SAADETTIN ACAR | Haziran | 2016 | BASLARKEN
“Istemez misin Ömer, dünya onlarin, ahiret bizim olsun!”
Bir soru degil bu, bir uyari, bir hayat tarzinin ifadesi. Müslümanin dünyaya nasil bakmasi gerektiginin Peygamberce çizilmis bir çerçevesi: Dünya onlarin olsun, ahiret bize yeter. Muazzam bir ölçü. Klas bir durus. Sade ve bir o kadar da derin bir tavir alis. Islam’i diger tüm dinlerden, ideolojilerden ve hayat tarzlarindan ayiran özgün bir bakis açisi. Ve tabi Müslümanin kalbini serinleten Nebevi bir teselli.
Evet, dünya onlarin, ahiret bizim olsun!
Müslümanin hayati ahirete ayarlidir çünkü. Dünyada yasar ama ahireti özler. Buranin faniligini bir an için bile olsa aklindan çikarmaz. Bundan dolayi ürkektir, çekingendir, gariptir burada. Gün sayar adeta. Kendi istegiyle gelmedigi bu dünya zindanindan kurtulacagi sayili günlerin bitecegi vakte kadar burada kalacaktir. Takdir öyledir. Eyvallah ama alismaz, alismak istemez buraya. Geçici bir isbirligi, süreli bir beraberlik geçirir onunla. Kaptirmaz kendini ona, asla teslim olmaz. Bununla birlikte ahirete giden yolun da buradan geçtigini bilir. Bundan dolayi dünyayi yok saymaz. Dünyaya gelmemis gibi yapmaz, yapamaz. Burada kendisine bahsedilmis günleri ganimet bilir. Bir firsattir her nefes, her an; onu en iyi sekilde degerlendirir. “Dünyadaki payini da unutma!” ikazi daima hatirindadir. Bunun için yikilacagini bile bile dünyayi imar etmeye çalisir. Bilir ki “cennet, dünyayi cennete çevirmek isteyenlerin yurdudur.” Ama öte tarafta biçmek için bu dünyada eker. Ekininin burada hasadini düsünmez.

Itminan degil imtihan yurdu
Müslümanin hayati ahirete ayarlidir, evet. Ve tam da bu nedenden dolayi ahireti hesaba katmayanlarin insafina terk etmez dünyayi, terk edemez. Öte taraf korkusu olmayanlarin dünyayi nasil bir cehenneme dönüstürecegini bilir çünkü. Hesap endisesi tanimayan bir gücün varlik için ne kadar büyük bir zulüm oldugunun suurundadir. Dünyada söz ve güç sahibi olmak için çaba göstermesinin en temel saiki bu suurdur. Çünkü ancak Müslümandir, insana hak ettigi konumu verebilecek. Esyayi, fitratina ve yaradilis amacina en uygun sekilde istihdam edebilecek tek düsünce sahibi ahiret korkusuyla yasayan Müslümandir. O zalim olmaz çünkü, iktidar ve güç onu sarhos etmez. Zevk ve sehvetler aklini basindan almaz. Ayik oldugu için dünya onu ayartamaz. Dedik ya o bu dünyada ahirete ayarli bir hayat sürmektedir.
Denilebilir ki insan bedeniyle bu dünyadadir ama gönlü ve ruhuyla burada bile ahiret hayatini yasar. Akli daima ötelerdedir. Imtihan yurdunu itminan yurdu olarak görmez. Bilir ki mutlak tatmin ancak ahirette olur. Buradaki tüm ve zevk ve arzularin bir numune oldugunu aklindan çikarmaz asla. Bundan dolayi da ruhunu ve aklini bedenine esir etmez.
Temel ölçüyü yeniden koyalim öyleyse: Dünya onlarin olsun, ahiret bize yeter. Yani hem dünyanin tüm hazlarindan tatmak, hem de ahirete sahip olmak mümkün degil, bilesin. Birini feda etmeli, birinden vazgeçmelisin.
Iste bu tercihtir Müslümani ötekilerden ayiran en önemli husus.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024