Ilim ve Irfan dergisi Ekim sayisinda egitim dosyasiyla çikmis okur karsisina. Dosyada, talim ve terbiyeden olusan egitimin, talim boyutunun terbiye boyutu dogru anlasilarak, yasanarak, aktarilarak anlam kazanacagina isaret ediliyor. Mizaç farkliliklari her insanin kendine ait özelligi, güzelligidir. Dergi, egitimde bu alanla ilgili önemli bir yaziya yer veriyor.
Dosya kapsaminda Doç. Dr. Ahmet Albayrak çocuga dini nasil ögretelim sorusuna cevap veriyor. Doç. Dr. Albayrak, bu hassas konuda genis bir çerçevede dini ve manevi degerlerin yeni nesile aktarilmasi konusunda önemli bilgiler sunuyor. Doç. Dr. Albayrak en etkili ögretme yönteminin aslinda yasamak oduguna isaret ediyor, “Allah askiyla yanagimiza süzülen iki damla gözyasinin etkisi, çocuga anlatacagimiz nice bilgilerden binlerce kat daha degerlidir. Anlatmak degil, anlamak, yasamak ve yasatmak temel hedefimiz olmalidir.” diyor.
Egitimin püf noktasi mizaci tanimak ve yönlendirmektir. Ismail Acarkan bu bakis açisiyla mizaç farkliliklarini ve mizaçlarin nasil yönlendirilmesi gerektigini kaleme almis. Her mizacin olumlu yönleri oldugu gibi zaaflari, zayif yönleri de bulunuyor. Acarkan, zayif yönlerin terbiye edilmesinin, olumlu yönlerin güçlendirilmesinin egitimin kalitesi açisindan çok önemli oldugunu vurguluyor. Acarkan’a göre; mizaç ve kisilik temelli egitim daha verimli ve daha isabetlidir, bu egitim sayesinde kisinin yetenekleri dogru belirlendiginden asiri beklenti ve zorlamadan kaçinilmis olunacagi gibi ileride dogabilecek sorunlara karsi da etkin önlemler alma imkani elde edilecektir.
Rukiye Karaköse ise, okul ve aile birligine dikkat çekiyor. Iyi bir egitim için, bedenin, zihnin ve duygunun hazir olmasi gerekigini isaret eden Karaköse, “Genellikle aile egitici, okul ise ögretici bir karaktere sahiptir. Ögretimde gösterilen basari, bir dereceye kadar da ailenin egitici etkisine baglidir.” diyor.
Orta sayfada sohbetleri yer alan Seyh Muhammed Muta’ Haznevi bu sayida, en büyük seref ve itibarin Allah’a hakiki kul olmakla elde edilecegini vurguluyor. Seyh Muhammed Muta’ Haznevi sohbette Lokman Hekim’in ogluna verdigi alti ögüdü açikliyor. Seref ve itibarin malda, mülkte, makamda, mevkide olmadigini, asil seref ve itibara Allah’a hakiki kul olmakla sahip olunacagini beyan ediyor.

Tasavvuf olmadan olmaz
Bu sayida Prof. Dr. Süleyman Derin önemli bir yaziyla ilimler ve tasavvuf konusuna açiklik getiriyor. Tasavvuf kavramini ve hayatini önce Ehl-i Sünnet açisindan degerlendiren Prof. Derin, sonra da temel Islami ilimlerle tasavvufun ayrilmazligina vurgu yapiyor. Prof. Derin’e göre; Islami ilimlerin her biri bir digeri için destektir, tasavvuf olmasa kelam kuru bir bilgi yigini, fikih da içi bos bir hareketler bütünü olabilir, bu ilimlerin her biri olmazsa olmaz degerlerimizdir. Kutbeddin Akyüz imzali yazi ise son devrin büyük mutasavvif ve alimlerinden, Naksibendi-Haznevi yolunun mürsidi Seyh Muhammed Haznevi’nin hayatini anlatiyor. 56 yillik ömrüne pek çok hayirli hizmeti sigdiran Seyh Muhammed Haznevi ömrünü Islam’a adamis büyük bir veli idi.
Prof. Dr. Süleyman Uludag ise bu sayida edep kavramini ele aliyor ve edebin insanin süsü, serefi ve haysiyeti oldugunu vurguluyor. Edebi son derece genis bir çerçevede degerlendiren Prof. Dr. Uludag, edebin, kisiye katkilarinin yaninda toplumsal katkisina da isaret ediyor, “Edep toplumu birlestiren ve bireyleri kaynastiran önemli bir degerdir. Edep erkan tanimayanlar edepsiz, arsiz, hayasiz ve saygisiz olurlar.” diyor.
Ilim ve Irfan’in dikkat çeken köselerinden biri de sehir rehberi yazilari. Bu sayida Nurullah Koltas, okurlari unutulmaz bir Edirne turuna çikariyor. Prof. Dr. Selahattin Yildirim ise, Asure günü vesilesiyle bugünde yasanan önemli tarihi hadiseleri hatirlatiyor. Prof. Dr. Yildirim, yazida Ehl-i Beyt sevgisinin önemini vurgulayarak onlara gösterdigimiz sayginin Efendimize gösterilmis saygi oldugunu beyan ediyor.
Doç. Dr. Mahmut Çinar imanimizin sosyal hayatimiza yansimasi gerektigini söylüyor. Sosyal hayatta ahlakli olmanin temel ilkemiz olmasi gerektigi, mü’minin güven yurdu oldugu yazinin ana eksenini olusturuyor.
Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz ise, deneme tadinda sonbarla ölüm arasindaki iliskiyi hatirlatiyor ve sonbahari tefekkür ölümü tefekkürdür diyor.
Teslimiyet kavramini Said Yavuz isliyor. Yavuz, bugünün hastaliginin benlik oldugunu söyledikten sonra, teslim olanin kalp olduguna isaret ediyor.
Kirkambar sayfalarinda M. Nezihi Pesen okura dervisler dünyasindan tadimlik bilgiler sunuyor. Zahit Yakin imzali yazi ise Sefine-i Evliya kitabini tanitiyor.
Bu sayida okuru yeni bir sayfa bekliyor. Tasavvuf Sözlügü adli sayfada üç kavramin tanimi yapiliyor: Tarikat, mürsid, mürit.
Gülbahçe çocuk dergisiyle okura ulasan Ilim ve Irfan Ekim sayisinda da okurun gönlünü kazanmasini biliyor.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024