SAADETTIN ACAR | Mayıs | 2018 | BASLARKEN
Ramazan zamana deger katar
Dünyaya ait ugraslarin ya da insani dünyaya baglayan çabalarin en önemli özelligi, zamanin nasil geçtigini insana hissettirmemesidir. Bir film seyrederken, bir maç izlerken, ya da keyif veren herhangi bir ugrasin pesinden kosarken zamanin nasil geçtigini bilemez insan. Yani kisaca söylemek gerekirse dünya, zamani anlamsiz ve degersiz hale getiriyor.
Bunun yaninda ibadetlerin özünde ise zamani kavramak, zamani tabir yerindeyse gidim gidim yasamak/yasatmak vardir. Zamani en küçük yapitaslarina ayirmak, en ince detayina kadar hissetmek, tadina vara vara koklamak yani…
Surasi kesin: Zamanin degeri Ramazanla daha iyi anlasilir. Tipki sikintida olan birisi için nasil ki vakitler uzuyor, saatler yila, aya dönüsüyorsa, insanin oruçlu oldugu anlar da insanin gözünde uzar. Genellikle küçük zaman birimlerinin, mesela saniyenin degeri yokken böyle durumlarda onlar bile çok büyük bir ayricaliga sahip olur. Ramazan insanlarin dikkatinde adeta zamani donduruyor, ani ölümsüzlestiriyor.

Ömre ve zamana agit yakmak
Her geçen gün ömrümüzden bir seyleri de beraberinde götürür: gençligimizi, sagligimizi, azmimizi… Zamanin geçtigini söylerken, beraberinde birçok firsatin, imka¬nin da geçtigini söylüyoruz aslinda. En azindan bunu hesap etmemiz gerekiyor herhalde. Biten, tükenen sadece zaman degildir, ömrümüzdür, bir daha geri gelmesi mümkün olmayan hayatimizdir, sagligimizdir, gençligimizdir.
Verdigimiz her nefes, bu dünyayla iliskimizi biraz daha kopariyor, onunla baglantimizi biraz daha gevsetiyor, ayni zamanda öte tarafa, ahirete de bizi bir adim daha yaklastiriyor. Acaba diye düsünürüm bazen, zamanin hizla geçmesini isteyenler Allah’i, ölümü, hesabi mi arzuluyorlar farkina varmadan?
Ramazandaki zamanlarin geçmesi ise daha büyük esefle anilmasi gerekir ki; Ramazanda zaman daha degerli ve normalinden çok daha pahalidir. Ramazanin bosa geçirilmis her ani, bir ömre bedeldir çünkü.
Nasil ki mübarek mekanlar varsa; Mekke, Medine, Kudüs gibi, ve nasil ki bu aziz mekanlar herhangi bir baska mekandan, yerden çok daha mekan ve yer hissini veriyorsa insana, ayni sekilde aziz vakitler de vardir, esref saatler de vardir ki; normal zamanlardan çok daha degerli, hatta paha biçilmezdir.
Bu dogrultuda düsünüldügünde Mekke ve Medine gibi mekanlarin nasil “daha çok mekan” olduklarini, Ramazan gibi zamanlarin da nasil “daha çok zaman” oldugunu anlamis oluruz. En azindan bu dogrultu, bir ipucu verir bize.

Ramazan sabir ayidir
Sabir ayidir, çünkü bizler genellikle bu ayda çok kalp kirabiliyor, açligin ve çesitli aliskanliklarimizdan yoksun kalmanin verdigi rahatsizlikla, çok zaman etrafimiza huzursuzluk yayabiliyoruz.
Fizyolojik olarak tabii ki bunun bir açiklamasi olabilir, insanin aç kalmasinin sinir sistemlerine etkisinden söz edilebilir vs. Ama bu açiklamalarin Islami olmayacagini da hemen pesinden eklememiz gerekiyor. Çünkü Islam, bizzat açlikla terbiye etmek ve irade zaaflarini tamir etmeyi amaçlamaktadir. Ve surasi da ciddiyetle düsünülmeli ki, ‘havas’in orucunu siradan insanlarin oruçlarindan ayirt eden nokta da burasidir; bu sabirdir. Bundan dolayi, Ramazanin rahmet ve bereketinden söz ederken böyle bir riski de daima hatirda tutmamiz gerekiyor diye düsünüyorum. Yani yine umut ve korku arasindayiz.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016