
Sabir kavrami, Kur’an-i
Kerim’de yüzden fazla
ayette geçmektedir.
Rabbimizin mübarek
isimlerinden birisi de
“çok sabreden” manasina gelen
es-Sabur’dur. Peygamber Efendimiz
“Isittigi bir sözün eziyetine karsi,
Allah Tealadan daha çok sabreden
hiçbir kimse yoktur. Zira müsrikler
O’na çocuk nispet ediyorlar da O,
yine onlara afiyet ve rizk vermeye
devam ediyor.” (Buhari, Edep, 71)
hadisi ile Rabbimizin bu ismine
dikkat çekmektedir. Bir mü’minin
de sabirli olmasi için es-Sabur
ism-i serifini çokça zikretmesi ve
üzerinde tefekkür etmesi gerekmektedir.
Sufiler sabri, takvanin alametlerinden
kabul etmektedir. Bu manaya
isaret baglaminda Hazret-i Ali’nin
“Vücuda göre bas ne ise imana
göre sabir da odur.” (Ebü’l-Kasim
Abdülkerim el-Kuseyri, er-Risaletü’l-
Kuseyriyye fi ilmi’t Tasavvuf,
haz. Ma’ruf Zerrik & Ali Abdulhamid
Baltaci, Daru’l-Hayr, Beyrut 1993,
s.183) dedigi rivayet edilmektedir.
Yazinin tamami derginin 2025 Mayis sayisinda.