| Şubat | 2014 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2118
RESULULLAH’IN TESIS ETTIGI MUAZZAM KARDESLIK
ÖMER DÖNGELOGLU

Allah Resulü (sas) kendine vahyedilen Kur’an-i Kerim’e göre, vahyedildigi sekliyle, insani insa ederken önce kendi yanindaki, çevresindeki arkadaslarindan baslamistir. Öyle bir topluluk meydana getirmeliydi ki, bu topluluk model, örnek olmaliydi; komsuluklarindan arkadasliklarina, fedakarliklarindan Allah yolundaki hizmetlerine kadar örnek bir nesil… Resulullah, arkadaslariyla olan muhabbetini, onlara olan sevgisini, hizmetini bu çerçevede tutmasaydi, dünyalik bir menfaati, karsiligi olmayan, “Kizildeniz’in ötesindeki Habesistan’a gidin.” deyince, cahil bir çöl toplumundaki insanlar gitmezlerdi. Ancak bir ticari vaatte bulunacaksiniz ki insanlar böyle bir yola, böyle bir yolculuga çiksinlar. Allah’in varligina ve Allah’tan baska Ilah olmadigina dair sahabenin kalbinde öyle bir iman vardi ki, Efendimizin peygamberligiyle ilgili mü’minlerin yüregine iman öyle oturmus ki O’nu canlarindan öte seviyorlardi. Mekke döneminden baslayarak zaten bunu söylüyor ashab-i kiram: “Anam babam sana kurban olsun, ya Resulallah!” Bu söz, bir muhabbetin, bir bagliligin delilidir. Onlar, o gün Efendimiz için her seylerini feda ettiler.

KURTULUSA ERMEK IÇIN SADIKLARLA BERABER OLMALIYIZ
DOÇ. DR. SELAHATTIN YILDIRIM

Sidk düsünce, söz ve davranista istikamet üzere bulunup her türlü yalana karsi kapali olarak yasamak demektir. Ibnü’l-Kayyim el-Cevziyye Medaricü’s-Salikin adli eserinde sidkin önemini ortaya koyarken söyle demistir: “Dogruluk dünyada Allah’in bir kilicidir. Üzerine konuldugu her seyi keser. Yöneldigi her türlü batil ve yanlisi yere serip imha eder. Onunla düsmana saldiranin hamlesi bosa gitmez. Konusmasinda dogrulugu siar edinen kisinin sözü hasimlarini perisan eder. Dogruluk amellerin ruhu, hallerin mihenk tasidir. Binanin temeli, çadirin diregi ve nübüvvetten sonra gelen ilk derecedir.”

Sidkin asagi mertebesi mü’minin iç ve dis, gizli ve açik her halinin ayni çizgide seyretmesidir. Daha sonra duygu, düsünce, tasavvur ve niyetlerde dogru olma derecesi gelir. Sidk, enbiyanin en önde gelen vasfi, her asirda imana ve Kur’an’a hizmet yolunun en güçlü dinamigi oldugu gibi ahiret âlemi açisindan da her mü’minin tutunacagi en saglam kulp ve en geçerli bir itibar belgesidir. Sidk mü’min için ism-i azam iksiri gibi bir tesir icra eder. Bayezid Bistami Hazretlerine, “Bize ism-i azamdan bahseder misin?” diye talepte bulunanlara, o, söyle demistir: “Siz bana ism-i asgardan bahsedin, ben de size ism-i azama dair bilgi vereyim. Bence ism-i azam tesiri yapan bir sey varsa o da sidktir. Sadakatle Allah’in hangi ismi okunursa ism-i azam tesiri yapar.”

BELH PADISAHLIGINDAN GÖNÜL SULTANLIGINA: IBRAHIM BIN EDHEM
SAMI BAYRAKÇI

Meshur hikayedir: Belh sultani, bir gün tahtinda uyuyakalir. Gece yarisi sarayin çatisindan gelen ayak sesleri ile uyandigi zaman, neler oldugunu merak edip çatidaki kimseye seslenir:

“Kim var orada?”
“Tanidik biriyim, devemi kaybettim, onu ariyorum.”
“Ey saskin, ne diye damda deve ariyorsun, damda deve ne gezer?”
“Ama ey gafil, sen Allah’i sirma kaftanlar, atlas libaslar içinde ve altin bir tahtin üzerinde ariyorsun. Damda deve aramak bundan daha mi acayip?”
Belh sultani Ibrahim’in gönlüne bu sözlerden sonra bir ates düser.

