Iyilik ve Merhamet Tecellisi: Rahim (cc)
Ahmet Edip Basaran
Besmele-i serif, Cenab-i Hakk’in rahim ismiyle tamamlanir. Rahman ve rahim isimleri arasindaki ince farka dikkat kesildigimizde, Besmele-i serifi tamamlayan ismin rahim olmasinda derin hikmetler vardir. Zira rahman ismi dünya hayatindaki her seyi kapsayan bir Ilahi rahmeti, inayeti karsilarken rahim ismi ahirette sadece mü’minleri kapsayan bir Ilahi rahmeti, bagislamayi ifade eder. Besmeleyi tamamlayan ismin rahim olmasi da nihayete yani ahirete müteallik bir durumun tecellisi gibidir. Bazi kaynaklarda rahman isminin umumilik, rahim isminin ise hususilik manasi tasidigi da dile getirilmistir. Bununla birlikte rahman ve rahim isimlerini zamanla veya mekanla sinirlandirmanin mümkün olmadigini söyleyen Islam alimleri, her iki isim arasinda bir mana farkinin olmadigini söylerler. Her iki isim de Cenab-i Hakk’in sonsuz ve sinirsiz cömertliginin ve merhametinin membaidir. Abdullah bin Abbas’in söyle söyledigi rivayet edilir: “Rahman ve rahim sefkat ve merhamet (rikkat) ifade eden Allah’in iki ismi olup her biri ötekinden daha rakiktir.”
Ilahi Hakikatleri Ulastirma:Teblig
Dr. Kübra Zümrüt Orhan
Peygamberlerin ortak özelliklerinden biri de tebligdir. En özet sekliyle teblig, Allah’in vahiy yoluyla bildirdigi hakikatleri insanlara aktarmaktir. Bu terim; Allah tarafindan vahiy yoluyla gönderilen hükümlerin hiçbirinin, peygamberler tarafindan gizlenmeden ve herhangi bir ilave yapilmadan Allah’tan geldigi sekliyle insanlara bildirilmesi, seklinde tanimlanir. Teblig bütün peygamberlerin temel vazifesidir. Baska bir ifadeyle, peygamberlerin hepsi Ilahi hakikatleri insanlara bildirmek üzere gönderilmislerdir. Bu sebeple onlar, gönderilis amaçlarini gerçeklestirmek üzere kendilerine bildirilen bütün Ilahi hakikatleri, emir ve yasaklari, eksiksiz bir biçimde insanlara ulastirmislardir. Peygamberlere verilen bu görevin ifade edildigi ayetlerden biri söyledir: “Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni teblig et. Eger bunu yapmazsan, O’nun (cc) verdigi elçilik görevini yapmamis olursun.” (Maide, 67)
Kainata, Anlamini Getiren Gece:Kadir Gecesi
Ömer Aslan
Bir gün Hazret-i Peygamber ashabina, Israilogullarindan
bir kisiyi anlatti. Bu zatin Allah yolunda bin ay boyunca
cihat ettigini, gecelerini de ibadetle geçirdigini söyleyince
Müslümanlar hayret içinde kaldi ve ona gipta ettiler. Bunun
üzerine Allah Teala, ümmet-i Muhammed’e olan lütuf ve merhametini
beyan etmek üzere Kadir suresini indirerek onlara ayetin
ifadesiyle bin aydan daha hayirli (Kadir, 3) olan Kadir gecesini
lütfetti. Bu durum Allah’in ümmet-i Muhammed’e verdigi deger
ve kiymetin ne kadar çok oldugunu göstermektedir.
Kadir kelimesinin birden fazla manaya geldigi bilinmektedir.
Bunlardan biri islerin ve hükümlerin takdir edilmesidir. “O
gece, her hikmetli is ayrilir.” (Duhan, 4) ayeti buna delil olarak
zikredilir. Bununla beraber Ibn Abbas’tan (ra) yapilan; “Allah,
o sene yagacak yagmuru, verilecek rizki, ölmeyi ve diriltmeyi,
gelecek senenin takdirini yapmaktadir.” rivayeti de hikmetli islerin
izahi olarak anlasilmaktadir. Kadir’in bir anlami da seref
ve azamet demektir. Araplar arasinda falancanin kadri vardir
denildigi zaman seref ve yüceligi kast edilir. “Kadir gecesi bin
aydan daha hayirlidir.” (Kadir, 3) ayeti de bu gecenin seref ve
kiymet açisindan önemini göstermektedir.
Ramazan Bayrami Mü’min Için Manevi Hasat Vaktidir
Doç. Dr. Abdulcebbar Kavak
Hazret-i Peygamber (sas), Müslümanlarin
sahip oldugu üç önemli birliktelikten bahseder.
Bunlar; Müslümanlari her hafta bir
araya getiren Cuma namazi ile her yil kutladigimiz
Ramazan ve Kurban bayramlaridir. Bu birliktelikler,
Islam’in, toplumsal hayatta en üst seviyede hissedilmesini,
Müslümanlarin birlik ve beraberlik ruhuyla
hareket etmelerini temin eden maneviyat yüklü zaman
dilimleridir.
Üç aylar olarak bilinen ve her yil bizlere büyük manevi
firsatlar sunan ulvi iklimin ilk iki duragi Recep ve
Saban aylaridir. Bu iki aylik süreç, manevi huzur ve
ruhi kazanimlara hazirlik ve hissetme dönemleridir.
Tabiri caizse iman ve amel tohumlarinin maneviyat
topragiyla bulustugu ve yeserip büyümeye basladigi bir
dönemdir. Ramazan ayi ise manevi ekinlerin samimiyet
ve takva ile toplanip derlendigi ve hasada hazirlandigi
en yogun ve en bereketli merhalelerden biridir.
