| Eylül | 2013 | DIGER YAZILAR | Okunma: 2321
RESULULLAH’LA DOST OLMAK IÇIN O’NUN SEVDIKLERIYLE DOST OLMALIYIZ
MEHMET ÇETIN

Dost olmak, “bir” olanla “birlesmek” demektir. Kalp deryasinda onunla var olabilmektir. Dostlugun manevi kapilarinin altindan yapilmis Ilahî bir anahtarla açilabilmesi için, Allah’a olan ask ve imanimizin O’nun (cc) habibine yüksek düzeyde bir dostlukla pekisen bagliligimizla bütünlesmesi lazimdir. Hz. Ebubekir dostluk yolunda bizlere güzel bir örnektir. Hz. Peygamber dostlugunu tam anlamiyla yasayabilmek, Hz. Ebubekir gibi yâr-i gâr olmaktan yani sirlarin paylasildigi magara dostlugundan geçmektedir.

“Eger Rabbimden baska, insanlardan bir dost edinecek olsaydim, mutlaka Ebubekir’i dost edinirdim.” hadis-i serifi adeta “dost kapisini” aralayan anahtar bir kelime olarak yüreklerimize yansimaktadir.

O (sas) gönüller sevgilisi, Ebubekir (ra) ve Ali’nin de (ra) aralarinda bulundugu bir cemaate son kez bakarken, geride birakacagi dostlarina bir kapi araliyor ve bu kapinin anahtarina söyle isaret ediyordu: “Su mescide açilan kapilari kapatiniz. Sadece Ebubekir’in kapisi açik kalsin.” Itiraz edenler olmasin diye de bu isteginde israr ediyor: “Hayir baskasi olmaz, Ebubekir nerede? Söyleyin ona, cemaate namaz kildirsin.” diyordu. “Gönlümde ne varsa onun gönlüne aktardim.” ifadesiyle müjdelenen Hz. Ebubekir Siddik, Peygamber Efendimizi dostlugun her cephesiyle yasamis ve bizlere de örnek olmustur.

KANAAT ÖNDERLERINE DÜSEN GÖREV
PROF. DR. SÜLEYMAN DERIN

Imam Rabbani Hazretleri mektuplarinda sadece manevi konularda mü’minlere yol göstermekle yetinmez, bazen de mektuplarini dönemin idarecilerine yol göstermek için kullanir. Zira onun tasavvuf anlayisi sadece ahireti kurtarmaya yönelik pasif bir hareket degildir; ayni zamanda Müslümanlari, içinde bulunduklari sosyal ve siyasi zafiyetten kurtarmaya da çalismistir. Günümüzde Müslümanlarin içinde bulundugu sikintilari göz önüne alirsak onun bu tür mektuplarini tekrar dikkatle okumamiz son derece faydali olacaktir.

Imam, Müslümanlarin tekrar güçlenmesi için ugrasan idarecileri övmüs ve onlari bulunduklari yolda cesaretlendirmistir. Lala Bey adli bir sahsa yazdigi mektupta söyle der: “Allah Teala Islami hassasiyetinizi ve heyecaninizi ziyade etsin. Bir asirdir Islam’in garipligi sürmekte olup su anda varabilecegi en son noktaya varmistir. Ehl-i küfür Islam topraklarinda seriat ahkamini tamamen ortadan kaldirmak istemekte, hatta Islam’in ve Müslümanlarin izini yeryüzünden silmek için çabalamaktadirlar. Is o noktaya ulasti ki, sayet bir Müslüman Islam’in siari olan bir ameli yapmak istese ona ölüm acisi tattiriyorlar.” (81. mektup)

