Ilim ve Irfan dergisinin Nisan sayisi (sayi: 80) “Ahiretin tarlasi olarak dünya” dosya basligiyla çikti. Dünya nedir, ne degildir sorusuna cevap arayan dergi, özellikle sufilerin gözünden dünyayi degerlendiriyor.
Prof. Dr. Süleyman Uludag, uzun ve önemli bir yaziyla dünyanin ne oldugu sorusuna cevap veriyor. Dini ve fikhi kavramlar çerçevesinde irfani bir bakisla meseleyi ele alan Prof. Dr. Uludag, dünya meselesine sinirlari belli olan saglam bir çerçeve çiziyor. Zahir dünya, batin dünya kavramlarina deginen Prof. Dr. Uludag, aslolanin batin dünyanin mamurlugu oldugunu vurguluyor.
Prof. Dr. Süleyman Derin de yazisinda dünyanin hakikatinden kaçilmasinin mümkün olmadigini,dünyanin içinde olacagimizi ancak içimize dünyayi doldurmayacagimizi hatirlatiyor. Prof. Dr. Derin önemli bir uyarida da bulunuyor: “Modern hayat tarzlari insanimizi daima tüketime sevk etmektedir.Harcamayihayat tarzi olarak kabul edenler ise artik ahireti tamamen unutmakta, tekgaye bu dünyayi bina etmek olmaktadir.”
Orta sayfada Irfan Kaynagi sayfalarinda Seyh Muhammed Muta’ Haznevi,Allah Tealayi hakkiyla taniyip sevmenin yoluna isaret ediyor, özellikle Naksibendi-Haznevilerin bu yoldaki gayret ve samimiyetini vurguluyor.

Mübarek günler ve geceler
Üç aylari idrak ediyoruz. Yogun bir ibadet mevsimindeyiz. Bir yandan bu güzelliklerle hemhal olurken diger yandan “Islam’da kandiller yok.” diyenlerinmünasebetsizliklerine maruz kaliyoruz.
Doç. Dr. Ibrahim Baz bu sayida, bir huzur iklimi olan üç aylari ve kandilleri bütün güzellikleriyle gözler önüne seriyor.
Prof. Dr. Ali Akpinar da oruç ibadetiyle takvaya ermenin önemine isaret ediyor, kalpleri Ramazan’a hazirliyor.
Prof. Dr. Selahattin Yildirim ölçülü ve dengeli bir hayatin ancak istikametle saglanacagini vurguluyor.
Dr. Ibrahim Tozlu amel ve ibadetlerin gösterisin tehlikesine dikkat çekiyor, kaliplarimizi degil kalplerimizi saglikli tutalim, diyor.
Dr. Kübra Zümrüt Orhansalih kavrami çerçevesinde salih amel ve salih kul hakkinda bilgiler veriyor.
Dr. Mahmud Esad Erkaya bu sayida Hazret-i Suayb peygamberi ve onu dinlemeyip helak olan Medyen ve Eyke kavimlerini anlatiyor.
Mona Islam, güzel nedir ve neye güzel denir, sorularina cevap ariyor; güzelligin pesine düsüyor.
Ömer Aslan tasavvuf sözlügünü kaleme aliyor.
Kirkambar sayfalarinda M. Nezihi Pesen velilerden sözler, hatiralar paylasiyor. Kemal Özer de agaci olmayanin medeniyeti olmaz diyor, agaçsiz bir dünyanin nasil olacagini sorguluyor.
Gülbahçe ekiyle birlikte evlere misafir olan Ilim ve Irfankalpleri isindirmaya devam ediyor.