SAADETTIN ACAR | Mart | 2023 | BASLARKEN
Millet olarak büyük bir felaket yasadik. Onbinlerce kardesimiz vefat etti, onun birkaç kati da yaralimiz var. Sehirlerimiz yikildi, binalarimiz hak ile yeksan oldu. Siginaklarimiz, evlerimiz mezarimiz oldu. Sadece o bölgede yasayan kardeslerimiz degil ülkenin her tarafinda bu felaket hissedildi adeta. Türkiye’nin her tarafi depremi iliklerine kadar yasadi, yasiyor. Her seyden önce bu musibette hayatini kaybeden kardeslerimize Rahman ve Rahim olan Mevlamizdan af ve magfiret diliyoruz. Allah onlari rahmetiyle karsilasin. Mekanlarini cennet eylesin. Yarali kardeslerimize de Allah Taala’dan acil sifalar diliyoruz.
Maddi kayiplar telafi edilir süphesiz, evler yeniden insa edilir, sehirler yeniden kurulur. Ama bu felaket ülke olarak hepimizin hafizasinda silinmesi imkansiz derin izler birakti. Insallah bundan gerekli dersleri çikarir, tedbirlerimizi gözden geçirir, bir daha benzeri felaketlerin yasanmamasi için önlemler aliriz. Takdir elbette Allah’indir ve hiçbir tedbirin takdirin önüne geçemeyecegini bilir, buna iman ederiz. Ama son tahlilde kul tedbirden sorumludur. Bu yüzden tedbir almak Islami bir sorumluluktur, farzdir, tedbirsizlik günahtir, haramdir. Kabul edelim ki tedbirlerimizle ilgili ciddi sorunlarimizin oldugu asikardir. Eksiklerimiz ve ihmallerimiz var. Ama özellikle bu safhada bir sorumlu aramaktan çok, bu yarayi sarmak, bu maddi ve manevi enkazi kaldirmak, bu felaketin en azindan görünür izlerini ortadan kaldirmaktir acil ve öncelikli meselemiz. Bunu da ancak dayanismayla, yardimlasmayla, kenetlenmeyle yapabiliriz. Birbirimizi suçlayarak, kurbanlar arayarak bu yarayi sagaltamayiz. Bu, ancak yarayi derinlestirir. Açik söylemek lazim, burada bir suçlu aranacaksa herkesin kendisine bakmasi gerekir. Hiç kimse masum degildir. Herkesin ihmalleri, eksiklikleri oldugu asikardir. Az ya da çok ama var. Dolayisiyla bizim bu felaketi bir ibrete dönüstürüp bu imallerimizi eksiklerimizi telafi etmenin yollarina bakmamiz lazim.
Allah kuluna zülmetmez, ayet-i kerime bunu bize söyler. Amenna. Insan kendi kendine zülmeder. Sunu da biliyoruz ki basimiza gelen her musibet bizim yapip ettiklerimiz yüzündendir. Bu da ilahi kuraldir. Burada, özellikle kader, takdir meselesinde çok dikkatli bir dil kullanmamiz gerekmektedir. Isin bize bakan boyutunu ihmal edip sadece kader dersek, meseleyi eksik okumus oluruz.
Aslinda afetler, rahmete gebedir. Ondan gerekli dersleri alabilirsek, o musibeti ibret gözüyle okuyabilirsek, bir daha yasanmamasi için elimizden gelen tedbirleri alirsak, iste o zaman felaket bir nasihate ve ibrete dönüsür. Böylece bizim için bir rahmet vesilesi olur. Burada yapilmasi gereken önemli noktalardan birisi her birimizin kendi muhasebesine odaklanmasidir. Isin bize bakan boyutunda ne tür ihmaller, eksiklikler var, onu gözden geçirmek Müslüman olarak hepimizin baslica görevidir. Bir peygamber hatta peygamberler sünnetidir, malum: Onlar baslarina bir sikinti geldigi zaman kendilerine bakarlar; biz nerede hata yaptik, derlerdi. Rabbim biz nefsimize zulmettik, bize magfiret ve merhamet etmezsen muhakkak hüsrana ugrayanlardan oluruz, derlerdi. Dolayisiyla bizim de burada saga sola bakmak yerine önce kendimize bakmamiz gerekir. Bu felaketlerden gerekli dersleri alip yola devam etmek zorundayiz. Kaldigimiz yerden mi devam ederiz, bilmiyoruz. Hatta birçogumuz nerede kaldigini bile bilmiyor. Ama bir sekilde hayat devam edecek.
Itiraf edelim; günahkariz, aciziz, eksikliklerimiz çok. Bu sebepten Allah’a yalvarmali, rahmetini ve lütfunu dilemeliyiz. Meselenin teknik, bilimsel boyutunu elbette konusacagiz, konusmaliyiz da. Buradaki ihmallerimizi elbette gözden geçirmeli, önlemlerimizi almaliyiz. Ama bunun yaninda isin manevi ve ilahi boyutunu da asla iskalamamiz gerekir. Sorunun bize bakan boyutunu muhakkak gözden geçirmemiz lazim. Bu yaralar sarilir, evler yapilir, sehirler yeniden imar edilir evet ve hayat devam edecektir kuskusuz. Sünnetullah islemeye devam edecek, Allah’in kainata koydugu kurallar etkinligini sürdürecek. Gam da baki degil dem de baki degil. Her sey geçecek. Bu dünya ve içindeki her sey günü saati geldiginde yok olacak. Yalnizca celal ve ikram sahibi olan Allah baki kalacaktir. Biz buna iman ediyor ve O’na teslim oluyoruz.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024