| Ekim | 2013 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2009
KURBAN OLAM BIÇAK TUTAN ELLERE!
KÂMIL YESIL

Rüzgarin Oglu Sebdiz, Ibili, Kitmir, Sari Öküz, Çil Horoz, Bakara, Kara Kaçan, Kara Koyun, Karinca ve Hüdhüd… Çiftlikte bir arada ama herkes kendine ayrilan yerinde.
Kinali Koç, çok yorgun.
Pazara çikmisti, görmedigi zorluk, yasamadigi sikinti kalmamisti. Sadece kendisi yoktu pazarda. Boynuzu elmas kargiya benzer bogalar görmüstü. Agilda akça kuzucuga tos vuran, simdi pazarda boynuz yemeye baslayan deli koyunlar... Kaçani kovalayan, aman diyene biçak atan mal sahipleri... Atini mahmuzlamis, pazara gelmis pesin paralilar... Pesinde ala köpek enigi ile dolasan kuzular, keçiler, esekler, atlar, taylar...

Hayvanlarin basina gelen, alis-veris degildi de bir gasp idi adeta. Bir kismi alici diger bir kismi satici tarafina geçmis, hayvanlari boynuzlarindan tutmuslar, paylasamiyorlardi.

Bir gün önce Kinali Koç: “Ayakta uyuyamiyorum. Benim uzanmam gerekir uyumam için.” demisti, “Simdi yatmam gerekiyor, yarin günes dogmadan kalkacagim çünkü.”

MÜSLÜMANIN ÖNÜNDEKI SINAV KAGIDI: AFRIKA
SAID YAVUZ

On bes günlük Burkina Faso ve Gana ziyaretlerinden Türkiye’ye döndükten sonra bir dostum bana Afrika’ya dair söyle bir video izletmisti: Sabah vaktinde Afrika’nin bir ülkesinde sokakta bir Türkiyeli dolasiyor. Bir Afrikali’nin Kur’an-i Kerim okusuyunu duyunca oraya dogru yöneliyor. Disarda birkaç siyahi Müslümanin yanina ilisip onlarla birlikte Kur’an-i Kerim okuyan kisiyi dinliyor. Kur’an-i Kerim bittiginde “sadakallahü’l-azim” cümlesini bizim Türkiyeli söyleyiveriyor. Oradaki Afrikalilar bu beyaz adamin Avrupali biri oldugunu düsündükleri için bu bitis cümlesine hayret ediyorlar. Onun Müslüman oldugunu anlayinca hemen ona sariliyorlar. Çünkü Müslüman bir beyazi orada belki hiç görmemisler. Gözyaslarini tutamiyor bir Afrikali, beyaz Müslümana sarilirken. Bu manzara Afrika’da gördüklerimi siki sikiya pekistirdi zihnimde. Bizler bir ögretmen ekibiyle oraya vardigimizda bundan farkli bir sey görmedik. Onlarin o güzel bakislari bize sunu ögretti: Bu topraklara geç kalmisiz. Uçakla bes-alti saat süren bir yer artik komsumuz olmus demektir. Burkina Faso bizim komsumuzmus meger.

GELECEGIMIZI ELLERIMIZLE KARARTMAYALIM
KEMAL ÖZER

Ilginç oldugu kadar da ürkütücü olan bir asirda yasiyoruz. Çocugumuz daha iyi beslensin diye aldigimiz sözde gidalar gibi, daha iyi giyinsin, daha iyi sartlarda egitim görsün diye aldiklarimiz da, ne yazik ki onlarin sagligini bozabilir, onlari kisirlastirabilir hatta kanser yapabilir.

Tuhaf, hatta aci. Ama gerçek bu! Gözünü para hirsi bürümüs herkes bu tür kötü, niteliksiz ve sagliksiz ürünleri üretebilir. Peki ya Müslümanlar? Kisi Islam’in boyasiyla boyanmamis, Islam ahlakiyla ahlaklanmamis ise pekala yapabilir.

Isterseniz önce neden bahsettigimizi biraz açalim, sonrasinda korunma için nelere dikkat etmemiz gerektiginden söz edelim.

