Insan, Allah’tan gelen ve Allah’a giden bir yolcudur. Bu yolculukta, nisyan ile illetli olan insana, “Ölüm sana gelinceye kadar kulluk yap.” (Hicr, 99) denilerek gaflette
kalmamasi hatirlatilmis, ölümle biten ömrün günlerinin kiymetini bilerek yasamasi,
menzil ve maksuda dogru giderken, dogru yoldan ayrilmamasi ögütlenmistir. Bunun
için günlük bes vakit namazla, haftada bir Cuma namazi, yilda bir kez de oruç ve
zekatla kulun Rabbi ile arasindaki bagi sürekli halde tutacak ve güçlendirecek ibadetler
emredilmistir. Bunun yaninda, kul ile Allah arasindaki bagin, sadaka ve zikir gibi
vakte bagli olmayan ibadetlerle bir ag gibi siki sekilde örülme imkani sunulmustur.
Bütün bunlarla, Müslümanlarda bir zaman bilincinin olusmasi hedeflenmistir. Dünya
hayatinin faniligi ve ahiret hayatinin bakiligi göz önünde bulundurularak, ömrün zayi
edilmemesi tavsiye edilmistir. Zira kutlu Nebinin, “Nasil yasarsaniz öyle ölürsünüz,
nasil ölürseniz öyle hasr olunursunuz.” (Müslim, Cennet, 83) seklindeki fermani ile
hayatin hiçbir aninin heba edilmeden yasanmasi hatirlatilmistir.
Iste bu hayat yolculugunda Allah, insana sayisiz lütuflarda bulunmaktadir. Bu lütuflardan
biri de kuskusuz idrak etmekte oldugumuz üç aylar ve bu aylarda bulunan kandil
geceleridir. Üç aylarin ilki olan Recep, Kur’an’da haram aylar (Tevbe, 36; Bakara, 217)
olarak tanimlanan aylardan biridir. Bu aylarda basta savas olmak üzere, her türlü
kavga ve kargasadan uzak durarak, bu aylara hürmet edilmesi tavsiye edilmistir.
Hazret-i Peygamber de Recep ayina ulastiginda, “Allah’im! Recep ve Saban’i bize
mübarek kil ve bizi Ramazan’a ulastir.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 259) buyurmustur.
Içerisinde Regaip ve Miraç kandillerini barindiran Recep ayi, Müslümanlar
için kutlu bir mevsimin baslangicidir. Zirvesi Ramazan olan bu maneviyat iklimin
baslangicinda, ilk dönemlerden itibaren Müslümanlar bütün ayda olmasa da siklikla
oruç tutmuslardir. Ikinci ay olan Saban ayi ise Hazret-i Peygamberin orucu daha fazla
ziyadelestirdigi hatta bazen bütün ayi oruçla geçirdigi bir ay olmustur. Bu konuda,
“Recep ve Ramazan aylari arasinda, su Saban ayinda insanlar gafildir. Bu öyle bir
aydir ki, ameller, âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçluyken amellerimin
yükseltilmesini severim.” (Nesai, Siyam, 70) buyurmustur. Ayrica yine bu ayin faziletini
dile getirmek için söyle buyurmustur: “Saban’in ortasinda gece ibadet ediniz,
gündüz oruç tutunuz. Allah o gece günesin batmasiyla dünya semasinda tecelli eder
ve fecir dogana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden
rizik isteyen ona rizik vereyim, yok mu bir musibete ugrayan ona afiyet vereyim.’
buyurur.” (Ibn Mace, Ikame, 191)
(Yazinin devami derginin 80. sayisinda.)