ILIM VE IRFAN | Aralık | 2023 | DIGER YAZILAR | Okunma: 240
IRAN’A VE TARIHE YOLCULUK
DR. KUTBEDDIN AKYÜZ

Üniversiteden bazi hocalarimiz ve ders arkadaslarimizla zaman zaman Iran üzerine sohbetlerimiz olurdu. Mevzu her açildiginda oraya gitme, Imam Gazali’yi, Feridüddin Attar’i ve daha nice maneviyat büyüklerimizi ziyaret etme arzum depresir; bana göre biraz da gizemli olan bu ülkeyi görmeye ve gezmeye heves ederdim. Bir defasinda danisman hocamin riyasetinde kendi aracimizla gitmeyi planlamistik fakat sinirda ödenmesi gereken yüklü meblagdan ötürü bu ziyaretin zor oldugunu düsünerek söz konusu fikrimizden vazgeçmek durumunda kalmistik. Netice itibariyla her ne kadar birçok defa Iran’a gitme tesebbüsümüz sonuçsuz kaldiysa da günün birinde fakülteden arkadasim olan bir hocamiz tarafindan arandim. Hocamiz, Iran’a bir program dahilinde gideceklerini ve istedigim takdirde beni de bu programa dahil edebileceklerini söylüyordu. Hiç düsünmeden bu teklifi kabul ettigimi söyleyebilirim. Nihayetinde kisa zaman içerisinde yerine getirilmesi gereken prosedürleri tamamlayip Istanbul Yeni Havalimani’ndan Tahran Havalimani’na uçusu gerçeklestirdik. “Her yol, yola çikmadan önce uzundur.” ifadesinin dogrulugunu Iran seyahatimiz esnasinda bir kez daha anlamis olduk. Öyle ki yapmamiz gereken tek bir seyin oldugunu fark ettik. O da oturdugumuz yerden korku üretmek yerine sadece “kalkmak ve harekete geçmek”.

EL-KEBIR (cc)
AHMET EDIP BASARAN

Büyüklenmek insan nefsi ne hos gelir. Çünkü seytan ve askerleri bitmeyen bir mesaiyle hayatin içinde, damarlarimizin içinde kol gezer. Ölümsüzlügü, büyüklügü, nefsimizi cilali fanuslar içinde göstererek bizi alt etmeye çalisir. Bunu yaparken de evrenin en tehlikeli zamirlerinden biri olan “ben”i kullanir. Ben, kullugun Ilahi zarini yirtarak varligin sahibine, yüceler yücesine isyan eder. Bu isyan, kendi yaratilisini unutarak baska varliklara karsi bir üstünlük kurma, onlari asagilama ve küçümseme edasinda temayüz eder. Hiç unutmamaliyiz ki Iblis’i isyana sürükleyen cümle de “ben” zamiriyle baslamistir. Yaratici karsisinda faniligini ve acziyetini bilen bir “ben” ile yaraticisina isyan eden “ben” arasindaki temel fark bu hakikat dersinde mündemiçtir. En güzel kivam ile hayvandan daha asagi varlik arasindaki Ilahi tecelliyi belirleyen ana unsur da bu hakikat karsisindaki tavrimiz ve durusumuzla ilgilidir.

CABIR BIN ABDULLAH (ra)
DOÇ. DR. IBRAHIM TOZLU


Fedakarligi, cömertligi, sefkat ve merhametiyle, ögrenme ve ögretmeye yatkin özelligi ve sünnete hakimiyetiyle, yakisikliligi ve atak kisiligiyle taninan alim ve mücahit sahabilerden Cabir bin Abdullah Hazretleri, Medine’nin yerlisiydi ve en önemli iki kabilesinden biri Hazrec’in Seleme ogullari boyundandi.
Medine’nin Mekke yolu üzerinde pek çok sayida kayaliklar arasinda sarp geçit yerleri bulunuyordu. Halk arasinda Akabe tepecikleri olarak bilinen bu dar geçitlerde Resul-i Ekrem, hicret öncesinde zaman zaman müsriklerin haberi olmadan ilk iman eden Medineli mü’minlerle bulusurdu. Akabe, günümüzde Mina sinirlari içinde yer aliyor ve Mekke’deki Mescid-i Haram’a üç kilometre uzaklikta. Bu bölge ayni zamanda hac ibadetinin yapildigi ve seytanin taslandigi Cemerat bölgesi olarak taniniyordu. Büyük seytanin taslandigi yere çok daha yakindi. Etrafi tepelerle çevriliydi. Küçük ve kuytu bir vadiydi. Ilk bulusma Birinci Akabe adiyla bilindi. Peygamberligin on birinci yiliydi. Ikinci Akabe Biati ise iki yil sonra gerçeklesti. O vakitler Cabir, babasi Abdullah ve dayisi Ced bin Kays ile beraber gelmisti Akabe’ye. Bir evin dokuzu kiz olan tek erkek evladiydi Cabir. Ve o gün henüz tas atamayacak kadar küçük bir çocuktu. En masum, en saf haliyle âlemlerin sultani Efendimizin kutlu nazarlarina mazhar olmustu.

