Tohumdan Tohuma Vuslat
Doç. Dr. Ahmet Albayrak
Tohum. Vuslatin hem basi, hem de sonu. Evet,
hayat tohumla baslar, tohumla devam eder,
tohum birakip yeni bir safhaya geçer.Tohumla
meydana gelen yaratilis, kesretle pek çok dallari olan
bir agaca dönüsür. Tohum, Allah’in nurudur; Hazret-i
Peygamber bu nurdan yaratilmistir. Yaratilis agacinin
-seceretü’l-kevn- en asli varligidir Hazret-i Peygamber.
Gördügümüz bir tohum özellikleri itibariyle her ne ise
hiçbir farklilasma olmadan yine ayni tohuma dönmez
mi? Bu durumda vuslat var midir, diye de sorabiliriz.
Yani vuslat, bir noktaya ulasmak midir veya baslangiç
noktasina dönmek midir? Yoksa vuslat kendi tohumundan
ayni özellikleri barindiran bir aynayi insa etmek
midir?
Selçuklu Ülkesinin Mürsidi: Sadreddin Konevi (ks)
Sami Bayrakçi
On üçüncü yüzyil, Islam kültür,
medeniyet ve ilim tarihinin dönüm
noktalarindan, önemli ilim, fikir önderlerinin
yetistigi bir çaga tekabül eder. Siyasi ve
içtimai hayattaki pek çok soruna ragmen bu yüzyil
ilim ve fikir dünyasi için mümbit bir asirdir.
Söz konusu yüzyil, Anadolu’da tasavvufun köklestigi,
altin çaginin yasandigi da bir dönemdir.
Bu yüzyilin; alim, hakim ve sufi sahsiyetlere ev
sahipligi yapan önemli ilim ve fikir havzalarindan
biri, Anadolu Selçuklularina baskentlik yapan
Konya’dir.
Bu çaga damgasini vuran isimlerin basinda
Muhyiddin bin Arabi, Mevlana Celaleddin Rumi,
Sadreddin Konevi Hazretleri gibi isimler gelir. Bu
üç ismi birlestiren mekan ise yukarida zikredildigi
üzere ilim, fikir, düsünce ve tasavvuf dünyamizin
merkezi noktalarindan olan Konya’dir.
Riyadan Nasil Korunabiliriz?
Dr. Kübra Zümrüt Orhan
Riya, amelin halis niyetle sirf Allah rizasi için degil de baska gayelerle yapilmasini ifade eden bir kavramdir. Islam dininde ameller niyetlere göre degerlendirilir ve kisi hangi ameli ne niyetle yapmissa karsiliginda onu görür. Dolayisiyla Allah’in rizasi gözetilmeden yapilan hiçbir is kisinin ahireti için fayda saglamaz. Bir baska ifadeyle riya, o amelden elde edilmesi umulan kazanci sifirlar, yok eder. O halde amellerin kisiye fayda saglamasi riyadan uzak olusuna baglidir. Peki amellerimizi riyadan nasil uzak tutabiliriz? Tasavvufi eserlerde bu konu üzerinde durulmus ve riyadan kurtulus yollari anlatilmistir. Özellikle Haris el-Muhasibi’nin er-Riaye’si ve Imam Gazzali’nin Ihya’si bu meselenin ayrintili olarak ele alindigi temel kaynaklardir.
Bir Iman ve Ahlak Beyannamesi: Makalat
Ahmet Edip Basaran
Anadolu’nun manevi fethinde Horasan erenlerinin katkisi çok büyüktür. Bir iman sancaginin neferleri olarak bu topraklarin dört bir yanina yayilan gönül erleri inancin, kardesligin ve dostlugun en güzide kumaslarini dokudular. Toprakta birakilan ayak izleri silinir belki ama gönüllerde birakilan izler silinmez. Bu topraklari bize vatan kilan ruhta iste bu gönüldeki izler saklidir. Hiç süphesiz yeryüzünün en büyük fethi kalplerin fethidir. Bu kadim hakikatin izinde yürüyen bir gönül ayaklanmasinin öncüleriydi Horasan erenleri. Bir köyün girisinde, bir sehrin kuytusunda, bir agacin altinda, bir irmagin kenarinda sirlandiklari mezarlari, bu memleketin manevi tapu sicil kayitlari gibidir.
GDO Tabiatta Zaten Var miydi?
Kemal Özer
Hangi itirazi yaparsaniz yapin seytan yeni bir yalanla çikar karsiniza. Bunun en müsahhas örnegi, Resulullah’in emriyle hurmalari bekleyen Ebu Hureyre’ye seytanin üç kez farkli yalanla gelmesidir.
Ne zaman kapitalizm ve emperyalizmin savasina karsilik verseniz seytanin iki ayakli versiyonu olarak o da yeni bir yalan üretir. 1915’te bir avuç dindar Yahudi’ye mal satabilmek için kaser (kosher) sertifikasini icat eden bir market zinciri, 1960’lara dogru ABD’de Müslümanlarin da görünür olmasi üzerine bu kez de helal sertifikasiyla çikacaktir piyasaya.
(Yazilarin tamami 85. sayida)
Gülbahçe eki de dolu dolu.