Muhterem Müslümanlar; korona adi verilen virüs salgini dolayisiyla bütün dünya zor günler yasamakta; korku, endise ve panik içerisinde hayatini devam ettirmeye çalismaktadir. Her tarafta, en üst düzeyde seferberlik ilan edilmis durumda, herkes olaganüstü tedbirler esliginde tetikte hazir beklemektedir. Maddeten küçük ancak etkisi büyük olan bu öldürücü virüs hastaligina karsi herkes, alarm vaziyetine geçmis bulunmaktadir.
Muhterem insanlar, saygideger Müslümanlar; insandan insana, sehirden sehre, ülkeden ülkeye hatta kitadan kitaya siçrayip hizla yayilan bu virüs yalnizca Allah’in askerlerinden bir tanesidir; bunun disinda baska bir sey degildir. Yüce Allah’tan uzaklasan ve gaflete düsen insanlari uyandiran bu virüs, yüce Allah’in büyüklügünün önemli bir kanitidir. Böylece insanlar, evrenin büyük bir Rabbinin oldugunu ögrenecek ve O (cc) “Ol” dediginde her seyin meydana geldigine inanacak ve bunun farkina vararak Allah’a dönüp tevbe edeceklerdir. Nitekim yüce Allah Kur’an-i Kerim’de, “Insanlarin kendi elleriyle yapip ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüs yapsinlar diye- islediklerinin bir kismini onlara tattiriyor.” (Rum, 41) buyurmaktadir. Hazret-i Peygamber de, “Ey muhacirler toplulugu! Bes sey vardir ki, size bulasmasindan Allah’a siginiyorum.” buyurduktan sonra sözlerine söyle devam etti ve ilkini söyle tanimladi: “Bir toplulukta açiktan fuhus islendigi zaman mutlaka orada veba hastaligi ile geçmislerinde hiç meydana gelmemis ve yayilmamis olan hastaliklar meydana gelecektir.” (Ibn Mace, 4019)
Zaman zaman görüyor ya da isitiyoruz ki bu tür memleketlerde mutlaka bu tarz hastaliklar meydana gelir ya da daha önce geçmislerinde hiç rastlanmayan birtakim virüsler ortaya çikar.
(Yazinin tamami derginin Nisan, 2020 sayisinda.)