
Kurban, paylasma ve yardimlasmayi
tesvik etmesi itibariyla elbette
ki sosyal yönü kuvvetli bir ibadettir.
Fakat kurban, bundan ibaret degildir.
Zira kisi kurbanin degerini misliyle
ihtiyaç sahiplerine dagitsa, onun bu
fedakarligi kurban yerine geçmeyecektir.
Kurbanin esas tesiri, kisiyi
Allah’a yakinlastirmasi -kurbiyetyönüyle,
bireysel boyuttadir. Kurbanin
gözle görülen yönü, Rabbinin emri
karsisinda kulun maliyla fedakarlik
etmesidir. Ama her harcama yahut her
kesilen hayvan kurban olmayacaktir.
Kurbanin, sartlarina uygun ve bilinçli
olarak kesilmesi esastir. Nitekim bir
Kurban bayrami günü bayram namazi
öncesinde iyi niyetle kurbanini kesen
Ebu Bürde bin Niyar isimli sahabi
Peygamber Efendimize, “Ey Allah’in
Resulü! Vallahi ben bugünün yeme
içme günü oldugunu, yoksul komsularimin
ihtiyaci oldugunu düsünerek
kurbanimi namazdan önce kestim ve
etinden hem kendim yedim hem de
aileme ve komsularima ikram ettim.”
demesi üzerine Peygamber Efendimiz,
“Bu, kurban degil, et için kesilen bir
koyun olmus.” buyurmustur. (Buhari,
Iydeyn, 5) Bu durum, kurbanin hayvan
kesiminden ibaret olmadigini açikça
göstermektedir.
(Yazinin tamami derginin Temmuz, 2022 sayisinda.)