KIRKAMBAR
AHMET BIRLER

NASIP
Merhum Necip Fazil, üstadi Abdülhakim Arvasi Hazretleriyle, Eyüp sirtlarindaki dergahta sik sik bulusur, kendisinden yararlanmaya çalisirdi. Yeni bir ise girisecegi zaman, bir müskilini çözmeye çalisirken, evleneceginde hep basvurdugu merci Arvasi Hazretleriydi. Arvasi Hazretlerinin yakin çevresi ve has müridleri, kendisine sik sik sorular sormaktan haya ederler, eger Seyh’in kendisi sohbet açarsa dinlerlerdi. Buna mukabil Necip Fazil, atakligi, medeni cesareti ve biraz da seyhinin kendisine firsat vermesi sebebiyle sik sik sorular sorar, onu konusturmaya çalisirdi. Bir gün yine seyhi suskun oturur ve tefekkür halindeyken, Necip Fazil sohbet açarak yararlanmak ister ve sunu sorar: “Efendim, iyi insan nasil olunur?” Bu sorunun genis bir izahi olur ve böylece seyh epeyce konusur diye tahmin eder. Gelen cevap ise hem kisa, hem de derin, hem de nefse pay birakmayacak bir katiyettedir: “Nasip meselesi…”

YOL ZORLUKLARLA DOLU REHBERSIZ YÜRÜNMEZ
MONA ISLAM

Insanlar hayatlarini yasarken degisik yollar seçerler, hatta yollarin çoklugundan söz ederken ‘nefesler adedince’ bile denilir. Yollarin tümü Allah’indir. Ancak yollarin tümü cennete çikmaz. Cennete çikan peygamberlerin yoludur. Yollar ve onlarda süluk edenler meselesini Hud suresi muvacehesinde anlamaya çalisalim.

Nitekim Hud suresi 6. ayette söyle belirtilir: “Yeryüzünde yasayan hiçbir canli yoktur ki rizki, gidecegi yol ve yerlesecegi mekan Allah’in bilgisinde olmasin.” Yani hiç kimse yeni bir sey icat ediyor, Allah’in mülkünden disari çikiyor degildir, yeni bir yol açtigini sanan adamin durumu sadece Sultan’in sarayinda kendisine girme izni verilmeyen yerlere giren adamin durumudur. Yanlis yerlere girdiklerinde kendilerine hemen ceza verilmeyisi insanlari, “Padisah’in mülkünden çiktik, yaptiklarimizdan onun haberi de yok, biz kendimiz bir sey icat ettik.” vehmine sürüklemektedir.

Oysa ayetlerin belirttigi üzere kendilerine sadece mühlet verilmektedir. Umulur ki dönerler. Nedamet getirirler. Allah “Sabur” ism-i serifiyle onlarin yaptiklarina sabretmektedir.

KUR’AN-I KERIM’IN ÖZÜ ASR SURESI
LÜTFI SAGLAM

Sadece üç ayet-i celileden olusan Asir suresi için, büyük alim; Imami Safiî Hazretleri söyle buyurmustur: “Yüce Mevla, Asir suresinden baska bir sey indirmeseydi, bu sure insanlar için yeterliydi.” Ismi zikredilen sure-i celilede, yüce Mevla mealen söyle buyurmaktadir: “Asirla (zamanla) yemin ederim ki, insan hasardadir (zarardadir). Ancak, iman getirip, onunla beraber salih amel isleyenler ve hakki tavsiye edenler ve sabri tavsiye edenler müstesnadir.”

ISIMLERIMIZ KIMLIKLERIMIZDIR
KÂMIL YESIL

Isim bir elbisedir.
Bunun böyle oldugunu bilmez çocuk.
Ben de bilmiyordum.
Arkadaslarim da.
Isim varligin nerdeyse aynisidir, oldugunu ögrendim.
Nasil?
Okul, önce isimlerimizi yazmayi ve okumayi ögretti.
Bilmiyor muyduk?
Alti yedi yasina kadar seslenilmemis miydi bize ismimizle? Elbette. Yasimiza basmadan daha, kulagimiz en çok kendi adimizla dolmustu. Adimimizi söyleyemezdik ama söyleyen kimseye hemen kulak kabartirdik. Zaten kisinin kulagi, adina ayarli olur. Baskasi için anilmis olsa da adimiz bir yerde telaffuz edilir edilmez bizden bahsediliyor saniriz. Gözler hemen o tarafa çevrilir.
Sag kulagimiza okunan ezandan, sol kulagimiza okunan kametten olsa gerek.
Isim, alemdir. Anlami da sesine bitisiktir ve söylendiginde o anlam ile birlikte gelir.
Kamil, olgun, tam, yetismis olarak cismimizi, bedenimizi içi ve disiyla bürür.
Böyledir.