Baba-Ogul Sehit Peygamberler: Hazret-i Zekeriya ve Hazret-i Yahya (as)
Dr. Mahmud Esad Erkaya
Insani kendisine güzel kulluk
sergilemesi için yaratan
yüce Rabbimiz nasil kulluk
edilmesi gerektigini gönderdigi
peygamberleriyle insanliga ögretmistir.
Peygamberler bir taraftan Allah
Tealanin emir ve yasaklarini gönderilmis
oldugu topluma teblig ederken
diger taraftan da getirdikleri dini
örnek sahsiyetleriyle uygulamali olarak
onlara göstermislerdir. Allah Tealanin
insanligin hak yola ulasmasi için vazifelendirdigi
peygamberlerden birisi de
Israilogullarina gönderilen Hazret-i
Zekeriyya’dir. Kur’an-i Kerim’de ismi
geçen ve kissalari anlatilan Zekeriyya
(as) teblig faaliyetini Filistin bölgesinde
yürütmüstür.
Kur’an’da, Hazret-i Zekeriyya’dan
duasi makbul, Allah’a derin bir saygiyla
bagli ve faziletli bir sahsiyet
olarak söz edilmektedir. “Zekeriyya,
Yahya, Isa ve Ilyas’i da -dogru yola
iletmistik-. Hepsi de salih kimselerdendi.”
(Enam, 85) ayeti onun salih
bir kul oldugunu vurgulamaktadir.
Salih, din ve dünyayla alakali her türlü
isi Allah’in rizasina uygun ve en güzel
sekilde yapan kimse için kullanilan bir
sifattir. Allah Tealanin övgüyle bahsettigi
salih kullari arasina katilabilmek,
peygamberlerin dahi dualarinda
sikça zikrettikleri bir konu olmustur.
Kur’an-i Kerim’de Hazret-i Ibrahim,
Hazret-i Süleyman ve Hazret-i Yusuf’un
dualarinda bu husus açikça görülmektedir.
(Suara, 83; Neml, 19; Yusuf, 101)
Bu bakimdan Allah Tealanin Hazret-i
Zekeriyya’yi salih kullarindan saymasi,
onun büyüklügüne isaret etmesi açisindan
önemlidir.
Kur’an-i Kerim’de Zekeriyya (as),
öncelikle mabed günlerinde Hazret-i
Meryem’i himaye eden bir kimse olarak
karsimiza çikmaktadir. Zekeriyya (as),
Hazret-i Meryem’in teyzesiyle evlidir.
Annesi, Hazret-i Meryem’i, henüz
dünyaya gelmeden mabede adamistir.
Bu adagin bir geregi olarak Hazret-i
Meryem, dogumunun ardindan veya
bir müddet sonra Beytülmakdis’teki
din adamlarina teslim edilir. Bu esnada
mabedde kalacagi süre boyunca onu
birisinin himaye etmesi gündeme gelir.
Iste bu dönemde onu kimin himaye edecegi
tartisilirken Imran ailesi arasinda
çekilen kuradan Hazret-i Zekeriyya
çikar. Diger bir deyisle Allah Teala,
sevgili kulu Meryem’e bakmak üzere
Hazret-i Zekeriyya’yi görevlendirir.
Hazret-i Zekeriyya ve hanimi, küçük
yastan itibaren Hazret-i Meryem’in
bakimini üstlenir. Büyüyüp mabede
yerlestikten sonra da onunla ilgilenmeye
devam eder. Hazret-i Meryem’in
mabedde kaldigi süre boyunca zaman
zaman kendisini ziyaret edip ihtiyaçlarini
gidermekle vazifeli olan Zekeriyya
(as), mabede her ugradiginda bazi olaganüstü
hallere sahit olmaktadir.
Duymaya Kulak Görmeye Göz Gerektir
Sami Bayrakci
Feridüddin Attar’in Evliya Tezkireleri’nde; din ve dünya sultani, inziva âleminin hazinesi, Kaf Dagi’nin simurgu, vaktin dindari ve siddiki ifadeleriyle kendisinden bahsettigi Horasan evliyasindan Ibrahim bin Edhem (ks), sahip bulundugu bütün dünya nimetlerinden vazgeçip zühd yolunu seçen bir Allah dostudur. Rivayetlerden anlasilmaktadir ki, birçok hizmetçisi bulunan zengin ve itibarli bir ailenin çocugu olarak yasamistir.
Kaynaklarda Ibrahim bin Edhem’in zühd yoluna girmesine sebep olan menkibevi bazi olaylardan söz edilmekte olup bunlarin en meshuru, hizmetçisi Ibrahim bin Bessar’in bizzat kendisinden dinleyip naklettigi hadisedir.
En Güzel Giysi
Kirkambar
M. Nezihi Pesen
Ariflerin defterlerinden birinde söyle bir hatira vardir:
Gönlü Allah sevgisiyle dolu erenlerden birine Hoten
padisahi güzel bir hilat/kaftan verdi. O zat buna çok
sevindi, tesekkür etti, gönlü gül gibi açildi. Kaftani
giydikten sonra padisahin elini öpüp söyle dedi:
“Efendim, sizin hediyeniz süphesiz çok degerli ve hostur
fakat kendi hirkam ondan da güzeldir.” Hür olana
topraktan dösek yeter, bir hali parçasi alacagim diye
baskasinin önünde yer öpmek esarettir, demis, arifler.
(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisinin MAYIS, 2020 sayisnda, sayi: 93)