Muhterem Müslümanlar, bendeniz sizlere hitap etmeyi düsündügüm zaman dogrusu takdim edecegim konuyla ilgili tereddüt yasiyorum; zira, toplumsal problemler çogalmis ve kalplere yerlesen hastaliklarin sayisi artmistir. Deyim yerindeyse artik yama yirtiga kafi gelmemektedir. Ancak sizlere seslenme zorunda oldugum için özellikle -yüce Allah’in ikram ettigi kullar disinda- neredeyse günümüzde yasayan bütün insanlarda yayilan ve yerlesen önemli bir hastaliktan bahsetmek istiyorum. Çünkü bu hastaligi tedavi etmek bizim hepimizin çok önemli bir görevidir. Zira bu hastalik insanda yerlestigi zaman gerçekten yoldan çikmasina ve Allah’tan uzaklasmasina sebebiyet verir.
Aziz kardeslerim, iste bu hastalik -Allah bizleri muhafaza buyursun- kalp katiligi hastaligidir. Aziz kardeslerim, pek çok vaaz eden, ögüt veren nasihat eden oldugu halde bu ögüt, nasihat ve vaazlari dinleyen ve etkilenen kisilerin sayisi son derece azdir. Selef-i salihinden nakledilen ve keyifle dinlenen kissalardan hiç kimse ders almamaktadir. Selef-i salihinin siddetli uyarilari içeren ayet-i kerimeleri dinledikleri zaman girdikleri vaziyetle kendi vaziyetimizi karsilastiracak olursak arada derin bir uçurumun oldugunu fark ederiz. Pek çogumuz Kur’an-i Kerim’i anlamak için okumuyor. Ayet-i kerimeleri okuyoruz ancak onlarla amel etmiyoruz. Hatta bazen tehdit yüklü ayetleri okurken bile üzerinden keyifle geçiyor ve hiç etkilenmiyoruz. Kuskusuz tüm bunlar -maazallah- kalbin katiligindan kaynaklanmaktadir.

(Yazinin tamami derginin Subat, 2020 sayisinda.)