PROF. DR. ALI AKPINAR | Mart | 2016 | KÖSELER | Okunma: 1430
Tabelanin yahut dis görünüsün güzel olmasi yetmez. Iç dünyanin, temelin, gönlün saglam olmasi gerekir. Bir merkezin adi mescit olabilir ama takva üzerine kurulmussa faydalidir, ruhuna uygun olarak yapilmissa ve o çerçevede hizmet veriyorsa Allah’in evidir, Ka’be’nin bir subesidir. Ancak bir merkez, takva üzere kurulmamissa, insanlara zarar vermek için ser odaklari tarafindan kurulmussa ve yüce Allah’in ölçülerine aykiri hareketlerin merkezi haline gelmisse, orasi ser merkezidir, zarar odagidir. Isterse adi mes¬cit olsun, mabed olsun, vakif olsun, dernek olsun. Iste Saadet Çagi’ndan bu söylediklerimize canli bir misal:
Devir, Saadet Çagi. Yer Medine, Peygamberimizin Medine’ye hicretlerinde yaptigi ilk mescit Kuba mescidinin tam karsisi. Bir kisim insanlar, bir mescit yaparlar ve açilisini Peygamberimizin yapmasini isterler. Gerekçeleri çok masumane idi. Yagmurda çamurda, sogukta insanlar, özellikle hasta, yasli ve özürlü olanlar mescide gelemiyorlardi. Onlarin kolayca bir araya gelmeleri için yeni bir mescit yapmislardi. Peygamberimiz Tebuk seferine çikmak üzeredir. Sefer dönüsü, Allah dilerse yeni mescide ugrayip açilisini yapacagini taahhüt etti.

(Yazinin devami Ilim ve Irfan dergisinin Mart, 2016 sayisinda.)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024