SAADETTIN ACAR | Temmuz | 2022 | BASLARKEN
Vahiy Müslümanlar için bir bilgi kaynagidir. Bunun yaninda her seferinde tabiilerinden, bilgi ile yetinmemelerini emreder ve uygulama yani amel talep eder. Dolayisiyla vahiy bilgi kaynagi olmasinin yaninda ayni zamanda amel ve uygulama kaynagidir. Yani bilgi ve iman kaynagidir ama ayni zamanda uygulamayi takip eden, denetleyen, gerekli gördügü yerlerde ona müdahale eden bir yapidadir. Bu da onu salt bir bilgi olmaktan çikariyor ve ona, uygulamayi denetleme gibi çok hayati bir fonksiyon da yüklüyor. Sadece sözünü söyleyip kenara çekilmiyor, bunun nasil uygulandigini kontrol ediyor, vahyin Resul-i Ekrem’in sahsinda nasil hayat buldugunu gözetliyor, gerekli gördügü yerde müdahalede bulunuyor. Çünkü vahiy inmeye devam ederken uygulama da devam ediyordu. Dolayisiyla bilgi akisi ve uygulama paralel ilerliyordu. Kur’an-i Kerim’de uygulamaya ve fiiliyata yönelik çok sayida uyarinin yapilmis olmasi bunu teyid eden önemli delillerin basinda gelir. Kaldi ki bu uyarilar sadece Peygamber Efendimizin fiiliyatina yönelik olarak gelmemis, sahabenin tavirlarina, birbirleriyle ve Peygamberle olan iliskilerine dair de çok sayida uyari niteliginde ayet nazil olmustur. Bu da aziz Allah’in, vahyettiklerinin nasil uygulandigi noktasinda Peygamberi ve sahabeyi peyderpey terbiye ettigini, onlarin fiillerinin de vahyin ruhuna uygun olup olmadigini sürekli gözettigini bize bildirir.
Buradaki temel mesele sudur: Her uygulama bir örneklik ister. Çünkü teorik ve kitabi bir konunun hayata tasinmasi sirasinda yöntem farkliliklarinin olusmasi tabiidir. Dolayiyla uygulamaya davet eden her ayet karsisinda Müslümanlar, “tamam ama nasil” diye bir soruyla/ sorunla karsi karsiya kalirlar. Bundan dolayi o emrin uygulanmasi için mutlak anlamda bir örnege ihtiyaç duyarlar. Aksi halde Müslüman sayisi kadar uygulama ve yorum ortaya çikar ki bu kaosun içinden çikabilmeye imkan yoktur.
Ilahi irade vahyinin uygulamasini bir beser üzerinden göstermek istemistir. Elbette O baska türlüsüne de kadirdi. Dileseydi bir insana ihtiyaç duymadan da emirlerinin ve yasaklarinin nasil uygulanacagini her bir Müslümana ögretebilirdi. Ama böyle yapmadi, insanlarin arasindan bir insana bu örneklik vazifesini yükledi. Hasa O buna mecbur ve mahkum degildi elbette ama böyle murad etti. Dolayisiyla vahyin uygulanmasinin bir beser üzerinden gösterilmis olmasi bir acziyet ve zorunluluk degil bir irade meselesidir.
Evet, Allah Teala’nin vahy inin uygulamasini, pratik örnekligini bir Resul üzerinden göstermeyi dilemesi onun buna muhtaç ve mecbur oldugu anlamina gelmez. Zira O bizim ibadetlerimize de muhtaç degil ama bizden istiyor bunu. Yani ibadet ederek onu tamamlamadigimiz ya da bir ihtiyacini gidermedigimiz gibi, emrettigi ve yasakladigi seylerin uygulamasini ve insanlara gönderdigi dinin nasil pratik bir örneklige dönüstürülmesi gerektigini bir insan üzerinden göstermek istemesi de hasa bir acziyet degildir. Ama onun vahyinden, iradesinin bu yönde oldugunu ayetlere bakan herkesin kolaylikla görebilecegi temel bir hakikattir. Hiçbir meselede onun iradesini sorgulayamadigimiz gibi burada da hikmetini düsünüp iman etmek disinda bir Müslümanin yapacagi bir sey yoktur. Öyleyse cümleyi söyle kurabiliriz: Vahyin bir beserin örnekligi üzerinden insanlara gösterilmesi de vahye dahildir.
Vahyin inis süresi olan yirmi üç yillik zaman diliminde, amele dönüstürülmesi istenen hiçbir sey uygulama disi kalmamistir. Baska bir ifade ile vahiy nihayete erdiginde teoride hiçbir mesele kalmamis, tamami için uygulamali, pratik örnekler de ortaya konulmustur. Dolayisiyla dinin tamamlanmasi sadece bilgi kaynagi olarak vahyin durmasi/ bitmesi anlamina gelmez, vahyin uygulama seklinin de nihai olarak ortaya konuldugu ve Allah tarafindan bunun onaylandigi anlamina da gelir. Hülasa: Kur’an-i Kerim’de Resullullah’in bazi uygulamalarindan dolayi uyarilmis olmasi, uyarilmadigi yerlerde onaylandigi anlamina gelir. Uyarildigi konularin dinin temel ve sistemin büyük konularindan olmamasi ise en basit bir zelleye bile izin verilmedigi anlamina gelir.

Muhterem Müslümanlar! Babam Seyh Hazretlerinden duydum, buyurdular ki...

Sözün bu kadar kiymete bindirilmis ve hâlin bu denli degersizlestirilmis olmasi insanoglunun hiç de hayrina olmayan bir durumun habercisidir....

Ilim ve Irfan dergisinin Ekim 2024 sayisi ihlas dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024