DOÇ. DR. MAHMUT ÇINAR | Kasım |
2015 |
KÖSELER
| Okunma: 1544
Yüce Allah, insanlari sosyal münasebet kurmaya yatkin bir tabiatta yaratmistir. Buna bagli olarak hangi pozisyonda bulunursa bulunsun insanin baska insanlarla herhangi bir düzeyde iliski kurmaksizin yasamasi mümkün degildir. Birlikte yasama, insan için bu kadar önemli oldugundan, bir kisim çevreler insani diger varliklardan ayiran vasfinin onun sosyal bir varlik olmasi oldugunu ifade etmislerdir. Bununla birlikte ilk insan olan Adem (as) ve onun çocuklari için sosyal iliskinin bütün bir insanlik ile kurulmasi mümkün ise de, insan sayisinin binleri, milyonlari ve hatta milyarlari buldugu günümüzde, bir insanin kendisi disindaki bütün insanlara karsi ayni iliski düzeyini gelistirmesi imkansizdir. Bu durumda bir insanin kiminle ve nasil bir iliski gelistirmesi gerektigine dair bir problem ortaya çikmaktadir. Insanlik tarihi boyunca ortaya konulan bütün felsefi ve ideolojik teoriler, özü itibariyle bu iliskinin kiminle ve nasil olmasi gerektigi, taraflarin kendilerini nasil konumlandirmasinin daha uygun oldugu gibi hususlar üzerine bina edilmistir. Kimisi ekonomiyi, kimisi sinifi, kimisi bireysel arzulari merkeze almistir. Islam dini ise, insanlarin kendi aralarindaki her türlü iliskide öncelikle insan olmayi, daha sonra Müslüman olmayi ve daha sonra da diger biyolojik ve sosyal baglantilari dikkate almistir. Ancak hangi düzeyde ve kiminle olursa olsun Müslümanin sosyal iliskilerinin temelinde Allah rizasi, buna bagli olarak pozitif tavir ve her türlü menfaatte, baskasini kendi nefsine tercih etme, zarari üstlenme ilkesini benimsemistir. Kuskusuz menfaat-zarar dengesi sadece maddi hususlarda degil, manevi hususlarda da söz konusu edilmistir. Bütün tasarruflarinda insanin tabii özelliklerini dikkate alan Islam, Yaratici'nin bütün insanlari bir erkek ve bir kadindan var ettigini, ayni ana ve babadan dogan insanlarin kendi aralarinda bir aidiyet bilincine ermeleri için, onlari çesitli kabile, boy ve milletlere ayirdigini kaydetmektedir. Bu durum, Kur’an’da söyle dile getirilmektedir: “Ey Insanlar! Süphe yok ki, sizi bir erkek ve bir kadindan yarattik. Birbirinizle tanisip kaynasmaniz için, sizi kabile ve boylara ayirdik. Allah katinda en saygin olaniniz, ona karsi gelmeme konusunda en çok dikkatli olaninizdir. Allah, hakkiyla bilen ve hakkiyla haberdar olandir.”
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisi Kasim (2015) sayisinda.)