
Gazze’ye karsi sorumluluklarin basinda süphesiz Islam ülkelerinin yöneticilerine düsen birtakim görevler gelmektedir. Elbette ki, bizler siyasetçi ya da siyaset uzmani degiliz; dolayisiyla bu konuda konusurken ihtiyatli olmamiz gerekecektir. Zira meselenin perde arkasinda bizim bilemeyecegimiz gelismeler ve dengeler olabilir. Ancak yine de açikça ifade edilmelidir ki, her ne olursa olsun, Islam ülkelerinin basinda bulunan kimselerin bu aciyi yüreklerinde hissedip dert edinmeleri ve bu ugurda ellerindeki imkanlarin ötesine geçerek meselenin çözümü noktasinda gayret göstermeleri dini, ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur. Bununla birlikte Islam devletlerinin zalimlerle mukavemet edebilmesi için, güçlerini toplamalari ve her sahada zalimlerden daha üstün olmalari da ayrica önemlidir.
Prof. Dr. Mustafa Özel’in bir röportajinda ifade ettigi su cümle bu noktada oldukça degerlidir: “Müslümanlarin hakim güç olabilmesi ve insanliga hizmet edebilmesi için siyaseten egemen olmalari gerekir. Siyasi egemenlik olmadan askeri, askeri egemenlik olmadan kültürel ya da iktisadi egemenlik olmasinin imkani maalesef ki yok. Bunlar hep birbiriyle iç içe.”
Yazinin tamami derginin 2025 Mayis sayisinda.