| Temmuz | 2013 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2290
Kuslarin Dilinden Ask: Feqiyê Teyran
YARD. DOÇ. DR. NESIM DORU
Asil adi Muhammed olan ve Müks (Bahçesaray) sehrinde dogdugu için Müksî olarak bilinen ama “FeqiyêTeyran” mahlasiyla meshur olmus bu zat, 17. yüzyilin önemli Kürt sufi sairlerindendir.

‘Feqi’, Kürtçe bir kelime olup medreselerde egitim gören talebeler için kullanilmaktadir. Bir üst mertebesi hoca olup, bu seviyeye ulasmis kisilere ise ‘mela’ denir. Ihtimaldir ki, FeqiyêTeyran da hem ilimde hem de siirde kendisine üstat kabul ettigi çagdasi ünlü Kürt sufi sairi MelayêCizîrî’ye nispetle kendisine her daim ögrencilik payesini layik görerek bu mahlasi kullanmistir.Nitekim onunla Cizîrî arasinda meshur bir musaare vardir ki, bu müsaarede iki sair arasindaki hoca talebe iliskisinin üslubu bu görüsümüzü pekistirmektedir. ‘Teyran’ ise, kuslar anlamina gelmektedir ki, bu, sairimizin eserlerinde basvurdugu bir sembol olarak tasavvuf siirinde önemlidir.

Buna göre FeqiyêTeyran mahlasi, “kuslarin sakirdi”veya “kuslarin halini okuyan” anlamina gelmektedir. Böylece sözkonusu mahlas, Islam düsüncesi ve edebiyati geleneginde sembolik hikayelerin yazari olan Feriduddin Attar’in “Mantiku’t-Tayr” adli eserine de bir göndermede bulunmus oluyor. Nitekim FeqiyêTeyran’in eserlerinde daha önce Attar’in anlattigi birçokhikaye ve fabl türüne benzeyen anlatilar bulunur. Dolayisiyla FeqiyêTeyran’in düsünce ve sanatta üstatlarinin Feridüddin Attar ve MelayêCizîrî oldugu açikça anlasilmaktadir.

NEFSIN ELINE DÜSEN YALANIN KUYUSUNDAN ÇIKAMAZ
ISMAIL ACARKAN
Sahabiler sordular: -Ey Allah’in elçisi! Mü’min korkak olur mu? -Evet, (olmamasi icab eder ama) olabilir. -Peki, mü’min cimri olur mu? - Evet, (olmamasi icab eder ama) olabilir. -Peki, mü’min yalanci olur mu? -Hayir, asla! (Muvatta)

Yine Hz. Peygamber söyle söyledi: “Hosnutluk halindeyken de gazap halindeyken de dogruyu söyle.”

Cimrilikte veya korkaklikta mü’min nefsinin gafletine düsmüs olarak bu yanlisliklari yapabilir. Ama yalan söylemekte muhataba karsi bir, aldatma, çikar/menfaat elde etme, zarara ugratma niyeti ve kasti vardir. Iste peygamberimiz bunu bir mü’minin yapamayacagini söyleyerek yalan ile aramiza koymamiz gereken mesafe konusunda bizi uyarmaktadir.

Nitekim Kur’an’daki birçok ayette iman, sidk (dogruluk) ile küfür ve münafiklik ise kizb (yalancilik) ile birlikte anilmistir.

KAVUSMANIN OLDUGU YERDE KONUSMA BITER
MONA ISLAM
Insan iliskileri zordur. Nasil olmasin tek bir insanin bile iç ve dis dinamiklerini anlamak zordur. Insan çogu zaman kendini anlamakta güçlük çeker. Bunu neden yapmistir? Bazen gerekçe gösterilenle gerçek neden ayni olmaz. Bazen insan kendine bile yalan söyler. Benlik herseyi kendine yontar. Nefs arzularin pesinde kosar. Vehim, olmayanlari kurgular. Insan neyin aklin, neyin vehmin ürünü oldugunu sasirir. Savrulur…

Içimizde sonsuz bir bosluk var. Bosluga bakmak zordur. Uçurumdan asagi bakiyormuscasina bas döndürür, mide bulandirir, kalp çarpintisi yapar bosluga bakmak. Ama insan bosluga bakmak zorundadir. Boslugu asmak zorundadir. O bosluk kendisidir. Kendine ulasmalidir. Benle kendi arasindaki mesafeyi kapatmalidir. Kendine bakmadan kim ne kadar, nereye ilerleyebilir? Bosluga bakmadan neye aç oldugumuz, neyin özlemini çektigimiz, neye meftun oldugumuz bilinebilir mi?

SAGLIKLI HAYAT ARAYISLARI VE GELENEKSEL TIP
MUHAMMED UYSAL
Modern dünyada insanoglu maddi geliri yükseldikçe daha rahat ve daha saglikli bir yasam pesinde kosmaktadir. Fakat modern dünya hastalik üreticisi olan birçok yasam tarzini bizzat kendisi ürettigi için, insanoglu hayalini kurdugu saglikli yasama kavusamamaktadir. Organ nakilleri, genlerin sifrelerinin çözülmesi bazi insan organlarinin laboratuvar ortaminda üretilmesi ve tani yöntemlerindeki birçok büyük gelismeye ragmen, büyük sorunlara oldugu kadar, bazen ufak sorunlara da kesin çözümler üretemeyen modern tip insanlari sasirtmaktadir. Iste bu saskinlik içerisinde olan insanoglunun önüne “alternatif tip” adi altinda birçok farkli tedavi yöntemleri veya ülkemizde bilindigi sekliyle tedaviye destek yöntemleri ortaya çikmistir. Masaj terapilerinden yoga seanslarina, akupunkturdan bitkisel destek kürlerine, suyla tedaviden oruçla tedaviye kadar çesitli yöntemler bunlardan bazilaridir. Tabii ki bunlarin içerisinde en önemlisi dogada mevcut olan bitkiler kullanilarak elde edilen karisimlardir.

