PROF. DR. NECDET TOSUN | Kasım | 2017 | KÖSELER | Okunma: 1145
Imam-i Rabbani Ahmed Sirhindi’nin (v. 1624) yasadigi dönem olan 16. yüzyilin sonu ile 17. yüzyilin baslarinda Hindistan’da Babürlüler devleti hüküm sürüyordu. Bu dönemde devletin basinda Ekber Sah ve ardindan Cihangir padisahlik yapmisti. Ülkede birçok imar ve kültür faaliyeti vardi. Ancak dini ve içtimai hayat çalkanti içindeydi. Müslümanlar ile Hindular arasindaki mücadeleler devam ederken, Ekber Sah, muhtemelen ülkedeki iktidarini güçlendirmek niyetiyle, Hindulara yakinlik göstermeye basladi. Bununla da kalmayip din-i Ilahi adiyla yeni bir din ortaya atti. Bu gelismelerden kaygilanan Imam-i Rabbani Hazretleri sarsilmaya baslayan dini esaslari muhafaza etmek için kültürel mücadeleye basladi. Yazdigi eserler ve mek¬tuplarla Müslüman halki ve idarecileri Islami kurallara bagli olmaya çagirdi.
Ekber Sah’in destekledigi dogru yoldan sapmis alimlerden Farig-i Tebrizi peygamberligi inkar eden redd-i nübüvvet hakkindaki eserini kaleme almis (Takiyyüddin Evhadi, Arafatü’l-Asikin (nsr. Z. Sahibkari- A. Fahreddin), Tahran 2010, II, 1063), Imam-i Rabbani de bu tür fikirlere karsi cevap mahiyetinde Isbatü’n- Nübüvve (Peygamberligin Ispati) isimli eserini yazmistir. Isbatü’n-Nübüvve isimli bu eser hem Farig-i Tebrizi’ye hem de onu destekleyen hükümdar Ekber Sah’a karsi yazilmis bir eserdir ve bu eseri yazdiginda Imam-i Rabbani henüz yirmi yaslarinda bir gençtir. O dönemde Hindistan’da birçok alim vardi. Ancak onlar padisaha ve onun uydurdugu din-i Ilahi’ye karsi eser yazmaktan çekindiler, hakki söylemekten korktular. Bu sebeple isimleri tarihin sayfalarinda unutulup gitti. Ama Islamiyet’i ve hakki savunmak adina dik duran, korkmadan padisaha ve destekçilerine karsi reddiye yazabilen Imam-i Rabbani bugün dört asir sonra bile saygi ve rahmetle anilmaktadir.
Imam-i Rabbani, o dönemde Hindistan’daki bazi egitimsiz Müslümanlarin Hindu dini merasimlerine katildigini, birçok Müslüman kadinin, Hindularin su çiçegi hastaligini iyilestirdigine inandigi tanriçaya dua ettigini kaygiyla anlatmaktadir. (Imam-i Rabbani Ahmed Sirhindi, Mektubat-i Imam-i Rabbani, Karaçi 1392/1972, III, 363 (no. 41))
Ayrica Müslümanlarin ibadette ve kiyafette bazi bidatlar icat ettiklerini, bazi cahillerle dünyaya düskün kötü alimlerin topluma zarar verdigini belirtmektedir. Kötü alimler hakkinda bir mektubunda söyle der: “Büyüklerden birisi seytani bos otururken gördü. Seytan insanlari yoldan çikarmak ve vesvese vermekle zihnini mesgul etmiyordu. O zat bu isin hikmetini sordu. Seytan, bu dönemde kötü alimler bana çok yardim ettiler ve beni bu isle ugrasmaktan kurtardilar, diye cevap verdi.”

(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Kasim sayisinda. Sayi: 63)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024