MAZHAR SALIH | Temmuz |
2013 |
KÖSELER
| Okunma: 2447
Bilge bir sufi, mütefekkir iman adami olan Seyh Izzeddin El-Haznevi (ks) bütün bu sifatlarin ötesinde ve her seyden önce esine az rastlanan önder ve örnek bir ahlak adamidir. Zaten onun tesir gücünü, insanlarin kalbinde özel bir yer bulmasini ve çok sevilip sayilmasini baska türlü açiklamak da mümkün degildir.
Arkasinda biraktigi eserlere bakarken yetistirdigi onca âlimin yaninda Seyh Muhamed (ks) ve Seyh Muhammed Muta’a el-Haznevi’ye (ks) bakarken sahsiyet ve karakterini olusturan bu ahlak ilkelerini görmek mümkündür. Bu bakimdan Hazneviye tarikatina bakarken bir ahlakçinin eserleri gözüyle de bakmak yerinde olur kanaatindeyim.
Dogumu ve tahsili
1925 yilinda Hazne’de dünyaya gelen Seyh Izzeddin El-Haznevi, seyh-i mazin (büyük seyh) adiyla anilan Seyh Ahmed el-Haznevi’nin (ks) ogludur ve “el-Bazü’l-esheb” lakabiyla taninir.Daha küçük yaslarda ilim tahsilinde gösterdigi kabiliyetle dikkat çeken Izzeddin el-Haznevi (ks), hadis, tefsir, fikih belagat ve nahiv gibi dini ve Arabi ilimleri tahsilden sonra, genç yaslarinda babasi seyh Ahmed el-Haznevi’yemürid olmus, onun terbiyesinde seyr-ü süluka baslamis ve kisa bir sürede hem zahiri hem de batini ilimlerde zirveye ulasmistir. Öyle ki üstadinin; -zekâsina hayran kalarak- ona ez-ziküyy’ül-evza’i (keskin zekâli) demesine sebeb olmustur.
Islami ilimlerde (özellikle Safiî fikhinda) derinligine ulasilamayan bir derya, mantik ve hikmette zirvesi görülemeyen bir dag, baris, sevgi, irsad ve ikram gibi kavramlari mükemmel olarak yasatan bir bilgedir. (Hüsnü GEÇER, Külliyat-i Sugra S. 205, Pamuk Yayinlari, Istanbul, 2012)
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisi Temmuz 2013 sayisinda)