Ihlas suresi Islam dininin özü olan
tevhidin en yalin ifade edildigi
surelerden birisidir. Dört ayetten
olusan bu sure, Kur’an-i Kerim’in
114 suresi içerisinde 112. sirada yer alir.
Mekki veya Medeni oldugunu söyleyen
alimler oldugu gibi önce Mekke’de
sonra ikinci defa Medine’de indirildigini
ileri sürenler de vardir. Dolayisiyla
Fatiha gibi hem Mekki hem de Medeni
oldugu kabul edilmistir. Bu surenin
Mekke’de indirildigini ifade edenler,
nesep asabiyetini din yaklasimlarinin
merkezine yerlestiren Mekkeli müsriklerin
Hazret-i Peygambere gelerek,
“Bize Rabbinin nesebini söyle!” dediklerini
ve bunun üzerine bu ayetlerin
indirildigini ve Hazret-i Peygamberin
de onlara okudugunu aktaran rivayeti
nüzul sebebi olarak kabul etmislerdir.
Buna göre surenin muhtevasi, Allah’in
insan soyunun getirdigi bütün ontolojik
ve fizyolojik yüklemlerden münezzeh
bir varlik olmasina delalet eden bir
anlam dairesini ortaya koyar. Medeni
oldugu görüsünü kabul edenler ise
Medineli Yahudilerin diger deyisle
belirli bir yaratilis fikrine ve Tanri’nin
nitelikleri anlayisina sahip kesimin
sorusunu gündeme tasirlar. Buna göre
Yahudiler, Hazret-i Peygambere gelerek,
“Allah mahlukati yaratti, peki O’nu kim
yaratti?” veya “Ey Muhammed, bize
Rabbini vasfet!” sorusunu yöneltmeleri
üzerine nazil olmustur. Her iki
durumda da müfessirler bu surenin
Allah’in mutlak hüviyetinden, birliginden
ve uluhiyetinin keyfiyetinden
bahsettigi hususunda muvafiktirlar.
Yazinin tamami derginin Eylül, 2022 sayisinda.