HAKIKATE GÖTÜREN SÖZLER: RIYAZÜ’S-SALIHIN
ZAHIT YAKIN
Riyazü’s-Salihin, Imam Nevevî Hazretlerinin çok okunan, çok sevilen hadis kitabidir. Tam adi, Riyazü’s-Salihin min Hadisi Seyyidi’l-Mürselin’dir. 14 Ramazan 670 [14 Nisan 1272] tarihinde tamamlanmis olup on sekiz bölüm, dört yüze yakin bab ve bin dokuz yüz civarinda hadis-i seriften meydana gelmektedir. Bölümlerin ve özellikle bablarin dikkat çekici yani, her birinin siralanisindaki fikri insicam ve mükemmel iç düzendir. Bablarin adlandirilmasindaki isabet, yazarin hadis kitaplarinda yer alan rivayetleri büyük bir vukufiyetle degerlendirmesinden ve Kur’an-i Kerim’in ve Sünnet-i Seniyye’nin muhtevasina vakif olmasindan dolayidir. Eser sadece bir hadis kitabi degil, müellifin yasadigi dönemde toplumun ve Islam cografyasinin meselelerini ortaya koyan bir belge; ferdin ve cemiyetin ihtiyaçlarina Islam’in iki kaynagi isiginda çözüm üretme yollarini anlatmasi açisindan alimler, yöneticiler ve halk için bir rehberdir. Imam Nevevî eserine aldigi hadis-i serifleri Kütüb-i Sitte’den seçmis, bunlarin disinda kalan hadisleri de Imam Malik’in el-Muvatta’si gibi diger muteber hadis kaynaklarindan derlemistir.

GIDALARIN ÖMRÜ UZUYOR AMA INSANIN SAGLIGI BOZULUYOR
KEMAL ÖZER
Cenab-i Hak, Kur’an-i Kerim’de 21 ayette (Bakara 57, 172, 267; Nisa 160; Maide 4, 5, 87; Araf 32, 157, 160; Enfal 26; Yunus 93; Nahl 72; Isra 70; Taha 81; Mü’minun 51; Nur 26; Mü’min 64; Casiye 16; Ahkaf 20) gidalarin ‘tayyib’, 5 ayette (Bakara 168; Maide 88; Enfal 69; Nahl 114, 116) ise ‘helal ve tayyib’ olmalarini istemektedir. Üstelik bu emir, Yahudiler örneginde oldugu üzere geçmis ümmetlerden istendigi gibi, günümüz insanlarindan da talep edilmektedir. Çünkü Kur’an-i Kerim bu sekilde tüketimi hem peygamberlerden (Mü’minun 51), hem Müslümanlardan (Bakara 172), hem de iman etmeyen tüm insanlardan (Bakara 168) istiyor. Allah Teala neden hepimizden ‘helal ve tayyib’ tüketmemizi ister? Sözlükler ve Kur’an-i Kerim mealcileri ‘tahir’ kelimesi için temiz manasi verirler. Bu durumda temizden murad nedir? Acaba bazi yorumcularin da ifade ettigi gibi ‘güzel hos kokulu ve lezzetli’ seyler midir? ‘Temiz’ demek sadece helal demek ise, neden hem helal olmasi, hem de temiz olmasi birlikte emredilir? Ayni anlama gelen kelimenin bir ayette yan yana zikredilmis olmasi, Kur’an-i Kerim açisindan bir nakislik/eksiklik olmaz mi? Kur’an-i Kerim için bir nakisliktan söz etmek imkansiz olduguna göre, bu tercihin hikmeti nedir? Kiyamete dek geçerli ve tahrif edilmemis tek vahyi kaynak olan Kur’an-i Kerim’in kavram tercihlerinin günümüzün sorunlari için daha genis anlamlar içermesi beklenir ve zaten de böyledir.

