Naksibendiye tarikatinin
faydalariyla ilgili olarak
babam Seyh Hazretlerinden -acizane- su ifadeleri
duymustum; buyuruyordu ki: “Naksibendiye tarikatina intisap etmenin
baslica gayesi Allah’in zatini sevme
mertebesine ulasmaktir. Bu ise en
yüksek gaye ve en yüce makamdir.”
Kuskusuz Allah’in zatini sevmenin
anlami aziz kardeslerim; herhangi
bir sevap beklentisi olmaksizin ya da
bir azap endisesi tasimaksizin sadece
ve sadece O’nun (cc) rizasi için ibadet
etmektir ki bu da arzularin en degerlisi ve derecelerin en yüksegidir.
Fakat heyhat aziz kardeslerim! Keske
insanoglu seklen/görüntüyle dahi olsa
Allah’a ibadet etseydi, keske zevahiri
kurtarmak için en azindan yüzeysel
bir kulluk yapsaydi. Üzülerek ifade
edeyim ki, pek çok insanin bu ilke ve
adabin tamamini terk ettigini; bu yüce
makamlara yükselme arzusunu bir
kenara biraktigini görüyoruz. Öyle ki;
bir kisim insanlar Islam’in en temel
rükünlerinden birisi olan namazi
bile terk etmisler; fakat diger taraftan
makam kelimesini de agizlarindan
düsürmemektedirler. Bu, gerçekten
çok tuhaf bir durumdur. Ayrica insanlarin pek çogunda ibadetin izlerini bile
göremiyoruz. Keske kusurlari sadece
kulluklarindaki eksiklikten ibaret
olsaydi. Ne yazik ki bunlarin çogu
günah, fisk ve isyanlariyla Allah’a
savas açmislar; yasaklari çignemek
suretiyle -hasa- O’na (cc) meydan
okumaktadirlar. Allah’in kendisine
ikram ettigi görme, isitme, konusabilme becerileriyle el, ayak, mal, mülk,
çoluk-çocuk gibi sayisiz nimetlere
karsilik Allah’a sükredecegine; bu
ihsanlari Allah’a kulluk noktasinda
kullanacagina; üzülerek görüyoruz,
bütün bunlari Allah’a isyanda istimal etmektedir. Yüce Yaraticisina ve
merhametli Rabbine ibadet edecegine
O’na (cc) isyan etmekte ve karsi gelmektedir. Bu, musibetlerin en büyügü
degildir de nedir, aziz kardeslerim?
(Yazinin tamami derginin Temmuz sayisinda.)