TKTSL0Hbos.jpg | Haziran | 2021 | BASLARKEN
Insanin bu dünyadaki yolculugu hem uzun hem de engebeli, inisli-çikisli yani mesekkatlidir. Bunun yaninda yolculugun her ani ve adimi kendisi için türlü yeniliklere, sürprizlere de gebedir. Varacagi menzili bilmeden, kendisini neyin beklediginden habersiz yoluna devam eder. Yolculugun bu dünyaya bakan boyutunun son bulacagini bilir yalnizca, o kadar. Ötesi ates çukuru mu gül bahçesi mi, gitmeden asla ögrenemeyecek. Yürüdügü bu yolun nereye çikacagi konusunda hiçbir fikri yok. Gelecek ile arasinda bir perde vardir çünkü.

Gayb yani bilinmezlik hali insan için söz konusudur tabi. Allah için ise bilinmeyen, sürpriz hiçbir sey yoktur. En küçügünden en büyügüne, olmus ve olacak her sey Allah’in ilmi dahilindedir ve kayit altindadir. Allah’in bu bilme ve kayit altinda tutma haline ‘kader’ deriz ve ona iman ederiz. O ilahi bilgiyle karsilastigimiz vakit ondan haberdar oluruz ki buna da kaza deriz. Dolayisiyla Allah’in bilmesi ve Levh-i Mahfuz’da o bilginin yazili olmasi insana, yanlis yollara sapmada bir mazeret sunmaz. Nasilsa benim hakkimdaki hüküm bellidir, deyip o kaderin kazaya dönüsmesini elleri kollari bagli bekleyemez. Çünkü orada yazilanin ne oldugunu bilemez asla. Bilmedigi için de iki ihtimal her zaman mümkündür. Eger orada yazili olana müttali olsaydik elimizde bir tutamak olabilirdi. Ama bilmedigimiz için, nefes alip verdigimiz sürece iyi ya da kötü olma seçenegi önümüzde durur. “Kalem kalkti, mürekkep kurudu ve defter kapandi” sözünü ancak kalemin ve defterin sahibi olan Allah söyleyebilir.

Allah Teala ezelden hakkimizdaki hükmünü vermis, kalem kurumus ve defter kapanmistir. Bizim imtihanimiz ise bu hükmün ne oldugunu bilmeyisimizde saklidir biraz da. Orada yazili olani bilmedigimiz için, ne yapsam bos, hakkimda hüküm verilmis, mesele bitmistir, diyemeyiz. Çünkü buradaki tüm davranislarimiz hakkimizda verilen o hükmü hakli çikarir sadece. Kaderi bilmedigimiz için olacaklardan dolayi onu suçlayamayiz. Yani Allah’in bilmesi ve bunlari kayit altina almasi demek olan kaderimiz, bizi o davranisi yapmaya zorlamiyor. Bilakis, biz öyle davranacagimiz için orada öyle yazilmistir.

Iste Allah Teala o sonsuz bilgisiyle insanlara, yollarinin gelecegi hakkinda ikazlarda bulunur. Neyin iyi neyin kötü oldugunu, neyin mükafat neyin ceza getirecegini onlara birer birer izah eder. Iyiligin onlari nereye götürecegini, kötülügün sonunun nereye varacagini apaçik bir biçimde onlara ögretir. Daima kötülükten uzak durup iyilige yönelmelerini emreder. Insan yolun ilerisi hakkinda bilgi sahibi degildir, dedik, öyledir. Gelecek bir muammadir bizim için. Umut ederiz yalnizca, tedbir aliriz, plan yapariz. Ama bu kadar. Ötesi gaybdir, bilinmezdir. Allah, rahmetinin bir tecellisi olarak bizim için muamma olan yolun gelecegi hakkinda uyarilarda bulunur. Denilebilir ki dinin en dikkat çeken özelliklerinden birisi, insani yolun muhtemel tehlikelerine karsi mütemadiyen uyarmasidir. Bu açidan rahmettir din. Zira Allah insanlara tuzak kurmaz, kulunun önüne pusuya yatmaz. Tam aksine yolun bütün tehlikelerine karsi onu dikkatli olmaya çagirir, çikabilecek muhtemel sorunlara karsi teyakküz halinde tutar.

Insanin bu dünyadaki yegane savunucusu, yolun zorluklarina karsi biricik destekçisi din yani Islam’dir. Islam da selim fitrata bir çagridir son tahlilde. Insanin hayrini ve iyiligini ister daima ve onu ilk safiyetine döndürmek için ilkeler vazeder. Kendisini bulabilmesi için yol ve yordam ögretir. Yolun tehlikelerine karsi kendisini uyarir, mesakkatlerine katlanmak ve selametle yolun sonuna varmak hususunda tavsiyelerde bulunur. Din insandan yanadir, onu savunur. Müddei ya da müsteki degildir, müdafaa eder onu. Daima tedbirli ve ayik olmasini tembihler ona. Elindeki imkanlarin her an elinden çikabilecegini, onlara güvenip yolculugunu tehlikeye atmamasini hatirlatir. Temkinli olmasini ama asla ümitsiz olmamasini ögütler. Allah’in, kendisi için ne sürprizler, ne güzellikler hazirladigini hatirlatir durur. Din bir rahmettir insana. Din insani savunur her zaman. Insani savunur, insana ragmen.

Muhterem Müslümanlar! Babam Seyh Hazretlerinden duydum, buyurdular ki...

Sözün bu kadar kiymete bindirilmis ve hâlin bu denli degersizlestirilmis olmasi insanoglunun hiç de hayrina olmayan bir durumun habercisidir....

Ilim ve Irfan dergisinin Ekim 2024 sayisi ihlas dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024