Islam’a girisi fetih, hicret yolculugu nusret
(yardim), halifeligi rahmet olan, Adil Ömer
namiyla âleme adalet ve nizam getiren, Hak
ile batili birbirinden ayirt edebildigi için Resulullahin
(sas) Faruk sifatini layik gördügü, vahiy katibi, sahabenin
ilk defa Emirü’l-mü’minin sifatiyla kendisine hitap
ettigi, dinde fakih, sünnette alim büyük sahabi Hazret-i
Ömer (ra).
Uzun boyluydu. Sesi gürdü. Heybetliydi. Konusmasi
ikna ediciydi. Okuma yazma bilirdi. Siire düskündü.
Nesep ilminde Mekke’nin en önde gelenlerindendi.
Dedeleri Ka‘b bin Lüey’de Hazret-i Peygamberin
nesebiyle soyu birlesiyordu. Iyi silah kullanir, ata iyi
binerdi. Pehlivan bir yapisi vardi. Mekkeliler onu elçilik
islerine bakmakla görevlendirmislerdi. Savas, ticaret ve
dis iliskilerde karsi tarafa gönderilen bu elçiydi (sefir);
hadiselerin seyrinde tutum ve davranislariyla etkiliydi.
Bu nedenle Kureysliler; Suriye, Irak ve Misir’a ticaret
için de gitseler mutlaka yanlarinda Hazret-i Ömer’in
olmasini arzu ederlerdi. Fil vak’asi olarak bilinen meshur
hadiseden 13 yil sonra Mekke’de dünyaya geldi.
Resulullahin (sas) dogumu bu olaydan yaklasik iki ay
sonra olduguna göre Efendimizle, Hazret-i Ömer arasinda
on üç yas fark bulunmaktaydi.
(Yazinin tamami derginin Temmuz, 2020 sayisinda.)