KISSADAN HISSE

ISKENDERÎ HAZRETLERI VE GÖNLE SIFA HIKMETLER
Islam dünyasinda genel kabul gören yaygin kitaplarin ilk siralarinda Ibn Ataullah Iskenderî Hazretlerinin Hikem-i Ataiyye adli eseri yer almaktadir. Eserde tasavvufi hikmetler ve kavramlar siir diliyle kisa ve özlü bir sekilde vurgulanarak anlatilmistir. Bir sufi sözünde söyle söylenmektedir: Namazda Kur’an-i Kerim’den baska bir metin okumaya izin olsaydi Hikem okunurdu.

Ibn Ataullah Iskenderî Hazretleri Misir’in Iskenderiye sehrinde dogdu. Devrinin en meshur alimlerinden istifade etti. 1275 yilinda Seyh Ebü’l-Abbas Mürsi ile tanisti ve onun sohbetlerine devam etmeye basladi. Mürsidi Mürsi vefat ettigi zaman kendisi Kahire’de idi. Hayatinin kalan bölümünü Kahire’de geçirdi ve Medrese-i Mansuriye’de 19 Kasim 1309’da vefat etti. Ataullah Iskenderî Hazretleri, genelde tasavvuf tarihinin özelde Sazeliye tarikatinin Sazeli ve Mürsi’den sonra üçüncü büyük sahsiyetidir. Hikmetlerden bazilari söyledir:

-Kendi iyiliklerinin yayginligindan söz edenleri günah ve masiyet susturur. Halbuki Allah’in ihsaninin bollugundan bahsedenleri günah ve hata asla susturamaz.

-Arif çok kere istek ve ihtiyacini Rabbine arz etmekten –O’nun takdiri ile yetindigi için- haya eder. Bu ihtiyacini O’nun yarattigi birine arz etmekten nasil haya etmesin?

-Hak Teala senin mücerret nasihati kabul etmeyecegini bildigi için dünyadan ayrilisini kolaylastiracak olan mihnet, sikinti ve belalari sana tattirdi.

-Sana verilmeyip senden men edilen bir seyden dolayi elem duyman ve üzülmen bunun Allah’tan oldugunu bilmemenden ileri gelir.

AILEMIZ EKI’NDEN

ÇOCUK TERBIYESINDE ARKADASIN ETKISI
ESRA KÜÇÜK

Çocuklarin okulda sürekli olarak etkilesim içinde oldugu kisiler arkadaslaridir. Çocuklar derslerde ve teneffüslerde hep arkadaslariyla birliktedir. Böyle olunca arkadaslarin birbirlerini iyi veya kötü yönde degistirmesi, dönüstürmesi çok kolaydir. Arkadaslik iliskilerinde dikkat edilmesi gereken birtakim noktalar da vardir. Bunlardan bazilari sunlardir:

Arkadaslik su demektir
Çocugunuzla arkadaslik kavrami üzerine konusun ve ona kendi arkadaslarinizdan bahsedin. Sonra bir beyaz kagida, “Arkadaslik ne demektir?” konulu bir yazi yazmasini isteyin. Yazinin oldukça basit cümlelerle yazilmasi ve anlasilir olmasi çok önemlidir. Böylece çocugunuzun arkadaslik kavramina nasil yaklastigini görebilirsiniz ve bu kavram üzerinde beraberce konusabilirsiniz.

Arkadas listem
Çocugunuzun bir arkadas listesi yapmasini saglayin. Bu listeye sevdigi arkadaslarini ve onlari neden sevdigini yazmasini söyleyin. Ayrica çocuklarinizin arkadaslik kurdugu ögrencilerin aileleri ile de tanisin. Böylece çocugunuz arkadasinin evinde zaman geçirmek istedigi zaman nasil bir ortamda bulundugu hakkinda bir fikriniz olacaktir. Üstelik çocuklariniz sayesinde siz de aile dostlari edinmis olursunuz.

