Ramazan, misafir oldugu bütün bir zamani degistirir. Mevsimlere yeni bir libas giydirir. Ruhlara tazelik asisi yapar. Müslümanlarin gönlüne bir bahar hatirasi olarak yerlesir. Insanin içi alabildigine genisler. Bu mevsimde diger iklimlerde göremediginizi görürsünüz. Ramazan Afrika kitasina gelirken de böyle geldi. Mazlum kita bu iklimle yeni bir tazelenisle tazelendi. Diger beldelerdeki mü’minler flu gördükleri Afrika’yi simdi daha net görüyorlar. Ve görüsle içleri daha bir infak hisleriye doluyor. Ümmet olmanin gücünü damarlarinda hissediyorlar.
Simdi bu iklim içinde Müslümanlar gün boyu hem midelerine hem dillerine oruç tutturuyorlar. Burada bulundugum süre içinde neredeyse kavga eden, bagirip çagiran bir Afrikali görmedim. Zaten oldukça munisler, Ramazan’da bir baska mülayimlik sariyor onlari. Gülümsüyorlar. Onlarin en büyük silahi bu. Kendilerine yapilan bütün zulümlerin farkindalar. Tarih boyunca. Ama gülümsüyorlar. Yokluga gülümsüyorlar. Üç bes hurma ile açtiklari kupkuru hurmalari birbirine ikram ederken de gülümsüyorlar. Çünkü onlar insanin ruhunu satin almak isteyen dünyaya teslim olmadilar. Çünkü gerçekten o yoklukla onlarin arasinda sahabeler arasinda gibi hissediyorsunuz. Bir baska hal oluyor size.

Buna sahidim
Bu iklim içinde güzel teravihlere hazirlandilar. Çogunlukla hatimle kildiklari ve yaklasik 2 saat süren teravihlere. Bir baska maneviyat oluyor kimsesiz mescitlerinde. Evet, onlarin da var heybetli camileri. Fakat o yol kenarlarinda vakit girdigi an islerini güçlerini birakip namaza kostuklari, yüksekligi dize kadar ancak gelen betonla ördükleri açik mescitleri yok mu? Iste orada kildiginiz iki rekat namazi hatiralariniz arasinda en yüksek yerler için ayiriyorsunuz. Onlarla ayni safa durmak, ayak serçe parmaklarini sizinkileri ile bulusturmalarina izin vermek, namaz bitince musafaha için siraya geçenlerin güleç yüzlerine yüzlerinizi degdirmek. Hepsi inanilmaz bir iman çaglayani içinde gerçeklesiyor. Buna sahidim.