Ilim ve Irfan dergisi Temmuz sayisi (Sayi: 47) anne-baba dosyasiyla çikti. Insanin varlik sebebi olan anne ve baba bir evlat için en büyük velinimet, ahiret hayati için de büyük bir vesile ve kazançtir.
Insan evladi olmak deyimi insanin önce anne ve babasina hayirli bir evlat, sonra da insanliga faydali biri olmasini derin bir sekilde anlatir.
Ilim ve Irfan, bütün insanligin bu en temel konusunu, haklar, sevgi ve saygi bakisiyla ele aliyor, degerlendiriyor.
Dosya kapsaminda birbirinden önemli isimler ve yazilar yer aliyor.
Prof. Dr. Selahattin Yildirim, anne ve babanin evladina birakacagi en güzel mirasin güzel ahlak oldugunu vurguluyor. Anne ve baba ile çocuklar arasinda haklarin karsilikli oldugunu belirten Prof. Dr. Yildirim, “Ebeveynin çocuklari üzerinde haklari oldugu gibi onlarin da birtakim haklari vardir. Bunlar özetle, güzel bir isim vermek, Peygamber, Kur’an ve Ehl-i beyt sevgisini kazandirmaktan ibarettir.” diyor.
Prof. Dr. Süleyman Uludag ise sufiler gözüyle anne kavramini el aldigi yazisinda annesini memnun edenden Allah’in memnun olacagini isaret ediyor. Prof. Dr. Uludag, anne ve babaya karsi itaatkar, lütufkar, sefkatli, merhametli, fedakar, edepli ve saygili olmanin Allah azimüssanin ve Peygamber-i zisanin emri oldugu kadar fitratin ve vicdanin sesi ve hükmü, akl-i selimin de icabi oldugunu beyan ediyor.
Prof. Dr. Ali Akpinar, Kur’an-i Kerim’de beyan edilen peygamber kissalarindan hareketle meselenin imtihan boyutuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. Akpinar su hassasiyeti dile getiriyor: “Peygamberin yahut salih birinin evladi olmak, elbette güzel bir seydir. Ancak tek basina bu kisiyi kurtarmaz. Önemli olan o salih kisinin yolunda olmak ve ona yarasir evlat olabilmektir.”
Anne ve baba meselesindeki son yazi ise Abdullah Taha Orhan imzasini tasiyor. Hayirli evladin bir sadaka-i cariye oldugunu belirtiyor Orhan.
Seyh Muhammed Muta’ Haznevi ise orta sayfadaki sohbetinde mürsidin manevi baba hükmünde ve kiymetinde oldugunu, maddi babanin evladin dünyalik hizmetlerini yerine getirdigini, manevi babanin ise ahiret için rehber oldugunu beyan ediyor. Müridin, bir seyhin nasil manevi evladi olacaginin da ilkelerini söyle açikliyor Seyh Muhammed Muta’ Haznevi: “Allah’in dinine sarilmakla seyhin evladi oluruz. Ilahi emirleri yerine getirip yasaklarindan kasinmakla seyhin evladi oluruz. Hazret-i Peygamberin (sas) ahlakina bürünmekle seyhin evladi oluruz. Naksibendi büyüklerimizin ilke ve prensiplerine uymakla seyhin evladi oluruz.”
Seyh Izzeddin Haznevi portresi
Prof. Dr. Süleyman Derin bu sayidaki yazisinda salihlerle, sadiklarla beraber olmanin önemini anlatiyor: Salihlerle beraber olmakta ve onlarla sohbette büyük sirlar ve mevhibeler vardir. Tarikatin adabini yasamak, ahlaki güzellestirmek ancak bu tür beraberliklerle mümkün olur.
Naksibendi-Haznevi tarikatinin mürsidi Seyh Izzeddin Haznevi’yi anlatan yaziyi Kutbeddin Akyüz kaleme almis. Akyüz, “Seyh Izzeddin ilme ve alime çok deger veriyordu. Her firsatta ilim ögrenmenin ve ögretmenin geregini vurguluyordu. Dini müesseseler yapiyor, yaptiriyor ve aklin hayalin almayacagi sekilde malini ve mülkünü bunun için harciyordu.” diyor.
Yrd. Doç. Ibrahim Baz, kelime-i sehadet kavramini ele aldigi yazisinda, kelime-i sehadetin Islam’a girisi kapisi oldugunu, namaz, oruç, hac ve zekatin ise kisinin Müslüman olarak kalmasini saglayan ve imanin nurunu muhafaza eden ibadetler oldugunu vurguluyor.
Prof. Dr. Kadir Özköse sufi büyüklerinin portrelerini kaleme almaya devam ediyor. Bu sayida Prof. Dr. Özköse, zühd hayatinin büyük önderi Davud Tai’yi anlatiyor.
Said Yavuz derginin bu sayisinda Afrika’da yasadigi Ramazan günlerini, buradaki canli ve diri Islami hayati anlatiyor. Yavuz, onlarin açlik diye bir derdinin olmadigini asil dertlerinin çocuklari oldugunu, çocuklarinin Müslüman olarak bir gelecek insa etmek düsüncesi oldugunu vurguluyor.
Mona Islam, efendi ve kölelik kavramlarini merkeze aldigi yazisinda, insanin Allah’in kulu, mahlukatin halifesi oldugunu vurguluyor.
Ahmet Edip Basaran Bosnak yazar Mesa Selimoviç’in ünlü eseri Dervis ve Ölüm’ü degerlendiriyor.
M. Nezihi Pesen, Kirkambar sayfalarinda tadimlik bilgiler, alintilar sunmaya devam ediyor.
Kemal Özer ise son yillarda çok sik duydugumuz organik kavramini degerlendiriyor. Aslinda organik denilen pek çok ürünün hiç de öyle olmayacagina isaret ediyor.
Ilim ve Irfan dergisi Gülbahçe çocuk ekiyle birlikte okurlarina dolu dolu bir dergi sunuyor.