Fakat insanoglu modern tipta yasadigi saskinligi alternatif tip denilen metotlarda da yasamaktadir. Maalesef bu alanlar da dogrular ve yanlislarin birbirine karistigi, gerçekle ilgisi olmayan bilgilerin ticari kaygilarla insanlarin önüne konuldugu alanlar haline gelmistir. Bu olumsuzluklarda tarihimizde büyük yeri olan bu tedavi yollarinin yeniden kullanilir hale gelmesini engellemektedir. Bu nedenle insanlarin dogru bilgilendirilmesi çok önemlidir. Zira saglikta, yapilacak küçük bir hata, büyük sorunlar ve sonuçlar dogurabilir.

KIRKAMBAR
AHMET BIRLER
BIR MÜRID OLARAK NECIP FAZIL
Üstad Necip Fazil, malum oldugu üzre Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin bir müridiydi. Yillarca yasadigi felsefi ve ruhsal bunalimlarinin atesini, bu büyük zatin huzurunda söndürebilmis, onun vefatina kadar da sohbetlerinden ayrilmayarak verdigi isaretleri sadaketle izleyerek bir mürid hayati yasamisti.

Üstad, seyhiyle olan mahrem iliskisinin bazi yönlerini iyi ki,O ve Ben adli nefis kitabinda anlatmistir, ki böylece çagdas edebiyat,benzeri belki de hiçbirdildeolmayanbirdervisgünlügünekavusmustur.Bukitapboyunca biz samimi, pisman, fakr halinde, kendisini israrli bir horgörüye tâbi kilmis bir sair görürüz.“Onun yanindayken insanlasiyordum, yanindan ayrilinca köpeklesiyordum.” der mesela.

Kitabin sonundaki seyhine yakaris, her samimi müridin örnek alasi bir seslenis, bir ruh seviyesidir. O bölümden bir parça paylasarak her iki azizin sana rahmet diliyoruz: “Efendim!Benim Efendim! Benim güzeller güzeli Efendim!
Vaktiyle: “Keske bu kadar zeki olmasaydin!” buyurdugun adamin beynini,
zerre zerre kiskaca alip atom gibi çatlattiklari bu hengâmede,
eminim ki, her dem beraberimde, her an bas ucumdasin…
Kaç milyon baba ve kaç milyon anne, senin milyonda birin eder?
Sen benim böyle bir seyimsin!
Babamla anneme Allah’in bana tattirdigi varlik sevkine vesile olduklari için bagliysam, sana da, bu ölçünün ebedî hayat mikyasiyle perçinliyim… Düsünsünler farki!..
Bu Kapi’ya beni köpek diye yazan, bu gemiye paspas diye alan sen,
kabul etmez misin ki, “O Kapi’nin köpegi“ ve “O geminin paspasi” olmak rütbesinin üstüne bu dünyada pâye yoktur?
Hayatimsensin!...”

ILIM VE IRFAN AILEMIZ
IFTARLARIMIZI SERINLETEN YIYECEKLER
ESRA KÜÇÜK
Oruç, bize bir yeme içme kültürü ve gelenegi de kazandirmistir. Mevsimine göre, orucumuzu en güzel biçimde tutmamizi saglayacak, sihhatimize yararli olacak yiyecek ve içecekleri bu ay girmeden hazirlariz. Evin hanimlarinin maharetli ellerinde, en dogal ve saglikli ortamlarda hazirladigimiz gidalarimiz hepimiz için ayni zamanda birer sihhat ve sifa kaynagi idi. Bugün –maalesef bütün dogalligi yok edilerek ve sadece raf ömrü uzatilarak bizlere sunulan yüzlerce gida, artik bize ne eski yiyeceklerin tadini velezzetini veriyor, ne de bunlari yedikçe sihhatimizden emin olabiliyoruz. Biliyoruz ki, yeme ve içme aliskanliklarimiz sadece bedensagligimiz için degil ibadet hayatimiz için de çok önemlidir. Yazin en sicak günlerine denk gelen bu Ramazan’da biraz da olsa, sofralarimiza katki sunmak, el yapimi lezzetlerin tadini hepbirlikte almak için sizlere birkaç tarif hazirladik.

IRFAN’IN MACERALARI
FATIH KÜÇÜK
Merhaba arkadaslar ben Irfan. Ailemle birlikte Samsun’ da yasiyoruz. Uzun ve yorucu bir senenin ardindan okullarin kapanmasiyla tatile çiktik. Önümde koca bir yaz tatili var. Bu yaz tatilini iyi degerlendirmem gerek.

Ögretmenim bana dedi ki: - Irfan bu yaz tatilini iyi degerlendir. Karnendeki notlarin daha iyi olmasi için hem bedeninin hem de zihninin dinlenmis olmasi gerek. Evet karnemdeki notlar çok iyi degil ancak ben kendime inaniyorum. Annemler de bana inaniyor. Daha çok çalisip en iyisini yapabilecegimi biliyorum.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisi Temmuz 2013 sayisinda)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016