Her yönüyle insanlik için üsve-i
hasene olan Peygamber Efendimiz, hac farz kilindiktan sonra
bu ibadeti bir defa ifa ederek
ashabina, onu en ince teferruatina kadar
ögretmistir. Efendimiz bu haccinda Müslümanlarla vedalasinca insanlar, “Bu veda
haccidir.” demisler ve bu hac veda hacci
diye isimlendirilmistir. (Buhari, Hac, 132)
Peygamber Efendimiz ise bu haccindan
Haccetü’l-Islam ismiyle bahsederdi. Peygamber Efendimiz hacca niyet edince bunu
insanlara bildirdi. Ashabi da O’nunla (sas)
birlikte gitmek için hazirlandilar. Herkes
Allah Resulü ile gitmenin bir çaresini ariyor
ve hacci O’nun (sas) yaptigi gibi yapmak istiyordu. Bu haber Medine’nin disina ulasinca,
insanlar her taraftan akin akin geldiler.
Yolda onlara katilanlarin sayisi arttikça
artti. Etrafi gözün alabildigince büyük kalabaliklar kaplamisti. Efendimiz hac ve ihram
hakkinda oradakilere kisa bir bilgi verdikten sonra yola çikti. Beraberinde 114.000
hatta bundan da fazla sahabe bulunuyordu.
Efendimiz, hacda kurban etmek üzere yüz
kadar deve götürüyordu. (Prof. Dr. Ömer Çelik
vd., Üsve-i Hasene, 2003: I/165) Resul-i Ekrem
Efendimiz yol boyunca Müslümanlara hep
hacdan bahsetti. Gerçeklestirdigi hutbesinde
ihramin ve haccin vaciplerini ve sünnetlerini anlatti. Zülhuleyfe’ye geldiginde Akik
vadisinde Müslümanlara söyle dedi: “Rabbim tarafindan gelen Cebrail bu gece gelip
bana, ‘Bu mübarek vadide namaz kil ve
‘hem hacca hem umreye niyet ettim’ de!’
buyurdu.” Orada iki rekat da ihram namazi
kildi. Allah’a hamd ü senada, tesbih ve
tekbirde bulunduktan sonra, “Ey Allah’im!
Bunu bana içinde riya ve süm’a -gösteris ve
söhret- bulunmayan mebrur ve makbul bir
hac kil!” diyerek dua etti. (Ibn Mace, Menasik, 4) Zülhuleyfe’de ihrama girip, “Lebbeyk
Allahümme lebbeyk. Lebbeyk la serike leke
lebbeyk. Innel hamde vennimete leke velmülk la serike lek.” diyerek telbiyeye basladi.
Daha sonra da, “Sizden kim hac ve umreye
niyet etmek isterse bunu yapsin!” buyurdu.
(Yazinin tamami derginin Haziran, 2022 sayisinda.)