yönüyle Allah’i bir kenara koyarak
var olmayi kisinin kendisine baglamasi
anlamina geliyorsa, sevmeyi
ihmal etmek veya sevgisizlik de en
çok Allah’la irtibati azaltmak veya
kesmek demektir. Çünkü Allah,
insanla irtibatinin anahtar kelimesini
sevgi olarak beyan etmistir:
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden
dönerse bilsin ki Allah öyle bir
kavim getirecektir ki Allah onlari
sever, onlar da Allah’i severler.”
(Maide, 54)
ÖLÇÜYÜ BILELIM GÜZEL SEVELIM
PROF. DR. SELAHATTIN YILDIRIM
Ibni Abbas’tan (ra) rivayet
edilen hadislerinde Hazret-i
Peygamber -sallallahu aleyhi
ve sellem- söyle buyurmuslardir:
“Allah’i size bahsettigi
nimetlerinden ötürü sevin,
beni Allah için, Ehl-i Beyt’imi
de benim için sevin.” (Tirmizi,
Menakip, 31)
Sahabe tarafindan Resul-i
Ekrem Efendimize “Allah
katinda en sevimli amel, en
üstün amel hangisidir?” seklinde
sorular sorulmus, Fahr-i
Kainat Efendimiz de soran
kisinin durumuna ve sorulan
zamanin icaplarina göre farkli
cevaplar vermistir. Bazen “vaktinde
kilinan namaz”; bazen
“Allah yolunda yapilan cihat”;
bazen de “anaya babaya iyilik
yapmaktir” buyurmustur. Ebu
Zer’den (ra) rivayet edilen
hadislerinde ise “Amellerin
en üstünü Allah için sevmek,
Allah için bugz etmektir.”
buyurmustur. (Ebu Davud,
Sünne, 2)
Bu hadis; cibilli olarak her
insanda var olan sevgi ve
nefret duygularinin, Müslümanin
iman hayati ve Hak yanlisi
olma görevi açisindan arz ettigi
önemi ve sahip olmasi gereken
çizgiyi ortaya koymaktir.
Dosya yazilarinin tamami derginin 2025 Subat sayisinda.