Bendeniz babam Seyh Hazretlerinden duydum, söyle buyuruyordu: “Insanoglunun çok çetin üç tane düsmani vardir: Birincisi dünya, ikincisi Ilahi laneti hak eden seytan, üçüncüsü de her zaman kötülügü emreden nefs; evet, üç çetin düsman.”
Su bir gerçektir ki insanoglu bu düsmanlardan sadece bir tanesine dahi karsi koyamazken üçü birlesip insana saldirirsa hali nice olur acaba? Özellikle de silahsiz oldugu takdirde.
Yüce Allah Kur’an-i Kerim’de bu düsmanlarla ilgili olarak bizleri siddetli bir sekilde uyarmis ve onlarla ilgili bilgiler vermistir. Nitekim dünya ile ilgili olarak söyle buyurmustur: “Ey insanlar! Allah’in verdigi söz gerçektir. Dünya hayati sakin sizi aldatmasin, o aldatma ustasi da Allah hakkinda sizi kandirmasin.“ (Fatir, 5) Iste yüce Allah, bu ayet-i kerimede dünyanin, insanoglunun bas düsmani oldugunu belirtmis ve aldanmamamiz noktasinda bizleri siddetle uyarmistir. Peki, -aziz kardeslerim- su halde nedir bu dünya? Dünya, Imam Gazzali’nin ifadesiyle, “Kabrimizde isimize yaramayan her sey dünyadir.” Örnegin, insanoglunun -helal ve mesru yoldan olsa bile- elde ettigi ancak Allah’in rizasinin disinda kullanarak iyilik ve hayirda sarf etmedigi mal bir dünyadir, dünyaliktir; bunun için hesaba çekilecek ve sorgulanacaktir. Hatta yalniz bir kere degil -hadis-i serifte de vurgulandigi üzere- iki defa sorguya çekilecektir. Birinci defa, “Nereden elde ettigi?” ile ilgili olarak sorgulanirken, ikinci olarak da, “Nerede harcadigi?” ile ilgili olarak sorguya tâbi tutulacaktir.
(Yazinin tamami derginin Haziran sayisinda.)