INSANIN EN BÜYÜK MESELESI
BILMEK VE OLMAK
M. Selim Hasimoglu

O'na götüren iki kanat
Ilim herkes tarafindan kabul edilmis ve üzerinde ittifak saglanmis kesin bilgi olarak tarif edilir. Baska bir görüs ilmi, bir konunun bütün yönlerini ve bunlarin alt basliklarini bilmek olarak tanimlar. Filozoflara göre ise ilim, bir varligin akildaki kopyasi ya da fotografidir.

Irfan, diger bir deyisle marifet ise, bir bütünü olusturan parçalari anlamak ve kavramaktir. Bundan dolayi, “Allah'in marifetine sahibim”, daha sade bir deyisle “Allah'i tanidim/taniyorum” denilebilir fakat “Allah'in ilmine sahibim” ya da “Allah'i bildim/biliyorum” denilemez.

Dolayisiyla her arif ayni zamanda bir alimdir, ancak her alim arif olmayabilir. Bunun içindir ki, bir kisi ilimler ummanina ve onlarin dayandigi temel ilkelere dalmadikça ve ayrica onlarin basindan sonuna kadar ilerlemedikçe ona arif denilemez.

...

ILIM AKLIN YOLU
IRFAN KALBIN YOLU
Ahmet Birler

Irfan ya da diger ifadeyle marifet, tasavvufun merkezi istilahlarindan biridir. Bir çok tasavvufi kaynak, seyrü sülukun nihai amacinin marifete ulasmak, yani Allah Teala’yi tanimak oldugunu söyler.

Irfan, ilimle desteklenen ama ilimden sonrasina da açilan, daha ötesini de ihtiva eden bir menzildir. Sufi büyüklerinin ilim ile irfan arasindaki irtibata dair söyledikleri bu konuda yeterince uyaricidir. Mesela Imam Gazalî hazretleri, Ravdatu’t-tâlibîn adli eserinde, ilmi, atesi görmeye, irfani atesle isinmaya benzetir. Atesin varligina dair kesin bilgi, yakini bilgi, ‘ilim’ olmaktadir. Mesela, lamba caminin ardindaki alevi görmek, alevin var oldugu bilgisini elde etmek demektir. Buna mukabil, atese yaklasmak, onunla isinmak, atesin sicakligini hissetmekse irfan gibidir.

...

HAKIKATI DOGRUDAN
DOGRUYA KAVRAMAK
Ismail Acarkan

Irfan ve marifet bir seyin hakikatini oldugu gibi idrak etmektir. Bu idrak ile bunu idrak eden arasinda perde veya vasita yoktur. Bu açidan bakildiginda bütün tarikatlarin gayesi sâliki/müridi marifete ulastirmaktir.

Marifet kesin/seksiz süphesiz bilgidir. Bilginin zevk edilmesi, yani tadilmasidir. Bu nedenle diyebiliriz ki, irfana erismis bir kisi için süphe/tereddüt ve zan ortadan kalkmistir. Arif için irfanina erdigi seyin aksine ihtimal olmadigi apaçik bir kesinliktir.

...

(Dosya yazilarinin devamini Ilim ve Irfan Dergisi’nin Eylül 2012 sayisinda okuyabilirsiniz.)