Naksibendiye-Halidiye’nin bir kolu olan Hazneviye’nin kurucusu Seyh Ahmed Haznevi, Osmanli’nin son dönemlerinde
dünyaya gelmis, I. Dünya Savasi sonrasi Fransizlarin Suriye’yi isgal ettigi yillarda yasamis ve isgal döneminin tüm
zorluklarini tecrübe etmis büyük bir sufidir. Hem anne hem de baba
tarafindan seyyid bir aileye mensuptur.
Aslen Agri’nin Dogubeyazit ilçesinden olan Ahmed Haznevi’nin
yedinci kusak dedelerinden Molla Suvar’in çocuklari, önce Siirt’in
Sirvan ilçesine bagli Mavit köyüne, ardindan o zamanlar Mardin’e
bagli olan -simdi Sirnak’in ilçesi- Idil’e hicret ederek Ocakli (Banihê)
köyüne yerlesmislerdir.
Ahmed Haznevi’nin dedesi Sufi Haci, Banihê köyünün esrafindan
olup alimleri çok seven ve onlara hizmette kusur etmeyen salih
bir zat idi. Salih Sibki’nin halifesi Zahir Efendi bölgeye gelince, Sufi
Haci ona intisap ederek hizmetine girdi. Daha sonra oglu Murat’i da
-Ahmed Haznevi’nin babasi- seyhine teslim eden Sufi Haci, onun
hem ilim hem de tasavvuf açisindan gelismesini sagladi. Hayatini
Zahir Efendi’nin dergahina ve talebelerinin hizmetine adayan Sufi
Haci, uzun bir ömür yasamis ve yaklasik 100 yasinda vefat etmistir.
Sufi Haci’nin kabri Banihê köyündedir.
(Yazinin tamami derginin Mart, 2022 sayisinda.)