Degisen Ramazan degil insandir
Her yeni Ramazan’la birlikte biz de yenileniriz aslinda. Bir önceki Ramazan’dan farkli, yepyeni bir ruhla, bir duyguyla karsilariz onu. Insan degisir çünkü, duygulari, düsünceleri gelisir. Her Ramazan’i, bir önceki Ramazan’da olmayan hislerle karsilamamiz bundan.
Ramazan ayinin, bir mevsimde sabit olmayisi, yil içinde sürekli degismesi gibi insan da sürekli duygu ve hal degis¬tirir. Sürekli gelisir, düsünceleri derinlesir, hisleri farklilasir. Ve farkli mevsimlerdeki Ramazan farkli hallerdeki insanla bulusur her yil. Her Ramazan’in bizim için yeni görünmesi bundan. Çünkü her yil o anki yeni halimiz ve hissiyatimizla ilk kez bir Ramazan’i idrak ediyoruz aslinda. Her Ramazan’in bize yeni görünmesi bundan.
Nerede o eski ramazanlar deyisimizde aslinda nerede o eski bizler demek istiyoruz. Nerede o eski duygularimiz, o temiz hissiyatimiz nereye gitti, diyoruz lisan-i hal ile. Degisen Ramazan degildir, biziz çünkü. Aradigimiz o eski günler degil, o eski ruh ve heyecandir bir bakima. Özlemini duydugumuz, mazide kalan temiz fitratimizdir belki de.
Ramazan’la yillik muhasebe yapiyoruz
Zihnimiz bölünüyor gitgide, dikkatimiz dagiliyor. Hizin ve hazin pesinde paramparça olmus haldeyiz. Modern insanin en büyük sorunu budur belki de. Iste Ramazan bizi onarmak ve ihya etmek üzere geliyor her yil. Dagilan zihnimizi toparliyor, bozulan ayarlarimizi tamir ediyor, dengemizi yeniden sagliyor. Adeta, ruhumuzu genel bir bakimdan geçiriyor. Namaz ile nasil gün içinde defalarca uyariliyor, onariliyor, ihya oluyorsak, ayni sekilde Ramazan’la da yillik bir bakim, ihya ve insa imkani buluyoruz.
Dünya bizi fazlasiyla mesgul ediyor. Haddinden fazla oyaliyor ve kendisine bagliyor. Giderek ruhumuzu, manamizi yitirecek noktaya geliyoruz. Ramazan bize, bir ruhumuzun da oldugunu hatirlatmak üzere geliyor. Bozulan algilarimizi düzenliyor, maddeyle ve fizikle adeta kusatilan kalbimize dokunuyor, içimize dogru bir yolculuga davet ediyor bizi.
Yine geldi Kur’an ayi, çok sükür
“Kur’an’in indirildigi ay olan Ramazan” diyor Rabbülâlemin. Bu inceliktir, dikkattir. Ramazan ve Kur’an birlikteligine latif, dakik bir vurgudur. Müslümana düsen bu birlikteligi tefekkür ve fehmetmeye çalismaktir. Ramazan, oruç disinda en fazla Kur’an-i Kerim’le anilir çünkü. Bu inceligi görmek lazim. Iste bütün bu güzellikleriyle, ihtisamiyla yine geldi Ramazan-i Serif, sükürler olsun kavusturana... Bizi diriltmek, paklamak ve kirimizden, pasimizdan arindirmak üzere yine yetisti mübarek ay.
Bir ay boyunca her gün bu duygularla iftar ve sahur sofralari kurulacak. Bu duygularla mukabelelere, teravihlere kosaçak, Ramazan’in bu derin manasi üzerinde ümmet olarak beraberce tefekkür edecegiz. Bu vesileyle Kur’an’la, Sünnet-i seniyyeyle münasebetimizi yeniden gözden geçirecegiz. Aklimizi ve kalbimizi Kur’an iklimine yeni¬den açacagiz, ruhumuza onu azik yapacagiz. Derdimizi konusacagiz. Derdimizin izini sürerek dermana ulasmaya çalisacagiz. Bu büyük zenginlikten behre almaya gayret edecegiz.
Muhasebe yapacagiz, tevbe ve istigfar edecegiz, gelecege dogru saglam adimlar için güç toplayacagiz. Çünkü:
Insan bozulur, Ramazan onarir.
Insan sapar, Ramazan yola döndürür.
Insan kirlenir, Ramazan arindirir ve paklar.
Insan düser, Ramazan kaldirir.
Insan bunalir, Ramazan ferahlatir.
Insan sasar, Ramazan dogrultur.
Insan unutur, Ramazan hatirlatir.
Insan dagilir, Ramazan toparlar.
Insan yorulur, Ramazan dinlendirir.
Insan yanilir, Ramazan düzeltir.
Insan acikir, Ramazan doyurur.
Insan dalar, Ramazan ayiltir.
Insan isyan eder, Ramazan teslim alir.
Insan günah isler, Ramazan tevbe firsati sunar.
Insan zarar eder, Ramazan kâr kapisini gösterir.
Hos geldi, safa geldi mübarek ay.
Not: Bir önceki sayida yazimizin basligi, “Insaf, Vicdanin Terazisidir” olacakken, teknik bir hata nedeniyle “Irfan, Vicdanin Terazisidir” seklinde çikmistir. Kayida geçsin diye burada düzeltmis olalim.