O DOST ISE HER SEY DOSTTUR
DR. ABDULLAH TAHA ORHAN


Arapça sohbet kelimesinin bugünkü Türkçe kullanimimizdan çok daha genis bir anlam alani var. Evvelemirde sohbet birliktelik anlamina geliyor ve bu birliktelikte sözlü diyalogun olmasina da gerek yok. Dostlar sözsüz de anlasirlar. Ardindan sohbette bir irsad-istirsad anlami da içkin. Yani sohbeti paylasanlar ayni yolun yolcusudurlar ve birbirlerine yolculukta eslik, yarenlik ederler; sohbetin taraflarindan biri istirsad eder yani yolunu bulmak için yardim talep ederken digeri de irsad eder yani yolu gösterir. Buradan bakinca sohbetin tam Türkçe karsiligi aslinda “dostluk, yarenlik, yoldaslik” gibi kelimeler olmali. Sohbet çift taraflidir ve paylasilan bir seydir, bu da sohbetin sohbet olarak var olmasi için çok önemli; bir konferansa ya da tek tarafli bir deklarasyona dönüsmemesi için. Bu açidan diger tarikatlarda oldugu gibi Naksibendiye’nin de ana ilkelerinden olan sohbet ve hizmetin her ikisi de çok tarafli eylemlerdir ve bir birliktelige isaret eder; yoldasliga ve dostluga.

KUR’AN-I KERIM ARIFLERIN BOSTANIDIR
DR. SAMI BAYRAKCI


Cenab-i Hakk’in kullarini muhatap kabul ederek vahiy araciligiyla onlarla konusmasiyla, mesajini peygamberleri araciligiyla Ilahi bir hitap olarak kullarina iletmesiyle yeryüzü ve insanoglu sereflerin en yücesine erismistir. Allah’in kelami olmasi yönüyle Kur’an, arzin ve arsin, dünyanin ve ahiretin nurudur. Kelamullaha muhatap olmak ise insan için izzetlerin en büyügüdür. Insani esfel-i safilin çukurundan ahsen-i takvim zirvesine tasiyan vasita Kur’an’dir.
Kur’an-i Kerim’in degerini anlamak ve anlatmak beser gücünün fevkindedir, desek mübalaga etmis olmayiz. Kur’an’in insan için ifade ettigi yüce anlami kavrayan mana erleri, Kur’an’in tilavetinden baslayarak, anlama, yasama ve anlatma konusunda hirsli davranmislar; Kur’an’in mana denizine dalmayi, Kur’an’a hizmet etmeyi, Kur’an’in anlam katmanlari içinde yolculuga çikmayi kendilerine seref addetmislerdir. Kur’an “ariflerin bostanidir” denmistir. Onlar, Kur’an bahçesinde gönülleri mest eden nice çiçekler koklarlar, bu essiz ve uçsuz bucaksiz bahçeden türlü türlü çiçekler toplarlar.

ZAHIRDEN BATINA TAHARET
ZEHRA DEMIR


Kalbin masivadan temizlenmesi anlaminda imandan kaynaklanan temizligin -taharet- yolu, marifettir. Zira bilen muhabbet duyar, bilen sakinir. Su ile temizlik Allah’i bilmenin -marifetullahin-, toprak ile teyemmüm nefsi bilmenin sembolüdür. Abdestin hem zahir hem de batin anlamina isaret etmesi itibariyla su hadis dikkat çekicidir: “Öfke seytandandir, seytan atesten yaratilmistir. Ates ancak su ile söndürülür, o halde öfkelendiginiz zaman onu yenmek için abdest aliniz.” (Ebu Davud, Edep, 3) Taharet, her ne kadar ibadetler için özellikle namaz söz konusu oldugunda ibadetin geçerliligini saglayan ön sart ve hazirlik asamasi seklinde degerlendirilse de fikhi hükmünün ötesinde manevi bir arinma ve huzur-u Ilahi için hazirlanmaya karsilik gelmektedir.

Yazilarinin tamami derginin Aralik 2023 sayisinda.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024