Muhterem Müslümanlar,
Burada bir araya gelen bu coskulu topluluk hiç kuskusuz
Allah’in rizasini elde etmek içindir. Bu yüzden bu
güzelim toplulugun içerisine giren ve Haznevi diyarina
intikal eden hiç kimse evine eli bos ve müflis olarak
dönmemelidir; baska bir tabirle buraya gelen ve burayi
kast eden herkes kiyamet gününde kendisine faydali
olacak bir sermayeyi biriktirmek durumundadir. Çünkü
gerçek iflas o gün sermayesiz kalmaktir yani iyilik ve
sevap sermayesinden mahrum bulunmaktir. Çünkü o
gün mal-mülk, çoluk-çocuk hiçbir sey fayda vermez;
ancak Allah’a, Allah’in huzuruna saglikli ve temiz bir
kalple gelenler hariç. Hazret-i Peygamber (sas) müflis
konusunu açikliga kavusturmus ve gerçek müflisin kim
oldugunu; kiyamet günündeki gerçek müflisin durumunu
izah etmistir. Allah Resulü (sas) ashabina müflisin kim
oldugunu sorar; müflisin kim oldugunu bilir misiniz, diye
bir soru yöneltir. Bunun üzerine ashap söyle cevap verir:
“Ey Allah’in Resulü bizim ölçülerimize göre, mali-mülkü
kalmamis olana müflis denir.” Hazret-i Peygamber ise
müflis konusunu söyle açiklar: “Ümmetimden bir kisim
insanlar kiyamet gününe namaziyla, orucuyla, zekatiyla
gelir. Ancak ayni zamanda suna sövmüs, berikine zulmetmis,
digerinin malini yemis, bir baskasinin kanini
akitmis, ötekisini dövmüs. Bu durumda hasenelerinden
yani sevaplarindan alacaklilara dagitilir. Ötekisine berikisine;
bütün alacaklilara adamin iyilik ve hasenelerinden
sevaplarindan dagitilir. Ancak öyle bir durum olur ki
hasene ve sevaplari biter fakat alacaklar bitmemistir.
Bunun üzerine alacaklilarin günahlarindan alinir ve
onunkinin üzerine konur ve sonuçta cehenneme atilir.”
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Temmuz, 2018 sayisinda)