Ömrünü ilimle bereketlendirmis hadis alimi, fakih. Ebu Zekeriya Muhyiddin Yahya bin Seref ed-Dimiski en-Nevevi es-Safii, 1234 yilinda Muharrem ayinin ortalarinda Suriye’nin güneyinde Havran bölgesinin Neva köyünde dünyaya gelmistir.
Dogdugu yere nispetle en-Nevevi veya en-Nevavi diye isimlendirilmistir. Babasi Seref Ibn Müri, çevresinde dürüstlügüyle taninan, mütevazi dükkaninda çalisan zahit ve takva ehli bir kimse idi. Imam Nevevi, on yasinda babasinin istegi üzerine bu dükkanda çalismaya baslamis fakat daha o yaslarda ilme olan düskünlügü ve
ticarete istekli olmamasi sebebiyle adapte olamamistir.
Bu anlamda onun daha küçük yaslardan itibaren akranlarindan farkli oldugu, ilme ve zühde istidatli oldugu anlasilmaktadir. Özellikle evliyaullahtan mübarek bir
zat olan ve daha sonra Imam Nevevi’nin manevi mürsidi olan Seyh Yasin bin el-Marakesi’nin -Zerkesi olarak da geçer- onun çocuklugu hakkinda naklettigi anekdot
da bunu göstermektedir: “On yasinda bir çocukken Seyh Muhyiddin’i -Imam Nevevi- Neva’da gördüm.
Çocuklar onunla oynamaktan hoslanmiyordu, o da onlardan hoslanmadigi için kaçiyor ve agliyordu. Bu haldeyken de Kur’an-i Kerim okuyordu. Kalbimde ona karsi muhabbet olustu. Babasi onu dükkana yerlestirdi, oysa alisverisle ugrasmiyor, Kur’an-i Kerim’le mesgul oluyordu. Ona Kur’an-i Kerim ögreten kisiye gittim, dedim ki, ‘Bu çocuk gelecekte zamaninin en alimi ve zahidi olacak, insanlar ondan çok istifade edecekler.’
Bana, ‘Sen müneccim misin?’ dedi. Ben ise, ‘Hayir, bunu bana Allah söyletti.’ dedim. Hocasi da bu durumu babasina anlatti. Babasi Kur’an-i Kerim’i hatmedene kadar
bu durumunu muhafaza etmis ve bu hal üzere bülug çagina ermisti.”
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan'in Ocak, 2019 sayisinda.)