Yeni bir ögretim yili basladi. Okula gidecek yavrunuz için yeni kilik kiyafet, defter, çanta ve sair kirtasiye ihtiyaçlarini aldiniz. Kimi zaman markasi, kimi zaman fiyatinin pahali olusu etkiledi sizi, kimi zaman da saticiya olan güveniniz. Bazen de en ekonomik olanini tercih ettiniz. Peki, aldiklariniz ne kadar ‘dogru’ ürünlerdi? Bütün bu dayatilan sözde gereksinimler, çocugunuzun saglik ve gelisimini nasil etkiliyor?

AILEMIZ

KURBAN VE ÇOCUKLUGUMUZ
CESUR KÜÇÜK

Çocuklugumdan iki bayrami çok iyi hatirlarim. Birisi Ramazan bayrami digeri Kurban bayrami. Ramazan bayrami -çocuksu mutluluklarla seker bayrami olarak adlandirdigimiz için belki- çocuklarin, Kurban bayramini da büyüklerin bayrami hissederdim hep. Her bayramda rahmetli dedemin evinde toplanirdik. Köyde oturan amcalarim ve ilçede oturan amcam. Her bayramda çoluk çocuk dedeme giderlerdi.

Evin erkekleri bayram namazini kilar, camide kisa bir bayramlasmadan sonra onlar da gelirdi. Kahvalti yapilirdi. Kahvaltidan sonra çocuklar köye dagilirdi. Her evin kapisi çalinir, eller öpülür, sekerler toplanirdi.

SONBAHAR GEÇIYOR, KIS GELECEK
ESRA KÜÇÜK

Havalar günden güne soguyadursun hepimizin aklinda, koca bir kisin nasil geçecegi sorusu yer tutmaya basladi bile. Kis aylari içe kapaniktir. Henüz gelmeden endise ve soguklugu kaplar insanin içini. Ancak hemen ardindan, kis günleri ile ilgili ilk akla gelen sicacik aksamlar olur. Öyle ya terlemek baska seydir, isinmak baska bir sey. Soguk kis aksamlarinda isindikça mutlu oluruz adeta. Tüm ev halki üsüdükçe birbirine döner. Muhabbet sicaktir, insanin içini isitir; yalnizlik soguk. Isi disarida olanlar bütün gün evinin hayalini kurar. Evine dönerken istese de üsüyemeyecegi sicak bir yuvasi olmali herkesin. Allah nasip etsin.

ERKEK ÇOCUG MU, KIZ ÇOCUGU MU?
DENIZ ÇIFTÇI

Erkekler ve kadinlara esittir, diyerek bir cümleye baslansa hemen büyük bir kesimde tepki olusmasina sebep olur. Oysa Kur’an-i Kerim’de erkek ve kadinlar arasindaki farkin üstünlükle degil, fitrattan gelen farkli özelliklerden kaynaklandigi, hatta mükellefiyetler, ecir, hesap, mükafat ve ceza konularinda hiçbir ayrimin olmadigi açikça bildirilmektedir. Ahzab suresinin 35. ayeti bunu çok net bir biçimde ifade eder: “Dogrusu erkek ve kadin Müslümanlar, erkek ve kadin mü’minler, boyun egen erkekler ve kadinlar, dogru sözlü erkekler ve kadinlar, sabirli erkekler ve kadinlar, gönülden baglanan erkekler ve kadinlar, sadaka veren erkekler ve kadinlar, oruç tutan erkekler ve kadinlar iffetlerini koruyan erkekler ve kadinlar, Allah'i çok anan erkekler ve kadinlar, iste Allah bunlarin hepsine magfiret ve büyük ecir hazirlamistir.”

HACCA GIDEN KARINCALAR
DERVIS FATIH

O gün oynamaktan yorgun düsmüstü. Evine dönmeden önce bir agacin kenarina uzanmisti. Agzina agacin hemen dibinden bir ot parçasi takip ellerini basinin ardina koymustu. Gökyüzüne bakarak bulutlara sekil vermeye çoktan baslamisti bile. Bulutlarin hayraniydi. Onlar gibi olup diyar diyar gezmek istiyordu.
Bulutlara gülümserken ufak ufak kipirtilar hissetmeye basladi. Heyecanla yerinden firladi.
Derinlerden gelen sesleri dinliyordu.
-Haydi aslanlarim, dayanin! Yolumuzun azi gitti çogu kaldi!

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisi Ekim sayisi ve Ailemiz ekinde.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016