Zengin bir anlam sahasi bulunan vakif kelimesi kökeni itibariyle, anlamak, farkina varmak, durdurmak, önlemek, bildirmek, anlatmak, vakfetmek, bir yerin mülkiyeti Allah’a ait olmak, korumak, düzene koymak, takva sahibi olmak gibi manalari tasimaktadir. Peygamber Efendimizden bu yana, vakif aslinda iyiligin kurumsal kültürü, yasayan, yasatilan merkezi olmustur. Bu kurumsal iyilik merkezi kiyamete kadar varligini ve hizmetlerini devam ettirecektir. Yeryüzündeki ve gökyüzündeki bütün mahlukati Allah Teala yaratmis, bunlarin yasamasi için de insan görevlendirilmistir. Insanin bu görevi gerek maddi gerekse de beden gücü anlaminda tek basina yerine getirmesi oldukça zor ve zahmetlidir. Zaten birlik olmayi, kardes olmayi emrediyor dinimiz. Birligimiz ve kardesligimiz, aslinda bir iyilik ve hayirda yardimlasma kurumu olan vakiflarla bu zamana kadar saglam ve dinç olmustur.
Kiyamete kadar devam edecek olan bu agir imtihanlar dünyasinda her devrin insani devrinin ihtiyaçlarina göre hayir ve iyilik müesseseleri olusturmali, sadece kendi kurtulusu ve hayati için degil, bütün kardeslerinin kurtulusu ve hayati için çaba göstermelidir. Islam dünyasinin her kösesinde yüzyillardir var olan, yasayan ve bugün de ayakta duran belli basli müesseselere baktigimiz zaman hepsinin vakif bünyesinde olusturuldugunu ve yasatildigini görmekteyiz. O vakfin olusmasi, kurulmasi ve yasamasi için maddi ve manevi emeklerini, gayretlerini olusturan nice mü’minler her zaman rahmetle yad edilmekte, dua ve rahmet halkasinin basina evvela onlarin ismi yazilmaktadir.
Ilim ve irfanin da vakfi olur
Bugün de, yasadigimiz çagda, cografyada yeni vakif hizmetlerine büyük ihtiyaç bulunmakta, iyiligin, hayrin, ümmete faydali olmanin yeni yol ve yöntemleri ortaya çikmaktadir. Maalesef, temel insani ve Islami duygulari edinememis, ilmin, irfanin, ahlakin disinda kalarak birtakim kötü anlayislarin yolundan etkinlenmis kararmis gönüller sapkin düsünce ve davranislariyla sadece kendilerine degil yüce dinimize de zararlar vermektedir.
Bu sebeple, bütün fertleri egitimli, kültürlü, ilim, irfan ve hikmet sahibi, ruhen, aklen ve bedenen saglam bir toplum olusmasi ve bu amaca yönelik hizmetlerin kurumsal bir bünye ile yerine getirilmesi son derece zaruridir. Iyiligin merkezi olan bu kurumlar gerek kendi bünyelerinde gerekse de diger kardes bünyelerle saglikli toplumun en belirgin özelliklerini tasirlar. Artik günümüzde, insanlarin daha dogustan iyilerle ve iyilikle karsilasmasi, bulusmasi, büyümesi ve yasamasi sarttir. Bunun için anaokulundan üniversiteye kadar ilmin etrafinda büyüyen nesillerin irfanin ruh zenginliginde dünyayi ve hayati tanimasi; bu ilim ve irfan geleneginden beslenerek basta kendine, sonra topluma ve bütün insanliga faydali olmasi gerekmektedir.
Bu sebeple, bütün bu hizmetlere sahip çikacak, ana gayesi bu esaslar olacak Haznevi Ilim ve Irfan Vakfi’nin kurulusu büyük bir mutlulukla karsilanmalidir.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisi Aralik (2015) sayisinda.)