Muhterem Müslümanlar,
günümüzde pek çok
vaaz eden, ögüt veren
nasihatte bulunan oldugu halde
bu ögüt, nasihat ve vaazlari dinleyen
ve etkilenen kisilerin
sayisi son derece sinirlidir. Ilahi
kelami dinleyip kalpleri ürperen
ve selef-i salihinden nakledilen
ve zevkle dinlenen kissalardan
ders alan insanlarin sayisi ne
kadar da azdir.
Selef-i salihinin siddetli uyarilari
içeren ayet-i kerimleri dinledikleri
zaman girdikleri vaziyet
ile, -kalp katiligindan dolayiIlahi
kelama aldiris etmeden,
olaganüstü tehdit ve uyarilari
önemsemeden içine düstügümüz
perisan hali karsilastiracak
olursak arada derin bir uçurumun
oldugunu fark ederiz.
Nitekim pek çogumuz Kur’an-i
Kerim’i anlamak için okumuyor.
Ayet-i kerimeleri okuyoruz ancak
onlarla amel etmiyoruz. Hatta
bazen tehdit yüklü ayetleri okurken
bile üzerinden keyifle geçiyor
ve hiç etkilenmiyoruz. Kuskusuz
tüm bunlar -maazallah- kalbin
katiligindan kaynaklanmaktadir.
Aziz kardeslerim, selef-i salihin
çok güçlü bir imana sahip idiler;
onlar gerçek anlamda Allah’tan
korkuyor ve emirlerine dikkat
ediyorlardi. Hadlerini asmiyor
ve Allah’in sözüyle amel ediyorlardi.
Hatta tehdit yüklü bir
ayet-i kerime okuduklari zaman
son derece etkileniyor ve Allah
korkusundan dolayi siddetli bir
sekilde agliyorlardi.
Yazinin tamami derginin Ocak 2024 sayisinda.