Değerli kardeşlerim, aziz dostlar, bu muhteşem imani görüntü beni ne kadar da sevindiriyor! Şeyhimiz, mürşidimiz ve yol göstericimiz Şeyh Muhammed Haznevi Hazretlerini anma etkinliğine gösterdiğiniz bu alaka beni ne kadar da mutlu ve bahtiyar kılıyor. Rabbim cümlemizi onun feyiz ve niyazından istifade ettirsin. Bu muhteşem topluluk bize onun gölgesinde geçirdiğimiz o şanlı günleri hatırlatıyor. Şeyhimizin kanatları arasında yaşadığımız o mutlu anları gözümüzün önüne getiriyor.
Evet babacığım, seninle birlikte, senin hizmetinde yaşadığım günler beni ne kadar da mutlu ediyordu. Seninle beraber olmak bana apayrı bir huzur veriyor, gönlüm rahatlıyordu. Rabbimden niyazım, geri kalan ömrüm senin davanı devam ettirmede geçsin. Senin hayallerini gerçekleştirmek, sana verdiğimiz sözü yerine getirmek en büyük hedefimizdir. Senin vasiyetinin gereğini yapma hususunda bizi muvaffak etmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Sen bizim yaralarımıza merhem, dertlerimize deva idin. Sen sığınağımız idin efendim! Ve öyle inanıyoruz ki sen bize sığınak olmaya, yol göstermeye, bedeni ve ruhi hastalıklarımıza hekim olmaya devam ediyorsun; zaten senden sonra kime sığınacağız ki efendim! Hal dilimizle diyoruz ki, hastalandığımızda sizi anmaktır ilacımız; sizleri unuttuğumuzda hastalığımıza geri döneriz.
(Yazının tamamı İlim ve İrfan'ın Ekim (50. sayı) sayısında.)