BIZIM KOCAMAN KALBIMIZ VAR!!!
DERVIS FATIH

Arkadaslar merhaba, koskoca yaz tatili göz açip kapanincaya kadar geldi geçti. Bursa’dan Samsun’a gelinceye kadar tatil boyunca yasadiklarimi düsündüm, daha simdiden dedemi, ninemi manevi kardesim Muhammed Serif’ i özledim. Samsun’a gelirken, her zaman nöbette bekleyen Karadeniz’in yagmur bulutlari karsiladi bizi. Gelir gelmez ise hiçbir mevsim eksik olmayan yagmurlariyla selamlandik. Tatil boyunca çok eglendim. Tatil güzeldi de bu arada okulumun kokusunu bile özlemisim. Okulun kapisindan içeri girer girmez gözlerim ögretmenimizi aradi, onu da çok özlemisim. Ona söz verdigim gibi hem zihnimi hem bedenimi dinlendirmistim.

Okulda arkadaslarimla karsilastigimiz ilk gün birbirimize uzun uzun sarildik. Bu yaz tatili hepimizi degistirmis. Kimimizin boyu uzamis kimimizin teni esmerlesmis kimimizin ise huylari degismis. Yani anlayacaginiz yaz tatil hepimizi degistirmis! Tabi degismeyen seyler de var. Mesela Esma’nin, babam aksam isten geldiginde kucagina firlayip acaba çikolata seker var mi diyerek ellerine bakmasi, annemin dualarla aksam yemegi hazirlamasi, benim derslerimi yaparken hayallere dalmam, bir de mahallemizin Seksek Amca’si ve onun kendiliginden dallanmis budaklanmis sanki dogdugundan beri elinde olan bastonu. Benim Seksek Amca dememe bakmayin onun asil adi Mustafa’dir.

MÜSLÜMAN NESESI
MEHMET BAHA

Çocuklarin kalbinde bir irmak vardir
Bilmeseniz de belki papatyalarin dibinde
Kanatlarinin gölgesinde arilarin kelebeklerin
Agaçlarin dallarini uzatarak kavustugu
Ceylanlarin sessiz sarkilara eslik ettigi

HAYIRLI EVLAT YETISTIRMEK IÇIN
DENIZ ÇIFTÇI

Ebeveynler gözlerinin nuru olan evlatlari için birçok dilek ve duada bulunur, çabalar ve dualar ederler. Saglik, uzun ömür, rahat bir hayat, yüksek mevkiler, mutlu bir yuva ve bunlara benzer konularda her seyin en güzelinin ve en iyisinin evlatlarina nasip olmasini isterler. Oysa birçok zaman bizlere göre iyi ve güzel olan seyler hayirdan uzaktir. Önemli olan ise dünya ve ahiret hayatimizda hayirlara erismektir. Hem hayra dair her seyin evlatlarina nasip olmasina, hem de onlarin hayirli ve salih birer evlat olmalarina yönelik hem kavli hem de fiili dualar ile Allah Tealanin emaneti gözetilmelidir.

Bu konuya iliskin peygamberlerin dualari ve ebeveynlerin evlatlari için temenni etmeleri gerekenler yüce kitabimizda bildirilmistir. Bu dualar ile hem en güzel ve en hayirli temenniler ifade edilir hem de ayni zamanda nasil dua edilmesi gerektigi ve önemli olan hususlar ögrenilmis olur.

Bu ayet-i kerimelerin yanisira Efendimiz de (sas) mübarek hadis-i serifleri ile bu konuya isik tutmus ve ashab-i kiram efendilerimiz gibi Islam alimleri de bazi incelikleri açiklamislardir.

Fiili dua, sözlerden öte, yapilanlar ile Allah Tealadan muvaffakiyet dilemektir. Öncelikle hadis-i serifte bildirildigi üzere, “Her hayrin basi besmeledir.”

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Eylül sayisi ile AILEMIZ ekinde…)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016