Aziz kardeslerim, insanlarin Seyh Hazretlerinin
adabina ilgi göstermesi ve onun dergahina gelerek
dinlerini ögrenmeleri, tevbe edip Allah’in
yoluna dönmeleri hem benim için hem de siz Müslüman
kardeslerim için büyük bir mutluluk kaynagidir. Benim
için büyük bir mutluluk; çünkü -sükürler olsun- Seyh
Hazretlerinin himmetinin izlerini bu toplulukta hissediyorum,
görüyorum. Sizler için de büyük mutluluk çünkü
bu toplulugun varligi sizlere büyük yarar saglamaktadir.
Çünkü bu sayede imaniniz kuvvetlenmekte ve -insallah-
kurtulusa ermeniz söz konusu olmaktadir. Su halde
bu topluluk bütünüyle hayir ve berekettir. Nitekim Seyh
Hazretleri buyuruyordu ki: “Bu tür topluluklarda Allah’in
veli kullari eksik olmaz.”
Aziz kardeslerim, bizim baslica görevimiz -heva ve hevesimize
göre degil- ihlas ve samimiyetle Allah’a ibadet
etmektir. Çünkü Allah’in seriatina sarilmadan, Allah’in
rizasina uygun amel etmeden kurtulusa ermek ve sahil-i
selamete ulasmak mümkün degildir. Nitekim sahit eder
ki: Ulasamazsin saadet ve sefaya / Tâbi olmazsan eger
Hazret-i Mustafa’ya.
Aziz kardeslerim, taat ve ibadetlerimizi ihlas ve samimiyetle
ifa etmek zorundayiz; Allah’in yasaklarindan
uzak kalmak zorundayiz; Hazret-i Peygamberin ahlakiyla
ahlaklanmak zorundayiz; evrad ve ezkarimiza ihlas ve
israrla devam etmek zorundayiz.
Aziz kardeslerim, gerçek akil sahibi, âlemlerin Rabbi
olan Allah’in huzuruna varacagi zamandaki durumunu
düsünür, iste gerçek iman sahibi budur. Bu durumu
düsünmeyen ve aldiris etmeyen tam aksine basit, fani
ve küçük zevkleri Allah’in rizasina tercih eden kimsede
ise iman zafiyeti var, demektir. Rabbim bizleri muhafaza
buyursun.
(Yazinin tamami derginin Temmuz sayisinda.)