ILIM VE IRFAN DERGISI | Şubat | 2013 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2249
SAHABE HAYATINDAN TEVAZU DERSLERI
SELAHATTIN YILDIRIM


Allah’in seyredilen kitabi olan kainat ibret nazariyla incelendiginde, kainatta her seyin tevazu içinde oldugu görülür. Günes tevazuundan dolayi asagiya dogru baktigi için dünyamiz onun ziyasindan ve sicakligindan istifade edebilmektedir. Eger kibirlenip yukariya dogru baksaydi, bu mümkün olmazdi. Su asagiya dogru akar. Agaçlarin dibine iner ve neticede agaçlarin basinda sulu meyveler yetisir. Patates topragin altina iyice gömüldügünde hem daha fazla, hem de daha büyük olarak mahsul verir. Topragin altina derinlemesine gömülmeyen tohumlar verimli olmaz. Gül toprakta biter. Insan semalarda degil, yerde yaratilmistir. Mü’min secde unvaniyla basi ile ayaklari ayni noktada birlesince Allah’a en yakin olabilme makamina erer.

En büyük tevazu örnegini Peygamberimiz (sas) göstermis, basta ashabi olmak üzere kiyamete kadar devam edecek olan ümmetinin de tevazu elbisesine bürünmelerini ve kibirden uzak olmalarini tavsiye etmistir. Taberanî, Beyhakî ve Abdürrezzak’in tahriç ettikleri bir rivayet söyledir: “Ilk defa Peygamber Efendimizin (sas) yanina inen büyük meleklerden biri Efendimize: Rabbin seni kral bir peygamber veya kul bir peygamber olmak hususunda muhayyer, serbest birakti, deyince Resulullah (sas) istisare etmek ve danismak gayesiyle Cebrail’e (as) dönüp bakti. Cebrail (as): Tevazu ya Muhammed, tevazu, dedi. Resulullah da: Ben kul bir peygamber olmayi istiyorum, diye cevap verdi. Bu olaydan sonra Efendimizin yaslanarak oturdugu görülmemistir.” (Taberanî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, X, 288; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VII, 48; Abdürrezzâki, el-Musannef, X, 417)

...

CAMIDE NARGILE!
CÜNEYT GÖKÇE


Bazen arkadasimizin, komsumuzun, esimizin- dostumuzun bazi davranislarindan yola çikarak erken ya da yanlis bir takim karar ve kanaatlere varmamiz söz oluyor mu, olmuyor mu? Kendimize hiç sorduk mu? Hiç bu konuda kendimizi kontrol ettik mi?

Gerçekten bazen, kilik-kiyafetlerinden, bazen yürüyüs biçimlerinden bazen de degisik birtakim durumlarindan dolayi insanlarla ilgili o kadar yanlis kanaatler besliyoruz ki, isin aslini, mahiyetini ögrendigimizde is isten geçmis veya çok olumsuz sonuçlar ortaya çikmis olur.

Bu yüzden kulaktan duyma, dayanaksiz bilgilerle hareket etmek yanlis sonuçlar dogurur.

Hatta bazen, tam tanimadigimiz, alis-veris yapmadigimiz, münasebet kurmadigimiz birtakim insanlari havali-kibirli zannederiz; oysa bizi yaniltan dis görüntüleridir.

...

ZÜHD VE TAKVA YOLUNUN ÖNCÜSÜ HASAN BASRÎ (ra)
SAMI BAYRAKÇI


Hasan Basrî (ra) tasavvuf tarihinin en önemli simalarindan birisi ve hatta sahabe dönemi sonrasi tasavvufun kurumsal tarihine bakildiginda ilk sufidir. Zira Hasan Basrî, Islam’da Kur’an ve sünnete dayali Ehl-i Sünnet anlayisini ilk sistemlestiren zahit-sufi olarak anilmaktadir. Kendisi Hicri 21, Miladi 642 yilinda, Hz. Ömer’in hilafeti döneminde Medine’de dünyaya gelmis olup tabiînin önde gelenlerindendir. Annesi Hayra Hatun Peygamberimizin hanimlarindan Ümmü Seleme (r.anha) annemizin hizmetçisi olup Hasan Basrî, onun mübarek ellerinde yetismis, bu açidan çok büyük bereketlere ve lütuflara mazhar olmustur. Ümmü Seleme annemizden süt emdigi de günümüze ulasan rivayetler arasindadir.

Hasan Basrî (ra), pek çok tarikatin silsilesinde yer almasi ve ilk tasavvufi düsüncenin sahibi sayilmasi dolayisiyla tasavvuf tarihinde bir mektep olarak degerlendirilmistir. Hasan Basrî’nin temsil etmis oldugu bu mektep tasavvuf tarihi içinde daha sonralari “Basra ekolü” olarak adlandirilmistir.

...

