SAADETTIN ACAR | Mayıs | 2023 | BASLARKEN
Ramazan ayini, içinde barindirdigi türlü güzelliklerle ve kendine has bereketiyle idrak ettik. Yüce Mevlamizdan bizleri önümüzdeki Ramazan ayina sag salim ulastirmasini diliyor, niyaz ediyoruz.
Mü’minler olarak bizler bu ayi ganimet bilir, yüce Allah’in rahmetinin ve kereminin yeryüzüne saganak saganak yagdigi bu dönemleri en iyi sekilde degerlendirmeye gayret ederiz. Bundan dolayi da Allah Teala’nin feyiz ve bereketinden mümkün oldugunca çokça istifade etmeye çalisiriz. Bu sebeple Ramazan ayinda, tüm Islam dünyasinda dini yasanti anlaminda gözle görülür bir artis oldugunu gözlemlenir. Namazlar eda ve kaza edilir, çokça Kur’an-i Kerim okunur, sadaka ve infak konusunda her zamankinden daha cömert davranilir.
Bütün bunlarin önemli oldugunu, küçümsenemeyecegini, insanlara, dinin ruhuyla iliski kurmada ciddi anlamda katkida bulundugunu kabul etmeliyiz. Insanlarin bu ayda diger aylara nazaran daha çok kulluk vazifelerine yogunlasmalarinda garipsenecek bir durum olmadigini ifade etmek gerekir. Ayrica bu ayda yogunlastirilmis ibadetlerin tüm bir yil boyunca sürdürülemez oldugunu da görmemiz gerekir.
Buradaki esas üzerinde durulmasi gerek yanlis anlayis sudur sanirim: Bu mübarek zamanlari, yilin diger aylarinda islenen günahlar için bir sigorta gibi görmek, nasilsa bu mübarek gün ve gecelerde, bir yil boyunca yaptigim hatalari telafi ederim, düsüncesiyle rehavete kapilip zamani isyan ve nisyanla geçirmek. Evet, kanaatimce Ramazan telakkimizin en sorunlu tarafi budur. Bu yaklasim sorunludur çünkü –bu anlayisi bir an için dogru kabul etsek dahi- bir dahaki senenin Ramazan ayina ulasmamizin garantisi yoktur her seyden önce. Ya ona ulasmadan huzura çagrilsak? Ya Rab, Ramazan ayinda temizlenip arinacaktim, o ayda malimi sadaka ve infakla temizleyecek, kulluk vazifelerimi hakkiyla ifa edecektim mi, diyecegiz? Desek bile bunun kabul görür bir mazeret olacagini mi saniyoruz?
Bu anlayistaki bir diger ariza da; her zamanin kendini ait bir ibadetinin oldugunu, her insanin o anda o ibadeti yapmakla mükellef oldugunu hesaba katmamis olmasidir. Ramazan ayi, kendisinden önceki ve sonraki aylarin sigortasi ve temizleyicisi olmaktan önce, içinde bulunulan o bir ayin hakkini vermek durumunda kaldigimiz bir aydir. Yani tüm yilini taat ve ibadetle geçirse bile bir insan, yine de bu ayda ibadetlerini yogunlastirmakla mükelleftir. Her anin vazifeleri oldugu gibi Ramazan ayinin da kendine has vazifeleri vardir ve bu vazife öncelikle Ramazan ayinin hakkini vermekle ilgilidir. Burada, kendisinden öncesini ve sonrasini etkileyip etkilemeyecegi meselesi sonraki bir bahistir.
Bundan dolayi, Ramazan ayini dolu dolu geçirmenin takdire sayan bir davranis olarak görmenin yaninda, Ramazan ayi sonrasinda da Müslümanca bir hayat sürmekle sorumlu oldugumuzu bilmek zorundayiz. Kulluk, ömür boyu sürmekle mükellef oldugumuz bir mesuliyettir. Sadece belirli zaman ve mekanlara has bir vazife degildir. Müslümanlar olarak bizlerin tüm hayatini ubudiyet suuruyla yasamak gibi temel bir vazifemiz oldugunu, ölüm gelinceye kadar da bu mesuliyetin bitmeyecegini bilmek durumundayiz. Bundan dolayi Ramazan ayinda elde ettigimiz kazanimlari bu aydan sonra da sürdürmemiz gerekir. Iste o zaman bu ayin bereketini tüm bir yila ve ömre yaymaktan söz edebiliriz. Ramazan o zaman bereketli olur ve ömrümüzü mübarek kilar. Allah Resulu aleyhisselamin su mübarek sözü hayatimiza rehber olmalidir: “Allah katinda en sevimli ve makbul olan amel az da olsa devamli olanidir.”

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024