KARINCA VADISINI ASMAK
MONA ISLAM

“Hirs sebebi hasarettir.” derler eskiler. Yani hirs kaybetme sebebidir. Manidar degil mi? Hirs bütünüyle kazanmakla ilgilidir oysa. Hirs sahibinin kaybettigini söyleyen bu söz onun niyetinin tersi ile tokat yediginin bir göstergesidir. Yine eskiler tabiriyle aksü’l emel ile cezalandirilir harîs.

Hirsi hayvanlar âleminde karincalar temsil eder. Tasavvufta karinca neden hirsin temsili sayilmis olabilir? Kanaatimce kendi cüssesinin belki iki kati büyüklügünde bir ekmek kirintisini tasimadaki istiyaki ve durmadan dinlenmeden çalismasi sebebiyle. Bunlar bir yandan kulaga güzel geliyor degil mi? Bedeninin takatini asan bir gayret, çok çalisma say ve gayret. Evet, bunlar basli basina kötü seyler degil. Onlari kötü kilan kimin için veya ne için yapildiklari olsa gerek. Hirsi kötü kilan da, azimden ayiran da ayni sebep. Ince bir çizgi, hassas bir ayrim.

Her konuda oldugu gibi hirs konusunda da rehberlik için Kur’an’a ve kamil insanlar olan peygamberlere yüzümüzü çevirelim.

YOL UZUN, IMTIHAN ÇETIN REHBERSIZ OLMAZ
LÜTFI SAGLAM

Toplumun ana diregi olan gençlerimizin gayri mesru yollari seçmelerinin nedeni süphesiz, onlari ihmal etmemizdir. Çocuk, Islam fitrati üzerine dogar. Onu Yahudilestiren veya Hristiyanlastiran anne ve babasidir. Hazret-i Resulullah (sas) söyle buyuruyor: “Hepiniz çobansiniz ve hepiniz kendi maiyetinizde bulunanlardan mesulsünüz.” (Tirmizi, Cihad, 27/1705, Ebû Davud, Imâre, 1/2928, Ahmed bin Hanbel, Müsned, III/5, 54, 111, 121, 131) Baska bir hadis-i seriflerinde ise, “Yedi yasina gelen çocuklarinizi namaz ile emredin. On yasina geldiginde (namazi kilmazsa, hafifçe) dövün.” (Sünen-i Ebu Davûd, Salat, 1/334, 495) buyurmustur. (Bu dövme korkutmak amaciyla olmalidir. Fazla acitilmamalidir.) Fikih kitaplarimizin bas sayfalarinda, velilere, çocuklari yedi yasina girdiginde onlara namaz ve orucun sart ve rükünlerini ögretmeleri, sonra namaz kilmayi ve oruç tutmayi emretmeleri belirtilmektedir.

FITRATI BOZMADAN BESLENMEK
KEMAL ÖZER

Beyaz güzel bir renk kuskusuz ama gidadaki beyazlar bir zehir! Son yillarda sikça un, tuz ve seker kast edilerek, üç beyazdan sakinin seklinde açiklamalar yapiliyor. Bunun temel nedeni, bu ürünlerin asiri derece islem görerek besin degerlerini kaybetmeleri ve zararli hale gelmeleri.

Bugün yasadigimiz saglik sorunlarinin ana kaynagi, endüstrilesme ve modernlesme. Naylon/plastik, Amerika’nin kainata verdigi en büyük sorunlardan biriyken, rafine beyaz seker de Ingilizlerin, tadiyla insanligi büyüledigi keyifli zehirlerden biri.

Sogandan üzüme, sarimsaktan kavuna, içinde ‘tabii seker’ olmayan bir gida yok. Temel gidalari tüketen bir insanin disaridan ilave olarak seker almasina ihtiyaç yok. Ama bu gerçek, haz endüstrinin isine gelmiyor. Daha fazla tüketimin hem daha fazla gelir, hem de daha fazla sorun demek oldugunu herkesten iyi biliyorlar. Böylelikle insanligin hayat kalitesini düsürmekle kalmiyor, ayni zamanda saglik endüstrisine de yeni gelir kapilari açmis oluyorlar.

