Kardeslerim, babam Seyh Hazretleri genel olarak bütün insanlara ve özelde siz degerli alimlere söyle sesleniyordu: “Sizler Seyh Hazretlerinin çocuklarisiniz çünkü Seyh’in çocugu sadece onun neslinden olan kimse degildir. Tam aksine onun tarikatina intisap eden, adabiyla amel edip yolu takip eden kimse onun çocugudur. Hatta daha ötesi -adap ve ilkelerine bagli olmak sartiyla- manevi evlat, soy evladindan daha önceliklidir, soy evladindan seyhine daha yakin sayilir. Aziz kardeslerim, Seyh’in tarikati Allah’in rizasini elde etme çabasidir. Öyleyse her birimiz bu adap ve ilkeleri korumak ve insanlar arasinda yaymakla mükellefiz, herkes kendi konumuna, vazifesine ve durumuna göre bir sorumluluk ve mesuliyet tasir, herhangi bir taksiratta bulunmanin özrü olamaz.
Aziz kardeslerim bu noktada basarili olabilmek için birkaç noktaya dikkat etmek lazimdir: Birincisi; her seyden evvel bu dine, bu ilke ve adaba karsi bir sevgimizin olmasi gerekir. Buna göre dinimizin geregini yapmak, bu ilke ve adabi sevkle askla nesretmek/yaymak vazifelerimizin basinda gelir. Unutulmamalidir ki sevgiden yoksun olarak yapilan herhangi bir is, yapana bir fayda saglamaz. Öyleki binbir türlü sikintiya katlanarak da olsa yaptigimiz is eger istemeyerek ve sevgisiz olursa bize herhangi bir fayda vermeyecegi gibi kisa sürede bikkinlik da meydana getirir. Daha sonra günler ve aylar geçtikçe bu yapilan is terk edilir. Bu yüzden diyoruz ki Seyh Hazretlerinin yolu ve tarikati sevgi yoludur. Su kesin olarak bilinmelidir ki ulastiklari makamlara ulasanlar sevgi ile ulasmislar, herhangi bir basarisizliga maruz kalanlar da sevgiden mahrum kaldiklari için basarisiz olmuslardir.
(Yazinin tamami derginin 91. sayisinda.)