Karakter; bir kisi veya toplulugu
ahlak, duygu, bilgi
ve davranis bakimindan
ayirici niteliklerin tümü, seciye
demektir. Akil gibi karakter de
dogustan olan ve sonra elde edilen
olmak üzere iki kisimdir. Aslolan
tabii ve dogustan olanidir. Çalisilarak
ve tecrübelerle elde edilen akil
ve karakter kisiden kisiye degisiklik
arz eder. Bazilari bu hususta
çok basarili olurken bazilari sinifta
kalabilir. Ebu Musa el-Esari’den (ra)
rivayet edilen hadislerinde Resulullah
söyle buyurmuslardir: “Allah
Adem’i yeryüzü toprak çesitlerinden
aldirdigi bir kabza topraktan
yaratti. Buna bagli olarak insanlar
siyah, beyaz, esmer ve bunlarin
karisimindan olusan renklerden
meydana geldi. Karakter bakimindan
iyimser, kötümser olmalari;
bazilarinin temiz seylerden, bazilarinin
pis seylerden hoslanmalari
da bundan kaynaklanmaktadir.”
(Ebu Davud, Sünnet 16; Tirmizi,
Tefsir sure 2/10) Bu hadis, insan
karakterinin olusmasinda topragin,
hava ve suyun, beslenilen
gidalarin büyük etkisinin oldugunu
ortaya koydugu gibi dogustan olan
karakterin önemini göstermektedir.
Bir kedinin önüne en güzel yemegi,
en taze cigeri koysaniz da bir fareyi
görünce önündeki yemegi birakip
onun pesinden kosar. Çünkü tabiati
ve karakteri o pis hayvandan
hoslanmaktadir. Hadiste geçen yeryüzü
toprak çesitleri ile kast edilen,
insanoglunun üzerinde yasayacagi
toprak parçalari olup bütün yeryüzü
degildir. Siyah, beyaz ve esmer
renklerin de ana renkler oldugu
ifade edilmistir. Bu kisa giristen
sonra Yahudi karakterinin tezahürlerini
maddeler halinde ortaya
koymaya çalisalim:
Yazinin tamami derginin Subat 2024 sayisinda.