SUFILERIN HAYATLARINDAN PARILTILAR: EL-LÜMA
ZAHIT YAKIN

El-Lüma, tasavvufun temel konularina dair eserdir, kelime olarak “parilti” anlamina gelmektedir. Tasavvufun belli basli konularini düzenli biçimde bir araya getiren, inceleyip yorumlayan ve elestiren önemli bir kaynak olan el-Lüma, ayni dönemde yazilan Kelabazi’nin et-Taarruf adli eserinden daha genis, Ebu Talip el-Mekki’nin Kutü’l-Kulûb’undan daha özlü ve daha sistemlidir. Iran, Irak, Suriye ve Misir’i dolasan, gezdigi yerlerde birçok sufi ile görüsen ve tasavvufa dair yazilan eserleri toplayan Serrac, kitabini bir dostunun ricasi üzerine kaleme almistir. Maksadi, Kur’an ve Sünnet’e uygun bir tasavvuf anlayisi ortaya koymak, tasavvufa yönelen itiraz ve tenkitleri cevaplandirmak, tanimladigi tasavvuf anlayisina uymayan asirilari reddetmektir.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Subat sayisinda.)

ILIM VE IRFAN AILEMIZ

ÇOCUKLARIN ÖDEVLERINI YAPMAYIN, ONLARA YARDIMCI OLUN!
CESUR KÜÇÜK

Egitim sistemimizin en önemli basliklarindan birisi de ödevlerdir. Ödev konusu her zaman tartisilmis, kimi zaman kaldirilmasi gündeme gelmistir. Fakat egitim konusunda genel bir kabul yoktur. Her ögrencinin kendine özel sartlari vardir. Bu yüzden hala ögretmenler ödev vermekte, veliler de ögretmenlerden ödev talep etmektedir.

ISRAF ETMEYIN, TASARRUF EDIN
ESRA KÜÇÜK

Çagimiz insaninin isteklerini belirleyen birçok etken var. Sadece televizyon ve internette karsimiza aniden çikiveren yiginla reklam bir yana; bir yerden bir yere kisa bir yolculuk yaparken bile sayica epey fazla tanitim ürününe rastlamamiz mümkün. Bunun sonucu olarak da birçogumuz için kontrol disi harcamalar büyük bir sorun olarak karsimizda durur. Güzel dinimiz bu durumu kisaca “israf” diye tanimlamistir.

NEHRIN KENARINDA DAHI OLAN SUYU ISRAF ETME
ZEYNEP REYYAN

Annem kapinin esiginde durmus bana bakiyordu, “Zeynep, kizim hayirdir, ne oldu, Karadeniz’de gemilerin mi batti?” dedi.
“Ödevlerimi yetistiremiyorum. Ögretmenimiz geçen hafta bir ödev vermisti. Bende kendi kendime daha bir hafta var, zaman çok, daha yaparim diye düsündüm, yetistiremedim.” dedim.
“Hadi simdi elini yüzünü yika, sofra hazir seni bekliyoruz. Yemekten sonra bir çaresini düsünürüz.” dedi.
Annem çok güzel bir sofra hazirlamisti. En sevdigim yemek vardi. Tabagimi tepeleme doldurdum. Hep birlikte yemegimizi yedik.
“Tabaginda yemek birakma!”
“Ama doydum!”
“Ama bu yemegi bulamayanlar var. Yiyebilecegin kadar istemeliydin.”
“Anne!”
“Zeynep!”

IBRAHIM’IN BILGISI
DERVIS FATIH

Günes daha dogmadan o uyanirdi, köyün küçük çobaniydi Ibrahim. Onun baba meslegiydi çobanlik. Babasiyla beraber okullar tatilken otlatirdi hayvanlari. Elleriyle beslerdi kuzulari. Arkadaslari gibi derslerinde çok basarili degildi belki ama sikayetçi degildi bu halinden.

ÇITIPIT GÜNLER
BETÜL NURATA

Karda bir yürüyüs yapalim dedik ailece. Kabanlarimizi giydik, berelerimizi taktik. Eldivenlerim pembe, kabanim bembeyaz. Söyle mirildandim: Keske karda yürürken dondurma yiyebilseydik. Bu sogukta yenmezmis. “Ama geçen gün teyzem yemisti, yemin ederim gördüm, hatta bana da küçüklerden aldi.” Bu lafimin pesinden bir iki saniye sessizlik geldi. Eyvah!

EFENDIMIZ SADE HAYATI SEVERDI
AHMET ALTAY

Peygamber Efendimiz (sas), çok sade bir hayat sürmüstür canim yavrularim. Hazret-i Hatice validemiz, ticaretle ugrasan, kervanlari olan ve çok varlikli birisiydi. Peygamberimiz evlendikten sonra çok varlikli bir aile olusturmuslardi. Buna ragmen Efendimiz (sas) Hatice annemizle evlendikten sonra da ayni sekilde sade bir hayat sürmeye devam etti. Peygamber Efendimiz ve aile fertlerinin kiyafetleri de sade ve gösteristen çook uzakti.

(Yazilarin ve çizgilerin tamami Ilim ve Irfan Ailemiz Eki Subat sayisinda.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016