| Mart | 2013 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2312
SAHABE ZÜHDÜ NASIL ANLAMISTI?
DOÇ. DR. SELAHATTIN YILDIRIM


Ümmetine çok düskün olan, onlarin basina bir musibetin gelmesi kendisine çok agir gelen Peygamberimizin (sas) ümmeti hakkinda en çok korktugu husus dünya ziynetinin önlerine açilip sunulmasi olmustur. Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) rivayetine göre Resulullah Efendimiz bir gün ashabi arasinda ayaga kalkip bir hutbe irad etmis, ashabini ve onlarin sahsinda bütün ümmetini uyarma babinda söyle buyurmuslardi: “Hayir! Vallahi, ey insanlar, sizin hakkinizda ancak dünya varligindan korkuyorum. Bir adam, ‘Ya Resulallah! Hayirdan ser çikar mi?’ diye sordu. Bir müddet susan Resulullah adama dönerek, ‘Sen ne dedin?’ diye sordu. Adam, ‘Ya Resulallah! ‘Hayirdan ser çikar mi?’ diye sordum, dedi. Resulullah Efendimiz adamin sualine söyle cevap verdi: Hayirdan ancak hayir dogar. Ancak hayir bu mudur? Haddinden fazla yenilince baharin bitirdigi her bitki ya öldürür, ya da hasta eder. Ancak ölçüsünce yiyen hayvanlar doyduktan sonra günese karsi yatarlar, idrarlarini yapipgevis getirirler, acikinca tekrar otlamaya baslarlar. Kim bir mali hak ederek elde ederse o malin hayrini görür. Kim de bir mali hak etmeden elde ederse o yiyip doymayan bir varliga dönüsür.” (Müslim, Zekât 121)
---
KARS YOLLARINDA EBU’L-HASAN HARAKÂNÎ’NIN IZINDE
ADEM DÖNMEZ


Kars kalesinin eteklerinde bulunan birbirinden güzel camiler ve havariler kilisesi çok hos görünüyordu. Benim su anda burada bulunmamin asil nedeni ise sadece onun huzurunda olabilmekti. Çünkü Evliya Camiinin yani basinda Ebu’l Hasan Harakânî Hazretlerinin kabri vardi. Dünyanin neresinde olursaniz olun, herhangi bir Horasan erine dair herhangi bir iz görürseniz, bilin ki o zat, o beldeyi veya ülkeyi manevi olarak fethe gitmistir. Bu görev Peygamberimizden kalan bir mirastir. Bu inanç ve suurla Anadolu’nun fethini yapmak üzere sahabelerle baslayan çalismalar 10. asrin ilk yarisindan itibaren Horasan erenleri tarafindan hizlandirilmistir. Horasan Erenlerinin pîri Ebu’l Hasan Harakânî Hazretleri, miladi 1021 yilinda Kars’a gelerek bu sehri kendine hizmet mekani olarak seçip çalismalarina baslamistir.
---
ITINAYLA KISMET AÇILIR
DOÇ. DR. CÜNEYT GÖKÇE


Sakin ‘ne kismeti?’ veya ‘hangi kismet?’ gibi anlamsiz sorular sormayin, efendim… Tam da tahmin ettiginiz ‘kismet’ten; yani evde kalmis kizlarin ‘kismetinden’ bahsediyorum: Bu kismet nasil açilacak? Bu problem nasil asilacak?...
Bu mütevazi yazimizda bu konu ile ilgili bildiklerimizi sizlerle paylasmak istiyoruz: Efendim, üniversitemizde sinav döneminin oldugu bir hafta, cuma namazini kilip hemen sinava yetismem gerekiyordu; sinav cuma saatinden hemen sonraydi. Dolayisiyla da camiden erken ayrilmam icap ediyordu... Camiden çikarken kapida, elinde kapali bir kilit ve o kilidi açacak bir anahtar ile bekleyen bir hanimefendiyle karsilastim. Aramizda özetle su diyalog cereyan etti: Kadin yalvaran bir ses tonuyla: -Bu kilidi açar misin? dedi. Sebebini tahmin ettigim halde: -Hayirdir bacim, niye? seklinde karsilik verdim. Maksadim ona birtakim yanlislarini gidermek ve yerlerine, bildigim kadariyla, dogrulari yerlestirmekti. Kadin: -Yani, sey… diyebildi. Aslinda çok da rahat sayilmazdi. -Bacim, bu bir hurafedir. Dinimizde hurafeye yer yoktur, mealinde bazi bilgiler vermeye gayret ettim. Diyalogumuz bu minval üzere devam etti. Dilim döndügünce, hanimefendinin anlayabilecegi bir sekilde, onu kirmadan, hurafeleri anlatmaya çalistim. Megerse cuma namazindan ilk çikacak birisine kilidin açtirilmasi, ‘kismeti kapali’ olan kizin kismetini açtiriyormus. Fesuphanallah!…
---
S O N S Ö Z: BEN HAKK’IM
KÂMIL YESIL


Gül nasil kendi ayagiyla dalin tepesine gelirse Âsigin basi da daragacina o suretle gelir. Herkes ona bakiyordu. O, daragacina... A’ya. Ne görüyorsun, dediler. O’nu dedi. Sizin görmediginizi, göremediginizi ve de görmek istemediginizi... Söyledim, duymadiniz. Sagirsiniz. Gösterdim görmediniz. Körsünüz. Hissetmeyeceksiniz de. Kalpsizsiniz. Tekrar bakti. A Ne muhtesem bir görünüsün var, dedi. Tam bir merdiven. Yükselis merdiveni. Ne güzel bir esik. Ne görkemli bir baslangiç. Bütün baslangiçlarin basi. En çok sevdigim harf.
---
KIRKAMBAR
AHMET BIRLER


Ömer bin Kays anlatiyor: Abdullah bin Zübeyr’in 100 kadar kölesi varmis. Köleleri üstelik farkli milletlerdenmis. Ibn Zübeyr her birine kendi diliyle konusur, yapilacak isler hakkinda emirler verirmis. Onun bu halini görenler, bu adamin ibadet edecek vakti yoktur herhalde, derlermis. Fakat yine öyle bir ibadet edermis ki, onun bu halini görenler yine, bu adamin dünya ile ugrasacak hiç vakti yoktur herhalde, derlermis.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan Dergisi Mart 2013 sayisinda)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024