Babasi Yasir, kaybolan kardesini aramak üzere
Yemen’den yola çikip Mekke’ye gelince burada
Sümeyye adli bir cariye ile evlenmisti. O günler,
Hazret-i Peygamberin Darü’l-Erkam’da Islam’i teblig
etmeye basladigi kutlu zamanlardi. Erkam’in evinde
Müslüman olup Islam’a girdigini ilan eden ilk yedi kisi
içindeydi Yasir ailesi.
Önce annesi Sümeyye, ardindan babasi Yasir, Islam’in
ilk sehitleri oldu. Ammar, ailesinin din adina maruz
kaldigi iskencelere sahit olmustu. Onun için tevhid,
gözlerinin gördügünü kalbi yalanlamayacak derecede
ali bir iman demekti. Maruz kaldigi iskenceler
yüzünden Efendimize (sas) gelip zaman zaman dua
talep ederdi. Ilk günden bu yana hiçbir namazi, cihadi
terk etmedi. Hatta Medine’de bir sefer sirasinda ihtilam
olunca yikanmak için su bulamamis ve toprakta
yuvarlanmak suretiyle abdest almis, sonra namazini
kilmisti. Neden sonra Efendimize (sas) konuyu arz
edince teyemmüm etmesinin yeterli olacagini ögrenmisti.
(Buhari, Teyemmüm, 8)
Ammar bin Yasir (ra), Hazret-i Ali’nin halifeligi sirasinda
Siffin savasinda 657 senesinde doksan üç yasindayken
sehadete vasil oluncaya degin pek çok hadis rivayet
etti.
(Yazinin devami Ilim ve Irfan dergisinin Temmuz,2018 sayisinda.)