SAADETTIN ACAR | Aralık | 2023 | BASLARKEN
Bu dünyada yasadigimiz her sey Allah’in, Peygamberi vasitasiyla bize indirdigi ayetlerin birer tefsiri ve tasdiki hükmündedir. Gören gözler ve akleden kalpler için bu böyledir. Adeta bu sekilde gönüllerdeki imanimiz yakine dönüsüyor. Uyarildigimiz bütün meseleler hayat yolculugumuz boyunca bir bir karsimiza çikiyor. Uyarilari dikkate almaz ve emre itaat etmezsek basimiza neler gelecegi beyan buyurulur kelam-i kadimde. Bugün insanligin karsi karsiya kaldigi büyük sorunlar da tam olarak bu muhalefetin sonucunda ortaya çikmistir. Çünkü havada, karada ve denizde, yani insan elinin degdigi her yerde gitgide düzen bozuluyor. Insana emanet olarak verilen kainat insan eliyle tahrip ediliyor. Yani insanin bu karanlik yüzü kainat için en büyük tehdittir. Dolayisiyla yasadiklarimizda ve basimiza gelenlerde garipsenecek bir durum yoktur. Her sey yerli yerinde ve merkezindedir. Olan her sey, olmasi kaçinilmaz olandir. Adetullah sorunsuz bir sekilde islemektedir.
*
Islam yeryüzündeki hayatin devamliliginin ve güvenliginin mutlak emniyetini ihtiva eden yegâne nizamdir. Mü’min de tam bu yüzden kainatin güvencesidir. Çünkü emaneti o yüklenmis, dolayisiyla emniyeti de o üstlenmistir. Bu sebeple onun solugunun degdigi her yer emandadir. Onun temas ettigi her yer selamet yurduna dönüsür. Bugün yeryüzü bu kadar kirlendiyse, güvenlikten ve selametten bu denli uzaklasmissa, bu durum onun, mü’min solugundan mahrumiyetinin mukadder sonucudur. Öte yandan kemiyet açisindan bu kadar kalabalik olmamiza ragmen kainata kendimizden bir iz birakmamak da, keyfiyet açisindan, yüklendigimiz büyük emanetin suurundan uzak olusumuzdan kaynaklaniyor. Baska türlü olsaydik yeryüzü de baska türlü olurdu hiç süphesiz.
*
Bir yerde zülüm varsa orada zalim de vardir, mazlum da. Bir de olaya sahit olanlar vardir ki elleri kana bulasmadan da o vebale ortak olabiliyorlar. Ya da tam tersine, kanlari akitilmadigi ve fiziki bir magduriyet yasamadiklari halde mazlumlarla birlikte hasrolabiliyorlar. Burada nerede durdugumuz, kime meylettigimiz, kalbimizle bile olsa hangi tarafta oldugumuz belirleyici oluyor. Kuskusuz öte tarafta zalimin yeri bellidir, mazlumun da. Asil buna taniklik edenlerin durumudur, konusmamiz gereken. Çünkü kâhir ekseriyet, fiilen ne zalimdir ne de mazlumdur. Genelde bu dehsete taniklik edenler çogunlugu teskil eder. Iste bu sahitlik insani, içinde fiziken olmamasina ragmen meselenin bir parçasi haline getirir. O saatten sonra insan olan bitene sahit olmamis gibi davranamaz. Çünkü sahitligin sorumlulugu bunu gerektirir. Burada gri alan ortadan kalkar, geriye siyah ve beyaz kalir sadece. Sahit buradaki tavri ve tercihiyle ya siyahin ya da beyazin yaninda yer almak durumundadir. Eliyle olmasa bile diliyle ya da kalbiyle tavrini koymalidir. Fahr-i Kainat Efendimiz saadetle buyurmuslardi ki: Bir kötülük gördügünüzde onu elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle düzeltin. Ona da güc yetiremezseniz kalbinizle ondan bugzedin, ki bu da imanin en zayif noktasidir. Bugün, maruz kaldigimiz yogun manipülasyon ve dezenformasyon bombardimani yüzünden, imanin en zayif noktasi olan kalple bugzetme noktasini bile muhafaza etmede sorunlar yasiyoruz maalesef. Neredeyse küfrü ve haksizligi ayan beyan ortada olan zalime meyleder duruma düsme tehlikesi ile burun buruna geliyoruz çogu zaman. Böylece elimizle islemedigimiz katliamlara dilimiz veya kalbimizle ortak olma riskiyle karsi karsiya kaliyoruz. Maazallah.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024