BELH’IN BIZDEN AYRILDIGI GÜN
ZEKI BULDUK


Belh, dünyanin özetidir. Bu dünyadan nice hükümdarlar geldi geçti ama her biri de Büyük Iskender gibi topraga yüzünü döktü, der. Dünya da eninde sonunda Belh'in o ihtisamindan sonraki içine gömülmesi gibi gömülecektir bu satafatindan sadelige ve suskunluga. Belh, özündeki insanlarin anlattigi sadelige, topraga dönmüstür, söz dinleyen bir mürid gibi. Bagrindan çikan çocuklar onun önünden gitmis, akil vereni olmustur. Iskender’in otagini kurdugu, Budistlerin merkez sehri olmus, Zerdüstilerin kalesi olmus, gün gelmis erenlerin kaynagi olup tasavvuf erenlerini dünyaya günesin isigi gibi salmis olan sehir encamimizi hatirlatircasina topragin altina çekilmistir. Belh, karakteri ve hikayesi olan çok sehirden biridir. Dedim ya hikayesi insanin hikayesi gibidir. Basta, bir hükümdardan bahsetmistim. O aslinda Belh'ten baskasi degildir.

Belh bizden ayrildigi gün, tespihimiz dagilmis, yüregimizin ve fikrimizin kanatlarini koparmistik. Simdi yürüyoruz ve sükrediyoruz. Her buldugumuzu alip sirtimiza vuruyoruz. Oysa, baskalarinin yüklerini tasiyanlar esekler ve hamallardir, diyen bir Belhli olsaydi yanimizda dünya hakikaten imtihan dünyasi olmaz miydi?

...

KIRKAMBAR
AHMET BIRLER


Yaygin görüse göre tasavvuf, yün, yün elbise anlamindaki 'suf' isminden türemistir. Çünkü ilk sufiler, gösteris ve kibirden kaçinmak amaciyla yoksullarin giysisi olan suf’u, yani yünlü kaba giysiyi giymisler, böylece baskalari da onlara suf giyen anlamina gelen sufi adini vermistir.

Bir baska görüse göre sufi, safa, yani 'duruluk, saflik' kökünden gelir. Çünkü sufi kalbini ve derununu arindiran, saflastiran kimsedir.

Bir baska görüs ise bu ismin ashab-i suffa’da, Mescid-i Nebevi'nin hemen yanindaki bir mekanda kalan, yoksul, bekar ve Peygamber Efendimizin özel egitiminden geçen sahabe grubundan aldigidir. Buna göre ashab-i suffa ilk sufileri temsil eder. Sufiler de onlar gibi Allah'a adanmis özel bir topluluktur.

Hepsini telif ederek söyle de diyebiliriz: Sufi, dünyaya deger vermeyen, kalbini saflastiran, ashab-i suffayi örnek alan kisidir.

...

ILIM VE IRFAN AILEMIZ

BIR NADIDE INCI HAZRET-I FATIMA
DENIZ ÇIFTÇI


Efendimizin gözbebegi Hazret-i Fatima dünyevi heveslerden uzakti, Hz. Ali (kv) ile evliliginde çeyizi; 1 adet kadife yorgan, 1 adet yüzü deri içi lif dolu yastik, 3 adet minder, 2 dösek, 1 koç postu, 1 adet topraktan yapilmis su testisi, 1 su tulumu, 1 elek, 1 kilim,  2 adet Yemen isi, üzerleri gümüsle islenmis elbise, 2 adet el degirmeni, 1 mesin su bardagi, 2 adet çanak çömlek, 1 adet hurma yapragindan örülmüs bir sedirden olusmaktaydi. Mehri konusunda ise Hz. Fatima (r. anha) kendisine teklif edilen hiçbir seye razi olmadi ve: “Ey ruhum babam, evlenen her kizin mehri altin ve gümüsle takdir ediliyor. Ben de öyle bir uygulamaya bagli kalarak evlenirsem senin kizin olmamin ne farki kalir? Ben isterim ki; benim evlilik mehrim senin kiyamet günü günahkârlara ulasan sefaatin olsun ve bu sefaat sayesinde günahkârlar Allah'in affina ugrasin.”

Ve Allah'in elçisi Fatima’yi tebrik ederek, “Ebediyyen mutlu ol ey güzel Fatima! Su davranisinla peygamber çocugu oldugunu çok güzel belgeledin.” buyurdu.
Hz. Fatima annemizin bu dileginin kabul edildigi ve kiyamet gününde ümmetin hanimlarina sefaat edecegi Cebrail (as) tarafindan müjdelenmistir.

...

BAHARATLAR SIFA KAYNAGIDIR
ESRA KÜÇÜK


Baharat kelimesi Arapça'da sari papatya manasina gelir. Bahar kelimesinden hareketle düsünüldügünde de anlamini bulur. Terim olarak ise bitkilerin yaprak, tohum bazen de köklerinin kurutulup ufalanarak toz haline getirilmesiyle elde edilen ve genellikle yemek tatlandirmada kullanilan maddelerin genel adidir. Hemen bütün dünya mutfaklarinda, çesitlerde farkliliklar gösterse de baharat kullanimina rastlanir. Önceleri taze ve bol çesitli sebzelerin yoklugu ya da pahaliliginda ortaya çikan bir aliskanlik olan baharat kullanimi, sonralari önemli bir kültür olarak mutfak aliskanliklarinin bas kösesinde kendine yer edinmistir.

Baharatlarin yemeklerimize lezzet vermesi bir yana, saglik açisindan bize vaadettikleri de oldukça önemli. Yapilan arastirmalar baharatlarin antioksidan ve antibakteriyel yönden çok zengin oldugunu gösteriyor. Antioksidanlar, serbest radikallerin etkilerine karsi hücreleri korumada çok önemli bir görev üstleniyor.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan Dergisi Subat 2013 sayisinda)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024