(Bu makale, Seyh Muhammed Muta’ Haznevi Hazretlerinin sohbetlerinden derlenmistir)

Allah Teala bize hayir ve ser yolunu açiklamis; hayir yoluna tesvik edip bu yolda yürüyenlere büyük sevaplar vaad etmis; yanlis yola sapmaktan sakindirmis, kötülük isleyenleri de büyük bir azapla tehdit etmistir: “Süphesiz ki emrettigim bu yol, benim dosdogru yolumdur. O halde bu yola uyun. Baska aykiri yollara tâbi olmayin. Yoksa o yollar sizi Allah’in yolundan ayirir.” (En’am, 153)

Allah (cc) ayette bize, bu dinin ve bu seriatin kendi yolu oldugunu güçlü bir sekilde haber vermektedir: Allah’in dini açik ve nettir, onda kapalilik yoktur. Bu din, sirat-i müstakimdir, dosdogru yoldur; buna uyun, seytanin yolu olan diger yollara uymayin, sayet seytana uyarsaniz Allah’in yolundan çikarsiniz, denilmektedir. Allah (cc) baska bir ayette bunu teyit etmektedir: “Süphesiz ki seytan size düsmandir; öyleyse siz de onu kendinize düsman edinin! O, kendi taraftarlarini ancak alevli ates ehlinden olsunlar diye çagirir.” (Fatir, 6)

Allah’in ikramina mazhar olanlar hariç, birçogumuz hayr ile serri, dost ile düsmani ayirt edemiyor. Bu noktada akli yetenegimizi iyi kullandigimiz söylenemez. Rabbimizin yolunu birakip lanetlenmis seytanin yolunu tutmak, akilli kimsenin isi olmasa gerek. “Her kim iyi bir is yaparsa kendi lehine, her kim de kötü bir is yaparsa kendi aleyhinedir, sonra hep döndürülüp Rabbinize götürüleceksiniz.” (Casiye, 15)

(Yazinin tamami Ilim ve Irfan Dergisi Mayis 2013 sayisinda)