Basiret ve basar iki anlama gelir. Idrak vasitasi ve algilama araci
olan bes duyudan biri; bastaki göz. Ayni sekilde idrak ve algilama
vasitasi olan içteki göz, kalp gözü. Bunlardan biri zahir digeri batin
algilama aracidir. Fakat basarin basiret anlaminda kullanildigi da olur.
Basiret maddi-manevi, dünyevi-uhrevi nesneleri ve gerçekleri dogru olarak
görme, uzagi görme, vukua gelmekte olan olaylarin ve gelismelerin varacagi
neticeleri isabetle tayin ve tahmin etme, hissetme ve sezme, öngörü
ve saggörü anlamina gelmektedir.
Burada basiret ve basardan maksat peygamberlerin, evliyanin, takva sahibi
salih mü’minlerin, ariflerin baskalarinin göremedikleri veya gördükleri
halde mahiyetini anlayamadiklari hususlari basiret ve basar denilen kalp
gözü ve Ilahi bir nurla dogru olarak görmeleri, kavramalari, bu suretle
ebedi saadete ve selamete ermeleridir.
(Yazinin devami Ilim ve Irfan dergisinin 78. sayisinda.)